Çeviri: Ercan Çankaya

Avustralya merkezli, fakat üyelerinin çoğu ABD’de bulunan Hillsong cemaati; kurumsal homofobileriyle, lüks düşkünlükleriyle, cemaat içindeki akıllara durgunluk veren hiyerarşiyle ve alt düzeydeki üyeleri üzerindeki köle emeği sömürüsüne benzer sömürüsüyle tanınıyor.

ABD, dünya gündemini genellikle Orta Doğu’ya ve dünyanın diğer yoksul coğrafyalarına gerçekleştirdiği emperyalist saldırılarla meşgul eder. Son aylarda ABD ile ilgili haberlere Trump ve Biden çekişmesi, seçimde hile iddiaları ve Senato baskını damgasını vurdu. Fakat ABD, dünyada pek çok ülkede alt kültür kabul edilen dini inançları tanıması ve yasallaştırmasıyla meşhur bir ülke. Mesela en son geçen yıl, ABD’nin Arkansas eyaletinde Satanist Tapınak isimli dini grup resmen tanınmış ve kiliseleri yasal mabet statüsü kazanmıştı. Neoliberalizm kalesi, her türden kimlikçilik ve aşırılığa tanıdığı müsamahayla meşhur.

ÜYELERDEN HARAÇ TOPLUYORLAR
Yasallık ve yarı resmi statü kazanan dini gruplardan bazıları ülke gündemini de meşgul ediyor.

ABD gündemini bu yıl da uzun süre Hillsong Kilisesi adlı dini gruptaki skandallar meşgul edeceğe benziyor.

Yarı resmi bir statüsü bulunan Hillsong Kilisesi, aslında Avustralya merkezli bir kurum. Üyelerini köle derecesinde sömürmeleri ve homofobileriyle meşhurlar. ABD’de basınını, şimdi de cemaat papazlarının lüks yaşamlarını finanse edebilmek için üyelerinden yardım adı altında haraç topladıkları iddiaları meşgul ediyor.

‘GAYRİMENKUL KOLEKSİYONCUSU’
Çoğu New York’un ünlü Kent Bulvarı’ndaki bir rezidansta yaşayan cemaatin önde gelenleri; ABD basınında sık sık ünlü restoranlarda görüntülenmeleriyle, meşhur tasarımcılara yaptırdıkları kıyafetlerle, haftalık manikürleri için harcadıkları astronomik paralarla gündem oluyorlar.

Cemaatin en tanınan üyelerinden biri de bir zamanlar karısını aldattığını medyada itiraf ettikten sonra cemaatten kovulan Carl Lentz. Lentz, aynı zamanda milyon dolarlık gayrimenkullere olan düşkünlüğüyle tanınıyor.

TÜM MASRAFLAR CEMAAT KASASINDAN
Cemaatin bazı eski üyeleri, New York Post muhabirlerine yaptıkları açıklamalarda papazların ve üst düzey bazı cemaat mensuplarının en lüks ve gereksiz masraflarını bile cemaatin kasasına bağlı nakit kartlarından karşıladıklarını açıklarken cemaatin neden bir kasaya sahip olduğu anlaşılamadı. Cemaatin kasasının kaynağınınsa üyelerin bağışladığı paralık ve düzenli olarak verdikleri aidatlar olduğu açıklandı.

SUŞİLİ CEMAAT TOPLANTISI
Cemaatin kasasındaki paraların lüks hediyelerle ve Manhattan’daki dünyanın en lüks otellerindeki konaklama masraflarıyla harcandığını ifade eden eski cemaat üyeleri, New York’taki kiliselerindeki düzenli pazar toplantılarından önce kilisenin papazlarına suşi ve kurutulmuş jalapen biberinden yapılan Chipotle adlı bir yiyecek götürdüklerini söylediler.

‘AYAKLARININ ALTINA KIRMIZI HALI SERDİRİYORLARDI’
Cemaatin üyeleri, ayrıca papazların toplantı yaptıkları mekana giriş yaparken papazlar için kırmızı halı açtıklarını dile getirdiler.  Cemaatin Teksas koluna bağlı Dallas’ta ikamet eden eski bir üyesi, papazları her edişinde en az 100 200 dolarlık yiyecek alışverişi yaptığını söyledi.