CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, Maden Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle zeytinliklerin maden sahasına çevrilmesinin önünün açılmasına tepki göstererek, 'Ferman AKP’nin, zeytinler bizim. Biz, zeytinimizi, bu kadim mirasımızı hiç kimsenin eline bırakmayacağız' dedi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın Maden Yönetmeliği’nde yaptığı değişiklikle zeytinlik alanların maden sahasına çevrilmesinin önü açıldı. Murat Bakan, bugün yaptığı yazılı açıklamada bu değişikliğe tepki gösterdi.

Murat Bakan, 'Ferman AKP’nin, zeytinler bizim. Biz, zeytinimizi, bu kadim mirasımızı hiç kimsenin eline bırakmayacağız. Elimizden geleni ardımıza koymayacağız. Tıpkı bir zeytin ağacının Homeros’un kulağına fısıldadığı gibi; ‘Herkese aitim ve kimseye ait değilim. Sen gelmeden önce buradaydım ve sen gittikten sonra da burada olacağım' dedi. Yönetmelik değişikliğiyle ülkenin doğasına ihanet edildiğini savunan Murat Bakan, şunları kaydetti:

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Akbelen Ormanları’ndaki 700 dönümlük ormanlık alanın kesilerek maden ocağı açılmasına karşı mahkemenin bilirkişi keşfinin yapılacağı hafta, 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanuna aykırı bir yönetmelik yayınlayarak zeytinliklerin maden sahalarına çevrilmesinin önünü açtı. Tepkiler nedeniyle daha önce farklı kanunlarda yapılan değişikliklerle denemesine rağmen zeytinlikleri talana açmayı başaramayan iktidar, yönetmelikle mevzuatı delerek, ülkeyi adeta kazı bahçesine dönüştüren maden şirketlerine hizmet için yeni adım attı. Kurulu gücün ancak yarısını kullanabilen ülkemizde ‘elektrik ihtiyacının karşılanması’ gerekçesiyle zeytinliklerin maden sahasına çevrilmesinin önü açılması, üç beş yandaşın cebi dolacak diye ekosistemin yok edilmesinden öte bir anlam ifade etmiyor.

'HER FIRSATTA BU ÜLKE DOĞASINA İHANET ETTİLER'

Zaten doğa ile uyumlu bir şekilde uluslararası standartlara göre madencilik faaliyetlerinin yapılmasını sağlamak gibi bir niyetleri yok. Soma’da, 2014’te zeytinlikleri gece yarısı baskınıyla söktüler. Ömrünü doldurmuş termik santrallerin baca gazı filtresi olmadan iki yıl daha işletmeye devam etsinler diye mücadele ettiler. Her fırsatta bu ülkeye de bu ülkenin doğasına da ihanet ettiler. Şimdi de elektrik üretimi bahane edip yandaş firmalara rant yaratmak uğruna, kadim bir miras olan ve doğamızda kalan son güzellikleri, zeytinliklerimizi yok etmenin önünü açtılar.

'SÖKÜLENİN YERİNE YENİSİNİ EKMEK Mİ REHABİLİTE'

İnsan aklıyla alay edercesine yönetmelikte ‘Madencilik faaliyeti yürütecek kişinin madencilik faaliyetleri bitiminde sahayı rehabilite ederek eski hale getireceği’ ifade edilmiş. Tahrip edilen zeytinliğin rehabilite edilip eski haline getirilmesi nasıl mümkün olabilir? Maden işletiyorum bahanesiyle zeytinliği talan edip, ekosistemi yok edip, fide diktiğinizde orayı rehabilite etmiş mi oluyorsunuz? Bin yıllık, 500 yıllık ağaçları yok edip yerine yenisini ekmek nasıl bir rehabilite? Bu nasıl bir kamu yararı? Dünya yenilenebilir enerjiye yönelmişken, kömürlü termik santraller çağ dışı kalmışken siz kömürlü termik santraller için zeytinlikleri yok edecek kararı hangi akılla verdiniz?