BBC Ukrayna'daki faşist hareketi önemsizleştirme çabasıyla en son ülkede sadece bin kadar Azov üyesi olduğunu, bunların da aslında Nazi olmadıklarını öne sürmüştü. Ülkedeki faşist örgütlenmelerden birinin oy oranının yüzde 2 olması ve 'Zelenskiy'nin annesinin Yahudi olması' argümanlarına da başvuran BBC, geçtiğimiz 10 yıl boyunca ülkedeki Hitlercilerin varlığını belgesellerine taşıyordu.

BBC, 10 yıl önce yayınladığı 'Nefretin Halı Sahaları' adlı yarım saatlik belgeselinde Euro 2012 Şampiyonası gölgesinde Polonya ve Ukrayna'da taraftar gruplarının Hitlerci örgütlenmeler için ne kadar verimli bir alan olduğunu işlemişti. Belgesel için Ukraynalı bir Nazi'yle yolculuk eden BBC muhabiri Chris Rogers, Nazi selamı ve sloganlarının gittiği her stadyumda gördüğü manzaralar olduğunu söylüyordu.

Belgeselde BBC muhabirine eşlik eden faşist holiganın 'Elbette savaş istemiyoruz ama bir iç savaş için hazırlanmalıyız' demesiyse dikkat çekiyordu.

BBC'nin Ukrayna'daki faşizm sorununa dair çalışmalarıysa 2014'teki Maydan Darbesi'yle birlikte artış göstermişti. Sokak çatışmalarında öne çıkanların Sağ Sektör adlı neo-Nazi çete üyeleri olması darbe sırasında alanda olan BBC muhabirlerinin gözünden kaçmazken, söz konusu durum 'Bu devrim yeni bir aşamaya giriyor' şeklinde ifade ediliyordu. İngiltere devlet kanalının 1 Mart 2014 tarihli 'Yeni Ukrayna'daki neo-Nazi tehlike' başlıklı çalışması BBC'nin günümüzde 'Nazi sembolü olmadığını' iddia ettiği Wolfsangel gibi tüm sembollerin Alman SS tugaylarının amblemleri olduğunu kabul ediyordu.

BBC, çalışmasında Maydan Darbesi'nde en örgütlü ve en etkin yapının söz konusu silahlı az sayıdaki aşırı sağ gruplar olduğunu söylüyordu.

'HİTLER'İN KENDİMİZCE BİR YORUMU'
BBC muhabirine konuşan faşistler de kendilerinin Nazi olduklarını gizleme ihtiyacı hissetmezken gayelerinin 'tek millet'li 'temiz milletli' bir düzen olduğunu ifade ediyordu. Muhabire konuşan Nazi, kurmak istedikleri düzeni 'Aynen Hitler yönetimindeki gibi değil, bunun kendimizce bir yorumu, onun bir benzeri' olarak tarif ediyordu.

BBC'ye konuşan diğer Nazilerse 'Svoboda' partisinin gençlik kolu C14 grubunun çetecileriydi. Çete lideri Yevhen Karas, yağmaladıkları Ukrayna Komünist Partisi bürosunda BBC muhabirine verdiği demeçte, 'Ruslar, Lehler ve Yahudiler gibi etnik gruplar ekonomik yapıyı ellerinde tutuyor. Bizim amacımız bunları temizlemek' diyordu.

C14 Maydan sonrası ülkede Roman yerleşimlerine dönük pogromların yürütücülüğünü yapmasıyla da biliniyor.

'BATI'NIN EMİRLERİNİ YERİNE GETİRİYORUZ, ÖLDÜRMEKTEN ZEVK ALIYORUZ'
2021'de düzenlediği bir panelde C14 lideri Karas, Batı'nın kendilerini neden bu kadar sevdiğiniyse şöyle özetliyordu:

Bize yığınla silah veriyorlar. Bunun sebebi bazılarının dediği gibi 'Batı'nın bize yardım etmesi, bizim hayrımızı düşünmesi'nden değil. Çünkü biz Batı'nın emirlerini yerine getiriyoruz, çünkü sadece bizler bu görevleri yerine getirmeye hazırız, çünkü bunları yapmaktan zevk alıyoruz, öldürmekten zevk alıyoruz, savaşmaktan zevk alıyoruz.

Aynı konuşmasında İngiltere hariç Avrupa'daki en çok Javelin silah sistemlerinin kendilerinde olduğunu söyleyen Karas, (ki Mart ayında İngiltere Savunma Bakanı Ukrayna'ya silah yollamaktan kendi ellerinde Javelin kalmadığını ağzından kaçırmıştı)3 Maydan ve sonrası için ülkede Nazilerin marjinal olduğu yönündeki iddilarınsa 'sadece moronlar tarafından dillendirilebileceğini' ifade etmişti.

2015'te yapılan başka bir BBC çalışmasındaysa artık Naziler için sadece 'aşırı sağcı' ifadesi kullanılmaya başlandığı görülüyor. Ancak Nazi grupların merkezi hükümete darbe gerçekleştirebilecek güce erişebildiklerine işaret edilirken, kullandıkları sembolizmin "1940'lardaki milliyetçilere ait olduğu" ifade ediliyor. BBC ayrıca Donbass'taki savaşta düzenli ordu yerine militanların daha çok öne çıktığına da dikkat çekiyordu. Ukrayna hükümetini (uygulamaya konulmayan) Minsk Anlaşması'nı imzaladıkları için hain ilan eden Naziler, BBC muhabirine '3. Maydan'ı gerçekleştirebileceklerini' de ifade ediyordu. Ancak BBC artık söz konusu silahlı militanların 'Nazi olmakla suçlandığını' söyleyerek durumu hafifletme çabasına girmiş gözüküyor.

BBC'nin Ukrayna'daki militanlara dair dikkat çeken başka bir çalışmasıysa Alman SS ve SA sokak çetelerine benzer örgütlenme olan 'Milli Milisler'e dair. Söz konusu BBC çalışmasında sokak çetelerinin yaptığı baskınlar ve ülkenin yürütmesi üzerindeki gücüne dair örnekler yer alıyor. Militan güçlerin Çerkasi meclisinde istedikleri kararları geçirmek için nasıl güç kullandıklarının gösterildiği BBC videosu, ayrıca militanların içişleri bakanlığı tarafından desteklendiği ve işledikleri tüm suçların görmezden gelindiğini de kabul ediyor.

BBC'ye konuşan Çerkasi Belediyesi Sekreteri Oleksandr Radutskiy, tabloyu "Çerkasi artık Ukrayna'daki askeri bir darbe için eğitim alanı haline geldi. Radutskiy söz konusu tabloyu şöyle tarif ediyordu:

Tarih tekerrür ediyor. Faşizmin Almanya'da yükselmeye başladığı 1930'lara bakarsanız, içinde bulunduğumuz durum bunun aynısı."

BBC son aylardaysa Ukrayna'daki faşizmin kuvvetini gizleme ve faşist figürleri aklama çabalarına daha açıktan girişmiş durumda. BBC yayınladığı haberlerde Alman işbirlikçisi Stepan Bandera'yı bir kahraman olarak resmetmeye çalışırken Nazi Almanya'sına özgü sembolleri kullanan militanlarınsa 'geleneksel semboller kullandığı' yönündeki uydurma beyanlara yer veriyor.