2010 yılında Konya’da bir devlet üniversitesi olarak kurulan Konya Üniversitesi, 2012 yılında Resmi Gazete’de yayınlanan genelge sonrası adı Necmettin Erbakan Üniversitesi olarak değiştirilmişti. Henüz Necmettin Erbakan Üniversitesi’nin Meram ilçesinde Kampüsü olmadığı sırada “Konya’nın en büyük camisi Meram’a yapılıyor” başlığı ile duyurulmuştu.

2015 YILINDA İNCELEME
Odatv’den Hüreyra Oflaz’ın haberine göre, 25 Haziran 2015 tarihinde Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Dr. Ekrem Keleş, Rektör Prof. Dr. Muzaffer Şeker, Meram Belediye Başkanı Fatma Toru ve Konya Müftüsü Prof. Dr. Ali Akpınar bir araya gelerek Necmettin Erbakan Üniversitesi Köyceğiz Kampüsü’nde caminin yapılacağı alanda incelemelerde bulunmuştu. Camii, Meram Belediyesi, Necmettin Erbakan Üniversitesi ve Hayırsever İş adamı Kemal Akpınar’ın işbirliği ile yapılacağı açıklanmıştı. Ancak aradan iki yıl geçtikten sonra adım atıldı.

2017 YILINDA TEMELİ ATILDI
25 Aralık 2017 tarihinde ise Dönemin Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Konya Vali Vekili Mehmet Usta, AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Ahmet Sorgun, AKP Konya Milletvekili Prof. Dr. Hacı Ahmet Özdemir, AKP Konya İl Başkanı Hasan Angı, NEÜ Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Şeker, Meram Kaymakamı Resul Çelik, Meram Belediye Başkanı Fatma Toru, Konya İl Müftüsü Prof. Dr. Ali Akpınar’ın katılımı ile temeli atılmıştı. Ancak aradan yıllar geçmesine rağmen temeli atılan camiye bir çivi bile çakılmadı.

2020 YILINDA BAĞIŞ KAMPANYASI AÇILDI
Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) Rektörü Prof. Dr. Cem Zorlu, “Konya’nın en büyük camisi” için Bağış Kampanyası açıldığını sosyal medya hesabından, “66 m. Yüksekliğindeki minareleri ile Konyamızın her tarafından görülebilen 15.000 kişilik muhteşem camimizin inşaatına başlıyoruz...” diyerek duyurdu. Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) sert tepki gösterdi. Konya HKP Gençliği, “AKP’giller’in eğitim sistemi: Yemekhanesi, kütüphanesi olmayan üniversite yerleşkesine cami!” başlıklı bir açıklama yayınladı.

“LAİKLİLİĞE DAİR NE VARSA KERTE KERTE SİLİP SÜPÜRDÜLER”
HKP Gençliği’nden yapılan açıklamada, “İktidara geldiklerinden beri eğitim sisteminde laikliğe, bilimselliğe dair ne varsa kerte kerte silip süpürdüler. Ortaçağcı zihniyetlerini her fırsatta okul öncesi eğitimden başlayarak liselere, üniversitelere kadar çocuklarımıza, gençlerimize empoze etmek için uğraştılar. Ama yetmedi, yetmiyor. Gençliğimizi “dindar ve kindar nesil” amaçları doğrultusunda şekillendirmek, düşünmekten ve sorgulamaktan aciz uyuşturulmuş müritler haline getirebilmek için yürüttükleri çalışmalara her gün yenileri ekleniyor” ifadelerine yer verildi.

“HAYIRSEVER İŞ ADAMI, HAYIRSEVMEZ ÇIKTI”
Açıklamanın devamında, “Bu kez AKP’giller’in Ortaçağcı uygulamalarından biri de Konya’da, 2010 yılında Konya Üniversitesi olarak kurulan ve ardından Necmettin Erbakan Üniversitesi adını alan, binaları şehrin her yerine dağılmış üniversitede yaşanıyor. Meram ilçesinde Köyceğiz Kampüsü olarak yerleşime açılan alanda 2015 yılında başlayan cami yapma serüveni, 5 yılın sonunda halktan para toplamaya döndü. Daha ortada Kampüs yokken, övüne övüne ‘Konya’nın en büyük camisi olacak’ diye 15 bin kişilik bir cami yapacaklarını açıklamışlardı. Önce Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı, yerleşkeyi ziyaret etmiş, 2017 yılında da dönemin Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın katılımıyla caminin temeli atılmış, ‘hayırsever bir iş adamı’ tarafından, vefat eden eşinin hatırasına, yani ‘bağış’ olarak yaptırıldığı açıklanmıştı. Ancak ‘hayırsever iş adamı’, ‘hayırsevmez’ çıkmış olacak ki, bunca zaman bir çivi bile çakılmadı temeli atılan camiye” ifadelerine yer verildi.

“İNSANLARIMIZIN DİNİ DUYGULARINI İSTİSMAR EDEREK PARA TOPLUYORLAR”
Açıklamada, “Şimdi de, aradan geçen zamanda sadece iki tane fakülte binası tamamlanmış olan yerleşkeye (Siyasal Bilgiler Fakültesi ve Sosyal Beşerî Bilimler Fakültesi) cami yaptırmak için, ‘inşaata başlayacağız’ diyerek halktan yardım toplamaya başladılar! Doğru düzgün yemekhaneleri ve kütüphaneleri bulunmayan, merdiven altına masa sandalye koyarak öğrencilerin yemek yediği yerleşkeye 15 bin kişilik cami yaptırmak istiyorlar. Üstelik yerleşke yakınında Kredi Yurtlar Kurumu’na ait öğrenci yurdu bile bulunmamakta. Yani öğrenciler beslenme, barınma gibi en doğal haklarından, üstelik tamamen parasız olması gerekiyorken, para ödeyerek bile faydalanamıyor ancak üniversite yönetiminin tek derdi bir caminin eksik olması. Hem de 15 bin kişilik! Ve önce ‘hayrına’ yaptırılacağı açıklanan, propaganda malzemesi olarak kullandıkları cami için, insanlarımızın dini duygularını istismar ederek para toplamaya başlıyorlar! Tam AKP’nin sınıfsal karakterine, yani Tefeci-Bezirgân Sermayenin temsilcilerine yakışan bir hareket… Bir süre sonra, “cami yaptırmak için toplanan paralar kayboldu” gibi haberler duymamız da hiç şaşırtıcı olmaz, değil mi?” ifadelerine yer verildi.