Güney Amerika ülkesi Kolombiya’da vergi soygununa karşı başlayıp iktidar karşıtı bir halk hareketine dönüşen eylemlerde sokak ortasında insanlar vurularak can verirken eşitsizliğe ve adaletsizliğe isyanın sesi dünyanın dört bir yanından duyuluyor. Brezilya, İngiltere ve Fransa’da hükümetlerin Covid-19 politikaları tepkilerin odağında. Ortadoğu ülkesi Umman ve Güney Afrika’nın 1,2 milyon nüfuslu ülkesi Svaziland ise yoksulluğa ve polis şiddetine karşı günlerdir süren eylemlere tanık oluyor.

62 KİŞİ ÖLDÜ
Kolombiya:
Sağcı Ivan Duque hükümetinin vergi soygununa karşı 28 Nisan Grevi’yle başlayıp iktidar karşıtı bir halk hareketine dönüşen eylemlerde can kaybı artıyor. Cali kentinde son üç gündür tırmanan gerilimde hayatını kaybeden eylemcilerin sayısı 14’e ulaştı. Duque hükümetinin Cali’ye asker konuşlandırma kararı ve “şiddeti bastırma” sözü vermesinin ardından kentte ESMAD adı verilen özel kolluk gücünün şiddeti arttı, gerçek mermilerle müdahaleler sonucu bir günde sekiz eylemci yaşamını yitirdi. Ülkede 28 Nisan Grevi’nden bu yana protestolarda yaşamını yitirenlerin sayısı da 62’ye yükseldi. Uluslararası insan hakları örgütlerinin Duque yönetimine polislerin ateşli silah kullanımını durdurma çağrısı da karşılıksız kaldı. Eylemlere gerçek mermilerle müdahalelerin sürmesi halinde can kaybının artmasından endişe edilirken başkent Bogota’daki eylemlerden de Cali’ye destek geldi. Hayatını kaybeden eylemciler için adalet istendi, 200’ü aşkın kayıp eylemcinin akıbeti soruldu. Öte yandan, eylemcilerin kurduğu komite ile hükümet arasında iki haftadır süren müzakereler kilitlenmiş durumda. Tarafların geçtiğimiz hafta bir ön anlaşmaya vardığı açıklanmasına rağmen, grev liderleri hükümetin metne imza atmadığını açıklamıştı. Eylemcilerin talepleri arasında aynı zamanda işsizliğin sona ermesi öne çıkarken polis şiddetinin son bulması da birincil talep olarak yer alıyor. Duque hükümetiyse yükselen tepkiyi şiddetle bastırmayı deniyor.

HÜKÜMET İSTİFA
Brezilya:
Salgın nedeniyle yaklaşık yarım milyon insanın hayatını kaybettiği Brezilya’da Covid-19 önlemlerine akıldışı gerekçelerle karşı çıktığı için tepki çeken sağcı Devlet Başkanı Jair Bolsonaro’nun istifası talebiyle hafta sonu ülkede protestolar düzenlendi. Yaklaşık 200 noktada onbinlerce kişinin katıldığı eylemlerde parlamentoya “Bolsonaro azledilsin” çağrısı yapıldı. Başkent Brasilia ve Rio de Janeiro başta olmak üzere birçok kentte solcu siyasi partilerin, sendikaların ve öğrenci birliklerinin de katıldığı eylemlerde Bolsonaro’nun kuklaları yakıldı.

'BU HÜKÜMET VİRÜSTEN DAHA TEHLİKELİ'
Covid-19 salgınında yakınlarını kaybetmiş olan eylemciler, Bolsanaro’nun salgında ısrarla ekonomiye öncelik verip kapanma önlemleri almayarak ölümlere yol açmış olmaktan sorumlu tutulmasını istedi. Rio’daki yürüyüşe katılan 48 yaşındaki Osvaldo Bazani da Silva, basına yaptığı konuşmada erkek kardeşinin Covid-19’dan öldüğünü anlatarak, “Daha fazla Brezilyalıyı kaybedemeyiz. Bu hükümet düşene kadar her gün sokağa çıkmalıyız” dedi. İki akrabası Covid-19 nedeniyle ölen 69 yaşındaki Irene Grether “Bu hükümet virüsten daha tehlikeli” tepkisi verdi. Kongre’de de Bolsonaro hakkında salgını kötü yönetmekten bir soruşturma yürütülüyor.

VERGİLERE TEPKİ YAĞDI
Umman:
Ortadoğu’nun sultanlıkla yönetilen ülkesi bugünlerde işsizlik ve yolsuzluk karşıtı eylemlerle gündemde. Sultan Heysem bin Tarık’a yönelen tepkilerin nedeni geçen ay devlet gelirlerini artırmak için temel ürünlere yeni bir Katma Değer Vergisi (KDV) uygulanması ve ulusal bütçeyi dengelemek adına kemer sıkma tedbirlerinin genişletilmesi oldu. Ayrıca kamu sektörü de dahil olmak üzere ülkedeki tüm şirketlere yabancı işçiler yerine vatandaşları işe almaları yönünde karar çıkarılması da binlerce göçmen işçiyi etkiledi. Başkent Maskat başta olmak üzere Sohar, Nizva, Ibri, Sur ve birçok kentte 26 Mayıs’tan bu yana temel ürünlerden vergi alınmasına karşı yapılan eylemler yönetime karşı öfkeye yöneldi. Öfkenin artmasında eylemcilere dönük sert polis müdahaleleri de etkili oldu. Körfez İnsan Hakları Merkezi ve Umman İnsan Hakları Derneği gibi insan hakları grupları, yüzlerce protestocunun gözaltında tutulduğunu ve gözaltında işkence iddiaları olduğunu duyurdu.

GÖZALTINDA ÖLÜM İDDİASI
Svaziland:
Güney Afrika’nın 1,3 milyon nüfuslu ülkesinde üniversite öğrencisi Thabani Nkomonye’nin 21 Mayıs’ta gözaltında hayatını kaybetmesi üzerine öğrenciler eylemler düzenliyor. Genç öğrencinin ölümünün açığa çıkarılmasını talep eden Svaziland Ulusal Öğrenci Birliği (SNUS) Genel Sekreteri Bafanabahe Sacolo’nun tutuklanması da tepkileri büyüttü. İşsizliğin yüzde 24 oranında olduğu ülkede üniversitelerde yıllık ücretlerin beş katına çıkarılması da bir diğer tepki nedeni. SNUS sözcüsü Simphiwe Dlamini, Peoples Dispatch’e verdiği demeçte, eylemlere neden devam ettiklerini şöyle açıklıyor: “Thabani, monarşiye karşı devam eden hareketin sembolü haline geldi. Bu ülkede yaşayan her bir yurttaşın hayatının değerliği olduğunu hatırlatmak gerekiyor.” Thabani Nkomonye’nin bir trafik kazasına karıştığı gerekçesiyle gözaltına alındıktan sonra hayatını kaybettiği açıklanmış ancak ölüm nedeni belirtilmemişti. Ailesi ve yakınları ise polis cinayeti sonucu öldürüldüğünü savunuyor.

SAĞLIK EMEKÇİLERİNDEN EYLEM 
Fransa:
Başkent Paris’te hafta sonuc yüzlerce doktor ve sağlık personeli, sağlık hizmetlerine gereken önemin verilmediği ve sağlık alanındaki sorunların dikkate alınmadığı gerekçesiyle hükümeti protesto etmek için sokağa çıktı. Sağlık örgütleri, ülkede yıllardır uygulanan sağlık politikalarının, nüfusun sağlık ihtiyaçlarına değil, hükümetin sağlık hizmetlerine yönelik “kemer sıkma politikalarına” dayandığını söyledi.

'AŞI PASAPORTUNA HAYIR'
İngiltere: Başkent Londra’da Muhafazakar Parti hükümetinin koronavirüs önlemlerine karşı çıkan, kapanma kararlarının ve aşı pasaportu girişimlerinin özgürlükleri ihlal ettiğini savunan eylemciler bir alışveriş merkezini basarak protesto düzenledi. Kentin Shepherd’s Bush mahallesindeki Westfield alışveriş merkezinde “Aşı pasaportuna hayır” sloganıyla düzenlenen eyleme polis müdahalede bulunarak çok sayıda kişiyi gözaltına aldı.