Geçtiğimiz günlerde Millî Eğitim Bakanlığı sitesinde “Millî Eğitim Bakanlığı Kurum Açma, Kapatma ve Ad Verme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi” başlığıyla bir açıklama yayımlandı.

Yapılan açıklamada “Nüfusu az ve dağınık olan köy ve benzeri yerleşim yerlerinde öğrenci sayısına bakılmaksızın ilkokul, en az 5 çocuk bulunması hâlinde ise ana sınıfı açılabilecek” ifadeleri yer aldı.

İNŞAATLARIN BÜYÜK BÖLÜMÜ ÇÜRÜK
Bu açıklamanın ardından ülkedeki okulların durumuna yakından baktığımızda ise durumun MEB’in açıklamasından oldukça farklı olduğu görülüyor. Taşımalı eğitim sadece köyde ya da ilçelerde değil il merkezlerinde bile oldukça yaygın. Köy okulu kavramı ise neredeyse tamamen ortadan kalkmış durumda. Geçtiğimiz yıllarda yapılan birçok okul içinse ya yıkım kararı çıktı ya da güçlendirme yapılması gerekiyor. Yeni okul inşaatları ise ekonomik sebeplerle bir bir iptal ediliyor.

Yayımlanan açıklamadaki duruma engel olan yalnızca bina yetersizliği de değil üstelik. 2021 yılı KPSS puanı ile yapılması gereken öğretmen atamaları yapılmadığı gibi on binlerce öğretmen de atama bekliyor.

Aynı açıklamada yer alan “Okul pansiyonların açılışında aranılan öğrenci kapasitesi şartı 100'den 50'ye düşürülerek pansiyonların açılması kolaylaştırılarak daha fazla öğrencinin pansiyonlardan yararlanmasına imkân sağlandı” ifadesi endişeleri daha da artırıyor.

YENİ OKUL İNŞAATLARI İPTAL EDİLİYOR
Eğitim alanının piyasaya terk edilmesinin yanı sıra gerici vakıflarla ve tarikatlarla MEB’in yaptığı protokollere her gün bir yenisi ekleniyor. Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay Cumhuriyet gazetesine yaptığı değerlendirmede, 1 Ocak-12 Mayıs arasında 183 okul yapımını kapsayan 114 ihalenin ‘istekli çıkmaması’ ya da ‘tekliflerin yüksek olması’ gerekçeleriyle iptal edilmesini eleştirdi. Özbay, Türkiye’nin, eğitimin bir kamu hizmeti değil, sektör haline getirilmesinin acı sonuçlarıyla her gün yeni biçimlerle karşılaştığını vurguladı.

İptal edilen en çok ihalenin İstanbul’da olduğuna işaret eden Özbay, “İstanbul’da binlerce öğrenci istemedikleri okul tiplerine ve özellikle de imam hatiplere mecbur bırakılıyor.” dedi. 17 ihalenin iptal edildiği Antalya’nın ise okullaşma oranı açısından son sıralarda yer aldığına dikkat çeken Özbay, Antalya’nın tarikatların eğitime tebelleş olduğu illerden biri olduğunu söyledi.

Yeni okulların inşasının, inşaat sektörünün kâr hesabıyla rafa kalkmasına tepki gösteren Özbay, sözlerini şöyle noktaladı:

“Ülkeyi yönetenlerin kendileri okul inşa etmekten acizmiş gibi meseleyi özel sektörle çözmeye çalışmasının faturası, daha az eğitimli bir Türkiye’dir. Ülke genelinde okullar sıkış tepiş, bakımsız, güvensiz, yetersizdir. Bu sorunlar, inşaat şirketlerinin kârından, yandaş müteahhitlerin cebinden daha önemli görülüp çözülmezse anlayacağız ki okullar sahipsizdir.”