ABD’de bakanlık görevine gelen ilk yerli Amerikalı olan İçişleri Bakanı Deb Haaland, yaptığı açıklamada, ülke genelinde yerli Amerikalılar’ın kaldığı yatılı okullarının bulunduğu 53 alanda yerleri bazılarında işaretlenmiş bazılarındaysa herhangi bir işaret bulunmayan mezar alanları tespit ettiklerini söyledi.

Kanada’daki olayın ardından düzenlediği basın toplantısında gözyaşlarına hakim olamayan Haaland, ABD’de de geniş kapsamlı bir araştırma yapılacağını ifade etmişti. Bakan o tarihte yaptığı açıklamada ABD’deki yerli yatılı okullarındaki denetimlere yönelik de bir soruşturma başlatacaklarını söylemişti.

Yapılan soruşturna kapsamında yerlilerin kaldığı yatılı okullardan 408’inin 1819 ve 1969 yılları arasında hükümet kaynaklarından destek aldığı, 89 okulunsa herhangi bir federal mali destek almadan ayakta kaldığı belirlendi. Benzer durumdaki diğer okulların da en az yarısının kiliseler ve yardım kuruluşlarının destekleriyle eğitim verdikleri ifade edildi. Sivil toplum örgütleri ve araştırmacılar bu okullarda sayısız çoçuğun yıllar içerisinde taciz edildiğine dair bilgiler bulunduğuna dikkat çekiyorlar. Söz konusu sayıların binlerle ifade edildiği belirtiliyor.

İçişleri Bakanlığı’nın yaptığı soruşturma sonucunda hazırlanan rapora göre de söz konusu okullarda çocuklara yönelik cinsel saldırı, duygusal istismar yaşandı. Araştırmaya göre 500’den fazla çocuk da bu okullarda bir şekilde hayatlarını kaybetti. Uzmanlar bu sebeple araştırma derinleştikçe çok dah fazla sayıda mezar alanının bulunmasının mümkün olduğunu belirtiyor.

İçişleri Bakanı Haaland, soruşturma kapsamında bu okullarda kalan ve olayları yaşamış kişilerle görüşmelere başladığını ve bu çabalarının bir yıl daha süreceğini dile getirdi. Söz konusu soruşturmanın bir sonraki hedefi de bu okullara gitmiş olan toplam çocuk sayısının tespit edilmesi, olası mezarlar ve mezar alanlarının bulunması ve bu okullara federal sistem ya da kiliseler vasıtasıyla ne kadarlık bir mali kaynak aktarıldığının tespit edilmesi olarak açıklandı.

Bakan Haaland, ABD Kongresi’nin soruşturmanın devamı ve Yerli Amerikalılar’a yardım program kapsamında 7 milyon dolarlık bir kaynak ayırdığını belirtti.

Haaland, Kongre'ye 2020 yılında Gerçek ve İyileşme Komisyonu adı altında kongreye bir teklif sunmuştu. Ancak bu teklifin halen daha beklemede olduğu biliniyor.

İçişleri Bakanlığı’nın soruşturmasına yardımcı olan Ulusal Yerli Amerikalı Yatılı Okulları İyileştirme Koalisyonu Başkanı Deborah Parker da araştırma sonucunda ortaya çıkanların ortada ne kadar büyük bir travma olduğunun altını çizdiğini söyledi.


Rapora ilişkin verilerin açıklandığı basın toplantısında konuşan Parker “Bu çocuklarımızın bir isimleri bir aileleri ve kendi dilleri var. Yerli Amerikalı yatılı okulları bu çocuklarımızı vahşice alıp götürmeden önce onların kendi kıyafetleri, dilleri ve dinleri vardı” dedi.

Raporun hazırlanması sürecinde çok sayıda yerli Amerikalıyla görüşmeler yapıldı. Raporda yer alan kayıtların en azından 1801 yılına kadar uzandığı ifade ediliyor. 1801 yılı bu okulların ilk olarak açılmaya ve eğitim yoluyla kültürel değişimlerin yapılmaya başlandığı zaman olarak biliniyor.

Yerli okulları ABD’de 1849 yılına kadar Savaş Bakanlığı’na bağlı kalmış ve askeri okul statüsünde görülen okullar olarak değerlendirilmiş. O tarihte polisin yerli aileleri çocuklarını bu okullara göndermeye zorladıkları biliniyor.

ABD, Kanada’da geçen yıl ortaya çıkan olayın ardından Yerli Amerikalı Yatılı Okulları’yla alakalı ilk kez bir araştırma yapıyor. Bu okulların yaklaşık 150 yıl boyunca yerli çocukların ailelerinden koparılarak asimilasyon amacıyla zorla gönderildiği okullar olduğu belirtiliyor.