Kayı İnşaat'ın Cezayir'deki Bechar Askeri Hastane projesinde çalışan işçilerin 15 aydır maaşlarının ödenmediğini hatırlatan Ağbaba, grevdeki işçilerin tehdit edildiğini ve can güvenliklerinin tehlikede olduğunu kaydetti.
Konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada Ağbaba, “Orada çalışan 150’ye yakın işçimiz var. Bu işçiler 15 aydır maaşlarını alamıyor. Hem Cezayir hem Türkiye makamlarıyla yapılan görüşmeler hem de şirketle gerçekleştirilen müzakereler sonuçsuz kalmış durumda. İşçiler deyim yerindeyse çölün ortasında yanlızlığa terk edildiler. Hükümet yetkilileri kılını kıpırdatmıyor. Konsolosluk herhangi bir somut adım atmıyor. Cezayir’deki işçilerin sesini kısma çabasının altında yatan sebep nedir?” Diyerek iktidarı eleştirdi.
‘GREVİ 15 GÜNDE BİTİRİN’ TEHDİT EDİLİYORLAR
İşçilerin tehdit edildiğini ve bu konuda iktidarın acilen tedbir alması gerektiğini belirten Ağbaba; “İşçiler grev kararı sonrasında tehdit aldıklarını söylüyorlar. Orada devam eden inşaatın Askeri bir mahiyet taşıması tehditlerin şiddetini arttırıyor. Cezayir’deki bazı resmi ve gayri resmi odaklar, işçileri çeşitli şekillerde tehdit ediyor; ‘Grevi 15 günde bitirin.’ Diyerek aba altından sopa gösteriyorlar. İşçilerimiz her geçen gün daha tedirgin ve yalnız bırakılmış hissediyorlar; can güvenliklerinden endişe duyuyorlar. Cezayir’deki Türk işçilerin haklarının bir Türk şirketi tarafından gasp edilmiş olması büyük bir ayıptır. Bu gasp karşısında hakkını aramaya karar veren işçiler can güvenliklerinden endişe duyacak düzeyde yapayalnız bırakılmışlardır. Bu ayıp da iktidarın ayıbıdır. İşçilerimizin yaşadığı mağduriyet derhal giderilmeli; dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar tüm işçilerimizin hakları koruma altına alınmalıdır.” şeklinde konuştu.
AĞBABA’DAN BAKANA 9 ZOR SORU
Ağbaba, Selçuk’a yönelttiği önergede şu sorulara yer verdi:
“Ouargla ve Bechar askeri hastanelerinin yapım işini üstlenen Kayı İnşaat’la ilgili Bakanlığın tarafından gerçekleştirilen bir soruşturma süreci var mıdır? Bakanlığınız işçilerin haklarını alabilmeleri adına herhangi bir girişimde bulunmuş mudur? Bakanlığınız bundan sonraki süreçte işçilerin hak kaybını engellemek adına herhangi bir girişimde bulunacak mıdır?, Cezayir’deki Türk işçilere, grevi bitirmeleri konusunda baskı yapıldığı iddiası doğru mudur? Türk işçilerin can güvenliğinden endişe etmeleri hususunda Bakanlığınız hangi adımları atmayı planlamaktadır? Cezayir makamlarınca işçilere uygulandığı iddia edilen mobbing konusunda Bakanlığınızın Cezayir makamlarıyla gerçekleştirdiği bir görüşme var mıdır? Söz konusu şirket yetkililerinin hiçbir şekilde işçilerle irtibata geçmemesini, kendilerini hukukun ve işçi haklarının üstünde görmesini Bakanlığınız nasıl karşılamaktadır? Yurtdışında çalışan Türk işçilerin haklarının korunması ve geliştirilmesi için Bakanlığınızın gerçekleştirdiği çalışmalar nelerdir? Cezayir’deki işçilerin sesini kısma çabasının altında yatan sebep nedir?”
