Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Vang Vınbin, yaptığı açıklamada, kanalın kapatılmasının yanlış ve temelsiz olduğunu belirterek, platformu ABD hükümetine siyasi araç olarak hizmet etmekle suçladı.

ABD'nin siyasi amaçlarla ifade ve bilgi paylaşma özgürlüğünün altını oyduğunu savunan Sözcü Vang, "ABD, farklı bahanelerle Hong Kong'un iç işlerine karışıyor ve baş yönetici seçiminin insicamını bozmaya çalışıyor." dedi.

SEÇİM VURGUSU
Vang, bölgedeki tüm sosyal kesimlerin dış güçlerin Hong Kong'daki seçimlere müdahalesini kınandığını ifade eden Vang, sosyal medya platformlarını yöneten şirketlerden seçimlere saygı göstermesini beklediğini ifade etti.

YouTube, Lee'nin seçim kampanyası için kurduğu kanalı, adayın ABD'nin Hong Konglu muhaliflere uygulanan baskılardaki rolü nedeniyle yaptırım uyguladığı kamu görevlileri arasında olması nedeniyle kapatıldığı açıklamıştı.

Açıklamada, kararın "ABD yaptırım yasaları ve YouTube Topluluk Kuralları uyarınca alındığı" kaydedilmişti.

Lee'nin kampanya direktörlüğünü yapan, Hong Kong'un Çin Ulusal Halk Kongresi (ÇUHK) Daimi Komitesindeki tek delegesi Tam Yiu-chung, "kararın tamamen akıl dışı olduğunu" savunmuştu.

Sosyal paylaşım sitesi Facebook ise Lee'nin kampanya için kurduğu sayfayı kaldırmayacağını duyurmuş, sitenin çatı kuruluşu Meta'dan yapılan açıklamada, "Lee'nin Instagram ve Facebook hesaplarının gelir elde etmeye kapalı olarak varlığını sürdüreceği, bağışları önlemek üzere ödeme sistemlerinin devre dışı bırakılacağı belirtilmişti.

LEE'NİN ADAYLIĞI
Lee'nin adaylık süreci, Hong Kong Baş Yöneticisi Carrie Lam'ın 4 Nisan'da gelecek seçimlerde ikinci dönem için aday olmayacağını açıklamasıyla başlamıştı.

O günlerde Hong Kong hükümetinin iki numaralı konumu olan baş sekreterliği yürüten Lee, 6 Nisan'da istifasını sunmuş, 13 Nisan'da baş yönetici adaylık için başvuruda bulunmuştu.

Yerel basındaki haberlere göre karar, Çin'in Hong Kong'daki irtibat ofisinden bir yetkilinin üst düzey yerel siyasetçilere merkezi hükümetin liderlik yarışında destekleyeceği tek adayın Lee olacağını söylemesinin ardından gelmişti.

Baş yöneticiyi seçmekle görevli 1500 kişilik Seçim Komitesinin en az 188 üyesinin desteğini alması gereken Lee, büyük bölümü Çin yanlısı üyelerden oluşan komitenin 786 üyesinin imzasıyla adaylık başvurusunu yapmıştı.

LEE, ABD'NİN YAPTIRIM UYGULADIĞI İSİMLER ARASINDA
Baş Yönetici Carrie Lam gibi merkezi hükümete yakın çizgideki bir siyasetçi olarak bilinen Lee, yerel hükümette en yetkili ikinci konum olan Baş Sekreter görevine Çin Devlet Konseyi tarafından, Carrie Lam'ın tavsiyesiyle 25 Haziran 2021'de atanmıştı.

Daha önce İç Güvenlik Sekreteri olan polis kökenli Lee'nin, 2019'da suçluların iadesi yasa tasarısına karşı başlayan hükümet karşıtı protesto hareketinin bastırılmasında ve 2020'de kabul edilen Ulusal Güvenlik Yasası ile muhaliflere karşı yürütülen soruşturmalardaki rolü nedeniyle ödüllendirildiği yorumları yapılmıştı.

Lee ve Carrie Lam, ABD'nin, muhalefete yönelik baskılar nedeniyle yaptırım uyguladığı Hong Konglu yetkililer arasında yer alıyor.

HONG KONG'UN STATÜSÜ
Hong Kong, 1898'de imzalanan "kira sözleşmesi" ile uzun yıllar İngiltere hakimiyetinde kaldıktan sonra 1997'de Çin'e devredilmişti.

İmzalanan ortak deklarasyon çerçevesinde Hong Kong'a 2047'ye kadar basın, ifade, toplanma, inanç ve serbest akademik çalışma gibi özgürlükleri ile bağımsız idari ve hukuki yapısını koruma hakkı tanınmıştı.

Hong Kong, Çin'e bağlı olmasına rağmen kendisine ait para birimi, dil, hukuk sistemi ve kimlik kullanıyor. Özerk yapılı bölgenin sadece savunma ve dış politika gibi konularda Pekin'e bağlı olduğu bu yönetim modeli, "bir ülke, iki sistem" olarak adlandırılıyor.

Pekin yönetimi, son yıllarda Ulusal Güvenlik Yasası gibi yasal değişikliklerle bölgenin özerk yönetim yapısını aşındırdığına yönelik eleştirilere hedef oluyor.