Dünya, plastik kirliliğiyle mücadele için küresel bir anlaşmaya hazırlanıyor. Birleşmiş Milletler'e (BM) üye ülkeler; plastiklerin üretimi, kullanımı ve bertarafı için kurallar koyabilecek küresel bir anlaşma için müzakerelere başlamayı kabul etti. Karar, Kenya'nın başkenti Nairobi'deki BM Çevre Konferansı'nda alındı.

Böylece yaklaşık 200 ülke, 'plastik krizi' konusunda harekete geçme taahhüdünde bulunmuş oldu.

Plastik atıkların yaşam alanlarını yok ettiğine, yaban hayata zarar verdiğine ve besin zincirini kirlettiğine dair inanç artıyor, tüm bu gelişmeler kaygı yaratıyor.

Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) son kararı, ozon tabakasına zarar veren maddeleri aşamalı olarak yasaklayan 1989 Montreal Protokolü'nden bu yana 'uzlaşmaya varılan en iddialı çevre eylemlerinden biri' olarak nitelendirdi.

Uzmanlar, iklim değişikliğiyle mücadele için Paris Anlaşması gibi, plastiğin de dünyanın plastik atıkları azaltma rotasını belirleyen kendi bağlayıcı anlaşmasına sahip olması gerektiğini söylüyor.

Portsmouth Üniversitesi'nden Prof. Steve Fletcher, Birleşmiş Milletler Çevre Programı'na (UNEP) plastik konularında danışmanlık yapıyor.

Prof. Steve Fletcher, plastik sorununun sınırları aştığını ve her yere yayıldığını söylüyor ve ekliyor:

Ne kadar iyi politkaları olursa olsun bir ülke tek başına plastik kirliliğiyle baş edemez. Plastiğin sebep olduğu geniş çaplı zorluklarla toplum olarak başa çıkmamızı sağlayacak küresel bir anlaşmaya ihtiyacımız var.

Anlaşmayı önerenler arasında başı çekenlerden Ruanda Çevre Bakanı Dr. Jeanne d'Arc Mujawamariya ise müzakerelerin 'plastik kirliliğini sona erdirmek için' bir çerçeve oluşturacağı konusunda iyimser olduklarını söyledi.

BUNDAN SONRA NE OLACAK?
Dünya liderlerinin 2024'e kadar, anlaşmanın hangi unsurlarının yasal olarak bağlayıcı olacağı ve nasıl finanse edileceği gibi konularda fikir birliğine varmaları gerekiyor.

Çevre örgütleri, ülkeleri plastiklerle ilgili ortak kural ve düzenlemelere bağlı kalmaya teşvik edecek ve zararlı ürün ve uygulamaları cezalandıracak açık ve güçlü küresel standartlar talep ediyor.

Anlaşmayla kuzey ülkelerinden gönderilen plastik atıklardan mağdur olan güney ülkelerine yardım edilmesi baskısı artacak.

Prof. Fletcher, 'Küresel güneydeki ülkelerin karşılaştıkları plastik kirliliği kriziyle başa çıkmak için kaynaklara sahip olduğundan nasıl emin olacağımız ve bunları kimin ödediği konusunda tartışmalar var' dedi.

BM'deki kararı destekleyen İngiltere hükümeti, varılan mutabakatı 'gerçekten tarihi' olarak nitelendirdi.

Çevreden sorumlu hükümet yetkilisi Lord Zac Goldsmith, 'Sadece bir insanın ömrü kadar sürede, dünyadaki okyanusların her bir zerresini plastik kirliliğiyle boğarak çevreye hayal edilemez bir zarar verdik' dedi ve ekledi:

Şimdi bunu iddialı ve geniş kapsamlı bir anlaşmaya dönüştürmek için yapılacak çok şey olmasına rağmen, bu çirkin sayfayı kapatmaya başlayabiliriz.

Plastik hakkında bazı gerçekler:

• Dünya okyanuslarında 5 trilyondan fazla plastik olduğu ve bunların parçalanmasının yıllar sürebileceği düşünülüyor.

• Her yıl 400 milyon ton plastik üretiliyor ve bunun yüzde 40'ı tek kullanımlık plastiklerden oluşuyor. Bunlar çöpe atılmadan önce sadece bir kez kullanılıyor.

• Her yıl dünya okyanuslarına sekiz milyon tondan fazla plastik giriyor ve bunların çoğu karadan sulara ulaşıyor.

• Plastiklerin tümü geri dönüştürülemiyor. Bunda yapılma şeklinin uygun olmaması veya geri dönüşümünün çok pahalı ya da çok zor olması etkili.

• Karadaki veya denizdeki hayvanlar plastikten zarar görebilir. Taşıma poşetlerinde veya gıda ambalajlarında sıkışıp kalabilirler veya plastiği gıda sanabilirler.