Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mehmet Balık, Memur-Sen’in, 2022-2023 yıllarına ilişkin toplu sözleşme görüşmelerinde kamu emekçilerinin haklarını savunamayacağını öne sürdü.

Balık, “Kamu emekçileri adına sözde yetkili konfederasyon Memur-Sen, çaresizlik içerisinde verilen rakamları Hakem Kurulu’na onaylatacaktır” dedi.

Mehmet Balık, yaptığı yazılı açıklamada; Memur-Sen ve Kamu-Sen’in bu yıl kamu emekçilerinin ekonomik ve özlük haklarına ilişkin birlikte hareket edeceklerini açıkladıklarını anımsattı. Balık, açıklamasında şunları kaydetti:

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın’ın ve Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci’nin iflas etmiş tüccarın adeta günah çıkarması gibi ortak şekilde açıkladıkları zam oranlarının arkasında ne kadar duracakları, sendikacılıklarını gösterecektir. Bu rantçı ve menfaatçi anlayış, sendikal mücadele tarihine kara bir leke olarak kalacaktır.

AKP iktidarı, her zaman yaptığı gibi kurnazca enflasyon rakamları üzerinde oynayarak, hayali bir yaşamın resmini çizmek istemektedir. Kamu emekçileri adına sözde yetkili konfederasyon Memur-Sen de çaresizlik içerisinde verilen rakamları Hakem Kurulu’na onaylatacaktır.

AKP’nin kamu çalışanlarını açlığa ve yoksulluğa mahkûm ettiği sözde toplu sözleşme masasında hükümetin arka bahçesi gibi davranan Memur-Sen gibi TÜİK de bu arka bahçedeki yerini siyasal bir unsur olarak almaktadır.

AKP iktidarı, Memur-Sen, Kamu-Sen ve Hakem Kurulu el birliğiyle kamu emekçilerini açlığa ve yoksulluğa sürüklemekte, memur emeklilerin ise cebini boşaltmaktadırlar.

Sendikacılığı üyelerine kazanım elde etmek için değil, sadece aidat toplamaktan ibaret gören ve yandaş sendikacılık kavramını kamu emekçilerinin gündemine sokan bir anlayışın üye korkusu olmalıdır.

Memurları sözde toplu sözleşme masalarında satan, hak kaybına uğratan, memurun değil AKP’nin çıkarlarını gözeten Memur Sen’in genel başkanı Ali Yalçın’ı bir telaş ve korku almıştır. Yandaş konfederasyon, masadaki kirli pazarlığı örtmeye, kapalı kapılar ardından yapılmak istenen satışı gizlemenin telaşındadır.

Siyasi iktidarın arka bahçesi konumuna gelmiş sözde konfederasyon ile sözde toplu sözleşme masasının çarpıklığı bugünden bellidir. Kendinden olmayan sendikaları ve kamu emekçilerini yok sayan anlayışın karşısında olmaya devam edeceğiz ve sözde toplu sözleşme masasını tanımayacağımızı belirtiyoruz. 

AKP’ye yandaş bir konfederasyon ile hükümet temsilcilerinin bir masada bir araya gelerek yaptıkları görüşmeler, asla bir toplu sözleşme görüşmesi olamaz.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak, toplu sözleşme masasını satış masası olmaktan çıkarıp, demokratik ve barışçıl yollardan yapacağımız eylemler ve örgütlülüğümüzden gelen gücümüzle bir mücadele masasını kuracağımızı belirtiyoruz.