CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, DİSK Genel İş Sendikası’nı ziyaret ederek asgari ücret ve çalışma yaşamının sorunlarını değerlendirdi

Basın açıklamasında konuşan Veli Ağbaba, Türkiye’de 7 milyon civarında asgari ücretli çalışan bulunduğunu, çalışanların aileleri de hesaba katıldığında asgari ücretin milyonların meselesi haline geldiğini belirtti.

'VERGİ KESİNTİSİNE SON VERİLSİN'
Ağbaba, “Asgari Ücretliler TÜSİAD bugün ki açıklamasında da belirtildiği gibi açlık sınırının altında yaşamaktadır. Asgari ücretli çalışanlar ülkemizin en yoksul kesimini temsil etmesine rağmen maruz kaldıkları ağır vergi yükü de bu yoksulluğun ve sefaletin artmasına neden olmaktadır. Asgari ücretliler aldıkları ücretin 700 TL’sini her ay vergi ve diğer ödemelere ayırmak zorunda kalıyor. Açlık ve sefaletle boğuşan milyonlarca asgari ücretli tek başına ülke genelinde gelir vergisi hasılatının yüzde 8’ini sırtlanmaktadır. Bunca açlığı, yoksulluğun ve çaresizliğin içinde yaşam savaşı veren asgari ücretlilerden vergi kesintisine son verilmesi gerekmektedir. İktidar eğer adil bir vergi düzeni kurmak istiyorsa gözünü asgari ücretlinin cebindeki 3 kuruşuna dikmekten vazgeçmesi gerekmektedir” dedi.

BAKANIN AÇIKLAMALARI TÜRKİYE’DEKİ SİYASİ ANLAYIŞIN ÖZETİDİR
Çalışma Bakanının asgari ücret tespit komisyonunun ilk toplantısında yaptığı açıklamaları sert sözlerle eleştiren CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, “Asgari ücret komisyonunun ilk toplantısının ardından Sayın yaptığı açıklamada ücret artışı kadar, işin kendisinin yani istihdamın korunmasının da mühim olduğunu belirtti. Evet, bu ülkede yaşanan en ciddi iki problem işsizlik ve açlık sınırı altında yaşayan milyonlarca asgari ücretlinin varlığıdır. Sayın bakan ‘deyim yerindeyse’ aba altından sopa göstermektedir. Aslında ,”asgari ücrete yüksek artış istemeyin, işveren asgari ücret yüksek çıkarsa işçileri işten çıkarır” demek istiyor. Bunun adı apaçık emekçiyi ve temsilcilerini tehdit etmektir. Asgari ücretin belirlenmesi Sayın Bakanın bahsettiği gibi istihdamı öteleyen bir konu değildir. İşverenin işçi çıkarabilme ihtimalini ortaya koyup masaya oturmak kabul edilemez. Milyonlarca emekçinin açlık sınırının bile altındaki asgari ücretine göz dikmek,işveren üzerinden onlara gözdağı vermek Türkiye’de siyasi anlayışın özetidir” ifadelerini kullandı.

ÇÖZÜM, İŞÇİYİ TEHTİD ETMEK DEĞİL LÜKS VE ŞATAFATTAN VAZGEÇMEKTİR
“Eğer istihdamla ilgili bir çözüm bulacaksanız, çözüm asgari ücretliyi işiyle tehdit etmek değil, çözüm şatafattan ve lüksten vazgeçmektir” diyen Ağbaba, “Avrupa, İskandinav ülkelerini görüyoruz. Türkiye’deki lükse yaklaşamamaktadır. Dünyanın otomobil üreticisi Almanya’da makam otomobili sayısı Türkiye’nin dörtte biri, Japonya’daki makam araç sayısı Türkiye’nin 3 te biri. Sadece Saray’a alınan otomobillerin toplam tutarı 21 milyon TL’yi bulmaktadır. Yani Saraya alınan otomobillerin yerine mevcut asgari ücret ile en az 10 bin işsize istihdam sağlanabilir. Cumhurbaşkanı 74 bin 500 TL olan maaşını 81 bin 250 TL’ye çıkardı. Böylece, 2019 yılında asgari ücrete 161 TL zam yapan, memura yüzde 4’lük zammı reva gören Cumhurbaşkanı, kendi maaşına 7 bin TL zam yapmıştır. Türkiye OECD ülkeleri arasında asgari ücrete göre cumhurbaşkanı maaşının en yüksek olduğu 4. Ülkedir. Aynı zamanda, ne tesadüf ki, Türkiye AB ülkeleri arasında asgari ücretin en düşük olduğu 4.ülkedir.Tezatlık gözler önünde. Türkiye’nin özeti budur. TÜSİAD Başkanının gelir dağılımındaki adaletsizlikten bahsettiği işte budur.TÜSİAD bile artık uyarıya geçmiş durumdadır. Düşünün ki Saray’ın mutfak giderleri arasında yer alan baharat harcaması 118 bin TL’dir. Saray’a harcanan baharat tutarı şu haliyle 54 adet asgari ücrete denk gelmektedir.Kısacası ülkede şatafat ve lüks düşkünlerinin yarattığı israf düzenine son verilirse, ülkemizde hem istihdam artar hem de asgari ücret insan onuruna yaraşır adil bir düzeye yükselebilir.” Şeklinde konuştu.