2020 yılı bütçesi kamu kurumları içerisinde eğitime 176.1, sağlığa 188.6, savunma ve güvenliğe 141.1, Diyenete 37, kamu yatırımlarına 88.5, tarıma 33.4, reel sektör desteklerine 44,5, mahalli idarelere 97.3, sosyal yardım harcamalarına 69.5 milyar lira bütçe ayrılması planlandı.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu tarafından yapılan açıklamada ''Bütçenin en yüksek payının 188,6 milyarla sağlığa, 176 milyarla da eğitime ayrıldığını ve giderlerinde %88’inin vatandaşa hizmet olarak döndüğünü açıklaması gerçekçi değildir'' ifadelerine yer verildi.

2020 yılı bütçesinden kamu personeline 333,9 milyar lira, emekli aylıkları için 365,9 milyar lira kaynak ayrıldı. Genel devlet bütçesinden hem kamu emekçilerine hem de emeklilere yapılan ödemelerin toplam tutarı 700 milyar lira olacağı öngörüldü.

Gelir vergilerinde yüzde 11’lik bir artış öngörülürken, emekçiler tarafından üstlenilen ÖTV, Harçlar, Motorlu Taşıtlar Vergisi ve KDV gibi dolaylı vergilerde yüzde 35’e yakın artış öngörülmekte.

140 milyar TL bütçe açığı, 130 milyar TL de faiz gideri var.

2020'de Kamu Özel İşbirliği projelerine 18.9 milyar lira ayrıldı. Kamunun sırtına yüklenen bu açıklar ve devlet garantisindeki Mega projeler ve yandaş müteahhitlere sağlanan bu garanti ödemeler 2020 bütçesini anlatıyor.

2020, 2021 ve 2022 yıllarında tamamına yakını AKP iktidarlarının gözde müteahhitlik şirketleri olan gruplara 31 milyar 274 milyon lira daha garanti ödemesi yapılması planlandı.

Birleşik Kamu-İş Konfedarasyonu bugün Ankara'da basın açıklaması düzenledi. Açıklamada 2020 bütçesinin emekçiden yana olmadığı vurgulandı.

Bütçenin işçilere, kamu emekçilerine, çiftçilere, esnafa, öğrencilere, emeklilere, EYT’lilere kaynak ayırmaktan çok uzak olduğunu vurgulayan Kamu-İş'in açıklamasının tam metni şöyle:

AÇLIK VE YOKSULLUK BÜTÇESİNE DUR DİYORUZ!
Ülkemizde çalışma yaşamını, yurttaşların mutfaklarına girecek gıdaları, asgari ücretliler ile kamu emekçilerinin maaşlarını, ailelerin temel tüketim malları ile doğalgaz ve elektrik gibi pek çok hizmeti etkileyecek 2020 bütçesi, yoksuldan toplanıp zengine dağıtılan bir anlayışla hazırlanmıştır.

2020 bütçesi, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük bütçesi olmasına rağmen yurttaşlarda karşılığı yoktur. Bütçe; işçilere, kamu emekçilerine, çiftçilere, esnafa, öğrencilere, emeklilere, EYT’lilere kaynak ayırmaktan çok uzaktır.

AKP iktidarının; bütçesi işsizliği büyütmekte açlığı ve yoksulluğu artırmaktadır. Konfederasyonumuzun yaptığı ekim ayı açlık sınırı 2 bin 625 liradır, kasım ayı halkın enflasyonu yüzde 38,9’dur. TÜİK’in ağustos dönemi işsizlik oranı % 14, işsizlik rakamı 4 milyon 650 bindir.

Ülkemiz gerçeklerinden uzak olan 2019 yılı maaşları; en düşük memur maaşı 3 bin 505 lira, en düşük memur emekli aylığı 2 bin 437 lira, asgari ücret 2 bin 20 lira, en düşük işçi emekli aylığı ise 2008'den önce emekli olanlar için 1.916 lira, sonra olanlar için 1000 lira şeklindedir.

Milyonlarca yurttaş yaşam gereksinimlerini karşılamakta zorlanmaktadır. Tüm çalışanların maaşları sürekli enflasyon karşısında erimekte ve maaşların büyük bölümü doğalgaza, elektriğe, suya, gıdaya, eğitime, sağlığa ve barınma gibi zorunlu ihtiyaçlara ayrılmaktadır.

Kamu emekçilerine %3-4, kamu işçilerine %4-8 oranında ücret artışı ve asgari ücretlilere de açlık koşulları reva gören AKP iktidarı, 2020’de de; açlığın ve yoksulluğun bütçesini yapmıştır.

Bugün açık bir şekilde görülmektedir ki ülkemiz işsiz, mutsuz, kaygılı ve gelecekten umutsuz insanlar ülkesi haline getirilmiştir.

Yurttaşların gündemi art arda gelen zamlar, büyüyen vergiler, küçülen maaşlar, işsizlik, yoksulluk, enflasyon ve hayat pahalılığıdır. AKP iktidarı ise ekonomik krizin yükünü 2020 yılı bütçesiyle yurttaşlarını sırtına yüklemektedir.

Bu koşullarda yaşam mücadelesi veren yurttaşlar, 2020 bütçesine DUR demektedir.

Sonuç olarak, krizi derinleştiren, ekonomik-mali açmazları büyüten, uzun vadeli kalkınma planlamayan, kamucu politikaları terk eden, istihdamı, işsizliği öncelemeyen, sağlam ve sürdürülebilir kamu hizmeti olmayan 2020 bütçesinin karşısında yer alıyoruz. Bu bütçe halkın değildir, AKP iktidarının ve yandaş şirketlerindir.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak; 2020 bütçesinin emekçiden yana olmadığını belirtiyoruz ve hazırlanan bütçeyi kabul etmiyoruz:

  • Kalıcı ve kronikleşmiş enflasyon ve işsizlik sorununu çözmemektedir,
  • Ekonomik-mali açmazları artırmaktadır,
  • Yurttaşların açlık-yoksulluk sorunlarına umut olamamaktadır,
  • Bütçenin hedefleri ciddi ve gerçekçi değildir, ülkenin kalkınması yurttaşların sırtına yüklenen vergilerle gerçekleşemez,
  • Emekçilerin mutfağını daraltan sermayenin karını artıran planlamadan oluşmaktadır,
  • Kamunun ve ekonominin dış borcunu artırmaya yöneliktir,
  • Emekliyi ve EYT’lilerin sorunlarını görmezden gelmektedir,
  • Çarşı pazar fiyatlarını artırmaya yöneliktir,
  • İşçilerin ve kamu emekçilerin vergisini artırmaktadır.