Toplumsal Haber Merkezi

Kayı İnşaat'ın Cezayir'deki Bechar Askeri Hastane, Cite Financiere, Oran Askeri Konaklama ve Ouargla Askeri Hastane şantiyelerinde çalışan işçilerin bir yıllık maaşları ödenmedi. İşçiler iki yıl boyunca da "vereceğiz" denilerek oyalandı.

Hakları gasp edilen işçiler Türkiye’nin dört bir yanından İstanbul’a gelerek, Kayı İnşaat’ın Levent’te bulunan genel merkezi önünde eyleme çıkmaya başladı.

AKP’nin girdiği her ülkede iş almaya devam eden Kayı İnşaat’ın emeklerini ödemediği, seslerini duymaktan kaçtığı inşaat emekçileri bugün de Kayı İnşaat patronu Çoşkun Yılmaz’ın bağlantılı olduğu medikal şirketlerinin önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.

‘Param yok’ diyen Yılmaz’ın bir çok şirket üzerinden servetini kaçırdığını belirten İnşaat-Sen’e bağlı inşaat emekçileri yaptıkları açıklamada “Coşkun Yılmaz bize işçilerin hak edişlerini ödeyeceğinin sözünü vermişti. Bakanlıkların yapmadığını yaptık, dedektif gibi Coşkun Yılmaz'ın bağlantılı olduğu şirketlerin peşine düştük. Biliyoruz ki, Coşkun Yılmaz’da şirket bir tane değil. Parayı ödeyeceği ayda, şirketlerinin adreslerini değiştirip, bağlantılarını ortadan kaldırmaya çalışmış. Tüm bu şirketlerin aynı adreste olmaları, aynı yönetici kadrolarıyla çalışmalarını biz görüyoruz da bakanlıklar neden görmüyor? Bu nasıl bir adalet, bu nasıl bir hukuk? İşçiler hak ettiklerini alabilmek için yıllarca adliye koridorlarında sürünmek mi zorunda? Bunu kabul etmiyoruz” ifadelerine yer verdi.

Sağlık Bakanlığı’nın medikal şirketiyle Doğu Tıp Merkezi’nin de içinde olduğu çeşitli firmalarla gizli kapaklı ihaleler yapmış olduğunu dile getiren işçiler tarafından yapılan açıklama şu şekilde:

BAKANLIKLAR NEREDE?

Bu medikal şirketleri onlarca devlet hastanesine tıbbi cihaz kiralamışlar. Aylık milyon dolarlarca para kazanmışlar. Bugün önünde bulunduğumuz şirket, Sağlık Bakanlığı’ndan özel davetle ihale alıyor. Bu şirketlerin Kayı İnşaat ile bağlantılı olduğu belli. Bakanlıklar nerede? Bu şirketlere milyon dolarlık ihaleler veriyorsunuz. Coşkun Yılmaz’ın da tüm bu bağlantılı şirketlerin de peşindeyiz. Tüm bu usulsüzlüklerin açığa çıkarılması için ilgili bakanlıklar derhal devreye girmelidir. Bu konular, Dışişleri Bakanlığı'nın, Sağlık Bakanlığı'nın, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın, Ticaret Bakanlığı'nın meselesidir. Coşkun Yılmaz'ın bağlantısının olduğu tüm şirketlerin üzerindeki örtü kaldırılmalıdır. İşçilerin alacaklarını alabilmesi için bu şarttır.

Coşkun Yılmaz sen şimdi yukarıdan bizi izliyorsun ya… Gün gelecek biz tepede olacağız, sen aşağıda.

BAKANLIK BİZİ OYALADI

Yurt dışında direndik, Dışişleri Bakanlığı bizimle görüştü bizi oyaladı. Şimdi Türkiye'de direniyoruz. Bakanlıklar yine seyrediyor. İşçilerin haklarını vermeyen firmalara milyon dolarlık ihaleler veriyorsunuz. O zaman bakanlıklar bu ihaleleri verirken işçinin hakkını verdin mi diye sorsun.

Kayı inşaat patronu Coşkun Yılmaz, çalıştırdığı işçilerin hayatını kararttı. Yazın sıcağında çalıştık, kışın soğuğunda çalıştık. Binaları, şehirleri emeklerimizle var ettik. Şimdi de kar kış demeden hakkımız olan için mücadele ediyoruz. Coşkun Yılmaz’a tekrar sesleniyoruz: Paramızı almadan buradan kesinlikle gitmeyeceğiz. O binaları nasıl diktiysek, çocuklarımızın hakkını da Coşkun Yılmaz'dan alacağız! Coşkun Yılmaz sen şimdi yukarıdan bizi izliyorsun ya...Gün gelecek biz tepede olacağız, sen aşağıda.

Bugün Coşkun Yılmaz'ın bağlantılı olduğu Medikal şirketlerinin önündeki eylemimizin ardından Kayı İnşaat Genel Merkezi önüne yürüdük. 21 Ocak Perşembe (yarın) saat 13:00’da Çağlayan Adliyesi’nde avukatlarımızla suç duyurusu ve basın açıklamasında olacağız, tüm emek dostlarını bizlerle mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz.


NE OLMUŞTU?

İnşaat-Sen'e bağlı Kayı İnşaat  Koordinasyonu tarafından yaşananlar şu şekilde anlatıldı:

Kayı İnşaat’ın yurt dışındaki şantiyelerinde ve ofislerinde çalışan 250’ye yakın işçinin bir yıldan fazla süredir maaşları ödenmedi. 2019’dan bu yana işçiler defalarca Kayı İnşaat patronu Coşkun Yılmaz’a ulaştı. Alacaklarını istedi. Ancak Coşkun Yılmaz, 2 yıla yakın süredir “ödeyeceğim” diyerek işçileri sadece oyalıyor.

İşçiler 28 Aralık 2019’da maaşlarını alamadıkları için Cezayir’de grev yaptı. Arabuluculuk sözleşmeleri imzalandı. Hakedişlerin 2020 Mart ayında ödeneceği taahhüt edildi. Ancak sözler tutulmadı. Anlaşmalar çöpe atıldı. İşçiler dava açtı. Yüzlerce kez patronla görüştü. Coşkun Yılmaz “en yakın zamanda ödeyeceğim” diyerek işçileri sürekli oyaladı.

Kayı İnşaat koca şantiyeler üzerinden milyonlar kazandı. Sermayesine sermaye kattı. Öyle ki Kayı İnşaat 2007 yılından bu yana her sene en büyük 250 uluslararası müteahhit listesine giriyor. Bununla övünüyor. Ancak sıra işçilerin alacaklarını ödemeye gelince para yok.

Bununla birlikte Kayı Holding sadece inşaat alanında değil birçok iş kolunda büyüdükçe büyüdü. Enerji ve medikal alanlarında şirketleri var ama işçilerin alacaklarını ödemeye gelince para yok.

Yazın sıcağında, kışın soğuğunda şantiyelerde, ofislerde işçiler çalıştı. Ailelerinden, sevdiklerinden aylarca ayrı kaldı. İşe geç başlama lüksleri olmadı. Önlerine ne yemek konduysa onu yediler. Nereyi yatak diye gösterdilerse orada yattılar. Yani kimse Kayı İnşaat patronlarından sadaka istemiyor. Tüm çalışanlar hakedişlerini istiyor.