Türk lirasındaki ani değer kaybı çarşamba günü Abu Dabi veliaht prensinin yatırım vaatleri nedeniyle biraz olsun gerilese de kur şoku nedeniyle ekonominin krize sürükleneceği yönündeki yorumlar giderek artıyor.

Reuters AKP içerisinden iki kaynağa dayandırdığı analizde AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın parti içerisinden gelen itirazlara rağmen düşük faiz politikasını sürdürmekte kararlı olduğunu aktardı.

Parti içerisindeki tartışmalara hakim olduğu belirtilen bu kaynaklar, bazı yetkililerin Erdoğan'ın faizleri düşürme politikasından rahatsız olduğunu ve kendisine de bunu ilettiklerini belirtti. Fakat bu isimlerin Erdoğan'ı ikna etmeyi başaramadığını, diğerlerinin de artık ikna çabalarını bıraktığını vurguladı.

AKP'Lİ YETKİLİLER KONUŞTU 
İsminin açıklanmasını istemeyen üst düzey AKP yetkilisi, "Farklı bir politika izlenmesi gerektiğini düşünenler bu fikirlerini cumhurbaşkanına aktarmakta başarılı olamadılar" ifadelerini kullandı. Aynı yetkili cumhurbaşkanının bu politikaları sürdürmekte kararlı olduğunu ve faizlarin düşük tutulmasıyla enflasyonun da ilerleyen zamanlarda düşeceğini inandığını belirtti.

Bu durum da ülkedeki krizin yakın bir zamanda çözülemeyeceğine işaret ediyor.

Erdoğan geçtiğimiz günlerde iki defa kamuya açık bir şekilde yüksek faizlerle mücadelesinin süreceğini söyledi ve bu süre içerisinde Türk Lirası yüzde 23 değer kaybetti.

Ekonomistler Erdoğan'ın fikir değiştirerek merkez bankasının faizleri artırmasına izin vermemesi halinde Türkiye'nin daha yüksek enflasyonun yanı sıra şirket ve bankalarda muhtemel iflaslarla karşı karşıya olduğunu belirtiyor.

MÜDAHALE BEKLENMİYOR
Fakat 2018'de yaşanan kur krizine müdahale etmek için faizleri geç de olsa artıran Merkez Bankasının bu defa müdahale etmesine pek ihtimal verilmiyor.

Reuters'e konuşan ikinci kaynak "Cumhurbaşkanlığında genel görüş bu politikanın bir kaç ay daha sürdürülmesi halinde sürecin tersine döneceği ve kurların düşeceği şeklinde. Yani bu politika devam edecek gibi görünüyor," ifadelerini kullandı ve bu politikanın yanlış olduğunu düşününen yetkililerin dikkate alınmadığını ekledi.

Uzmanlarsa bu politikanın sürdürülebilir olmadığını ve halkın dolara daha fazla hücum etmesine neden olacağını belirtiyor.

Fakat kendisi ile aynı görüşü paylaşmayan yetkilileri görevden alan Erdoğan bu kişilerle beraber yürüyemeceğini partisinin grup toplantısında da açık bir şekilde dile getirmişti.

Mart ayında Merkez Bankası başkanlığına Erdoğan ile benzer düşünceleri paylaşan Şahap Kavcıoğlu getirilirken yönetimdeki geneneksel iktisat teorilerini savunan son üyeler de geçtiğimiz ay görevden alındı.

Ekonomi yönetiminde ise daha ılımlı bir insan olarak görülen Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan da bir süredir kenara itilmiş gibi duruyor. Hatta istifa edeceği söylentileri dolaşıyor fakat bu henüz onaylanmış bir bilgi değil.

Uzmanlar para politikalarındaki gevşemenin yükselen talebin faydalarını etkisiz hale getirebileceği uyarısında bulunurken yetkililerin döviz rezervlerini artırmak için yeni swap kanalları arayışına girebileceğini belirtiyor.

Nitekim Reuters isimsiz kaynaklara dayandırarak Kavcıoğlu'nun Abu Dabi yetkilileri ile Ankara'da bira araya geldiğini aktardı.

Ayrıca uzmanlar yüksek kurları düşürmek için başvurulucak bir diğer yolun yerel şirketlerin ve bireylerin döviz ve altın almasını kısıtlamak gibi sermaye kontrolü olabileceğini vurguluyor.