Hem lise hem üniversite düzeyindeki öğrencilere iş ve yaşam koçluğu yapan Rehberlik Danışmanı Âdem Şengül, yıllardır gençlerin büyük çoğunluğunun Kamu Personeli Seçme Sınavına (KPSS) odaklanmış halde olduğunu anlattı. 

Şengül “Öyle bir hale geldi ki, artık lise yıllarından itibaren KPSS’ye çalışır olduk. Üniversiteliler de kendi branş derslerini bir kenara bırakıp, daha fazla KPSS’ye çalışıyor. Teorik olarak KPSS’de 60 puan aldıysanız tercih yapabilirsiniz. Kamu kurumları ise genellikle 65-70 puanı taban olarak belirliyor. Ancak pratikte iş çok farklı boyutlara ulaştı. Bütün gençler KPSS’ye yüklenince, atanmak için gerekli puanlar, lisansta 85-90 ve üzerine çıktı” dedi.

Bugün herkesin bu yüksek puanları almak için çalıştığını belirten Adem Şengül “Bu sebeple gençler hayattan kopuyorlar. Velilerle konuşuyorum, günde 12 saat odasından çıkmadan KPSS’ye çalışan gençler var bugün!.. Ve kendini bu şekilde hayattan soyutlayanların sayısı azımsanacak gibi değil. Tamamen buraya fokuslanmış durumdalar” diye konuştu.

ÖZEL SEKTÖRDE ÜCRETLER KAMUYA GÖRE AŞAĞIDA
Türkiye gazetesinden Ö.Faruk Bingöl’ün haberine göre; rehberlik uzmanları, gençlerin ‘kamuda çalışma aşkı’nın sebeplerini şöyle anlatıyor: 

Bugünkü zihniyet, eski kafa değil. Yani ‘sigortam yapılsın, işim garanti olsun’ şeklinde bir algı yok gençlerde. Daha bilinçliler ve beklentileri var. Bugün özel sektörde ücretler, kamuya göre oldukça aşağıda. Buna karşılık -özellikle de imalatta- çalışma şartları ağır ve mesai süreleri uzun. Yan haklar özel sektörde neredeyse hiç yok. Size sadece şuradan örnek vereyim: Kamuda ‘refakatçi izni’ diye bir uygulama var. Anneniz-babanız ağır hasta iken, memurlar 3 ay ‘refakatçi izni’ alarak hastalarıyla ilgilenebiliyor. Üstelik maaşlarından, haklarından hiçbir eksilme olmadan! Bütün bunları görüyor gençler. Çalıştıkları yerde kıdem ve terfi mekanizmasının işlemesini bekliyorlar. Ücret artışlarının enflasyona yenilmemesi çok önemli. Son yıllarda enflasyon ortada, özel sektör bu konuda da kamunun gerisinde. Memurların hakları toplu sözleşmelerle, açıklanan enflasyon oranlarıyla garanti altında. Ama bugün Türkiye’de 8 milyon civarında çalışan, asgari ücretli! Bunların hepsi özel sektörde. Tamam, belki bir çoğu zarfla hariçten kayıt dışı para alıyordur ancak emeklilikleri ‘asgari’den işliyor. Şu anda en düşük memur maaşı 4 bin 880 TL, asgari ücret ise 2 bin 825 TL... Tabloya bu açılardan bakınca, gençlerin neden sanayide değil de odalarına kapandığını daha iyi anlıyoruz.

Türkiye'de işsizlik oranı son açıklanan rakamlara göre yüzde 12'ye yükseldi. İşsiz sayısı TÜİK verilerine göre 3,9 milyon kişiyi buluyor. Atıl durumda bekleyen işsiz sayısı ise 8 milyon kişi civarında seyrediyor. Bu durumdaki işsizlerin yaklaşık 2 milyonunu, 25 yaş ve altındaki gençler oluşturuyor.