İstanbul başta olmak üzere Marmara Bölgesi’nin tatil beldelerinden Edirne sahilleri dün yapılan ihaleyle özel işletmelere devredildi. İhaleyi alan şirketler Saros, Erikli ve Enez sahillerindeki 127 bin metrekarelik alanı 3 yıl boyunca kiralamış oldu. Böylece halkın serbestçe denize girebildiği sahillerin, Ege ve Akdeniz’deki gibi ücretli plajlara dönüşmesinin yolu açıldı. BirGün'den Yaren Çolak'ın haberine göre, sahillerin özel şirketlere kiralanmasının kanuna ve kamu yararına aykırı olduğunu savunan yurttaşlar, Devecihan Kültür Merkezi önünde basın açıklaması yapıldı. Edirne İli Çevre Koruma Vakfı Ticari İşletmesi Müdürlüğü İhale Komisyonu Başkanlığı’na itiraz dilekçelerini verilerek ihalenin iptali talep edildi. "HUKUKA AYKIRI" Yapılan basın açıklamasında ihalelerin tümünün iptal edilmesi gerektiği vurgulanarak “İhale dosyası, dökümanları ve ilanı mevzuata, usul ve hukuka açıkça aykırı. Bu ihale işlemleri ihale mevzuatına da doğal sit alanları ve çevre koruma yönetmeliklerine aykırı” dendi. Sahillerin ticari faaliyete açılmasının kamu yararına da aykırı olduğunun altı çizilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler, Doğal SİT alanları mevzuatı SİT alanlarının korunmasını zorunlu kılmakta. Kiralama vakfınızın kuruluş amacı olan Çevre Koruma amacına da açıkça aykırı. Halk olarak serbestçe kullandığımız kıyılarımızın, kumsallarımızın ticari faaliyete açmak kamu yararına aykırı. Anayasanın 43. maddesine göre sahil şeritlerinden yararlanma da öncelikle kamu yararı gözetilmeli.” "YAPILAŞMALARA YIL AÇACAK" Sahillerin ihale ile ticaret alanına dönüştürmesinde hiçbir kamu yararı olamayacağını söyleyen Trakya Platformu Sözcüsü Avukat Bülent Kaçar, “Amaç kamuya hizmet olsa Edirne Çevre Koruma Vakfı kasasındaki gelirlerle sahillerimizin temizliğini sağlayıp halkın denizden serbestçe yararlanmasına hizmet ederdi. Edirne İli Çevre Koruma Vakfının korumacılık yerine kiralama işlerine girmesi, doğal sit alanı kumsallarımızı ticarileştirmesini kabul etmiyoruz. Özel şirketlerin 40 dönüm, 14 dönüm gibi sahillerimize koyacağı yapılar, sayısız şezlonglar, halkın haklarına açıkça aykırı” diye konuştu. Kaçar sözlerine şöyle devam etti: “Saros kıyılarındaki kumsallar doğal sit alanları olup kumsallarımızın yoğun bir ticari faaliyete kurban edileceği ve sökülebilir dahi olsa yapılaşmalara yol açılacağı kuşkusuz. Hâlbuki Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler, doğal sit alanları mevzuatı sit alanlarının kiralanmasını değil gerçek anlamda korunmasını zorunlu kılıyor.”