Toplumsal Haber Merkezi

Eğitimİş yaptığı açıklamada MEB'in yurtdışına gönderilecek olan Türkçe ve Türk Kültürü öğretmenlerinin görevlendirmelerindeki kayırmacılığı açıkladı. Eğitimİş'ten yapılan açıklamada " KPSS birincilerinin haklarının gasp edilmesi skandalının bir benzeri, yurt dışı öğretmenliği için aday olan eğitimcilere yaşatılmıştır" ifadeleri kullanıldı.

MEB'in yazılı sınavdan yüksek alan öğretmenleri, 5-10 dakikalık mülakatlarla elediğini ifade eden sendika " Mülakat, ağzından “kul hakkı”nı düşürmeyenlerin, insanların gözünün içine baka baka hak yeme yöntemidir!, Mülakat, ilerici öğretmeni ayıklama, yandaş gördüğünü kayırma yöntemidir!,Mülakat, “ya bendensin ya işsizsin” demenin yönetmeliklere uydurulan halidir!" dedi. 

Ülkedeki her alanda liyakati bitirmeye yönelik adımlarını günden güne hızlandıran iktidar, bu konudaki en hummalı çalışmasını eğitim alanında sürdürmektedir. MEB bürokrasisinin yandaşlık kriteriyle dizayn edilmesiyle başlayan süreç, en ufak okulların yöneticilerini bile kayırma yöntemiyle belirlemeye kadar uzanmış ve en son yurt dışı öğretmenliğinde de torpil mekanizması kurmaya kadar varmıştır.

Bilindiği üzere Milli Eğitim Bakanlığı, her yıl dünyanın çeşitli ülkelerinde görev almak üzere Türkçe ve Türk Kültürü dersi öğretmenleri belirlemektedir. 

Bu göreve talip olan öğretmenler, barajın 60 puan olduğu ve zorluğuyla bilinen mesleki yeterlilik sınavı için aylarca çalışmaktadır. Onca mesleki ve hayati uğraşın arasında bu sınav için yoğun emek harcayan eğitimcilerin karşısına ise şimdi mülakat denen yandaş kayırma mekanizması çıkartılmıştır. 

En son mesleki yeterlilik sınavında 80-90 alan meslektaşlarımız aldıkları sınav puanların artık hiçbir kıymetinin kalmadığını 11-27 Mayıs 2022 tarihleri arasında Başkent Öğretmenevi’nde girdikleri mülakatların sonucunda öğrenmişlerdir. Yazılı sınav için belirlenen barajı açık ara puanlarla geçen, yani zorluğuyla bilinen yazılı sınavda büyük başarı gösteren eğitimciler, 5-10 dakikalık mülakatlarla elenmiştir. 

Mevzuata sözlü mülakatta baraj olarak 70 puanın şart olarak eklendiği ise yine bu vesileyle öğrenilmiştir. 

KPSS birincilerinin haklarının gasp edilmesi skandalının bir benzeri, yurt dışı öğretmenliği için aday olan eğitimcilere yaşatılmıştır.

Eğitim-İş olarak soruyoruz:

-Aylarca yazılı sınava hazırlanan bu eğitimcilerin hakkını gasp etmeyi kendinize nasıl hak görüyorsunuz?

-Mülakatta yazılı sınavda sorulamayacak hangi soruları soruyorsunuz ki bu ikili sisteme ihtiyaç duydunuz?

-Mülakat sisteminin şeffaflığından ve doğruluğundan eminseniz neden bu aşama kamera eşliğinde yapılmıyor?

Hakkı yenen eğitim emekçilerinin her zaman sesi olan Eğitim-İş olarak, bu konunun peşini bırakmayacağımızın altını çiziyoruz.

Mülakat, ağzından “kul hakkı”nı düşürmeyenlerin, insanların gözünün içine baka baka hak yeme yöntemidir!

Mülakat, ilerici öğretmeni ayıklama, yandaş gördüğünü kayırma yöntemidir!

Mülakat, “ya bendensin ya işsizsin” demenin yönetmeliklere uydurulan halidir!

Bu nedenlerle; yurt dışı öğretmenlik sınavına dair incelemelerimizi yapıp, kimlerin hangi referans ve kriterlerle görevlendirildiğini araştıracak ve kamuoyuna duyuracağız. 

Araştırmamızın sonucunda karşımıza çıkan en ufak bir hukuk dışılıkta konuyu yargıya taşıyacağımızı ilan ediyor, “Hakkı yenen öğretmenler yalnız değildir” diyoruz.