Çeviri: Ercan Çankaya

Çin’in Resmi Haber Ajansı Hinhuanet’te yayımlanan analizde, bazı olumlu işaretlere rağmen Türkiye ve ABD hükümetlerinin aralarındaki gerilimli ilişkileri tamir etmek konusunda pek aceleci olmadıkları iddia edildi.

Biden yönetiminin, selefi Donald Trump yönetimine kıyasla Türkiye konusunda daha sert bir duruş sergilediği belirtilen analizde, ABD’nin Türkiye’yi tamamen Rusya’ya itmemek için ipleri tamamen koparmak istemediğinin altı çizildi.

Öte yandan haberde, Biden’ın iktidara gelmesinden bu yana ABD Türkiye ilişkilerinde bazı olumlu gelişmelerin de olduğu vurgulandı. Mesela AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Washington büyükelçiliğine partisinin eski milletvekili ve yakın arkadaşı Murat Mercan’ı atadı. Bu, Erdoğan’ın Washington’ı yeterince ciddiye aldığına işaret denildi.

‘BIDEN YÖNETİMİ PAZARLIK YAPMAK ZORUNDA’
Erdoğan’ın Aralık ayında yaptığı, “Yeni yılda yeni bir sayfa açmak istiyoruz. Biden’ın Türkiye-ABD ilişkilerinde daha dikkatli olacağına inanıyoruz.” şeklindeki açıklaması ve bu açıklamanın akabinde Rusya’dan yeni füze alımını durdurması da açık bir iyi niyet göstergesiydi.

Biden yönetiminin Türk müttefiğini kaybetmemek için pazarlık yapması gerektiği belirtilen analizde; pazarlığın da çatışma riskini daha da artırabileceği, Türkiye’yle Batı arasındaki çatlağı derinleştirirken Rusya’ya daha da yakınlaştırabileceği belirtildi.

KIRILMA NOKTASI S-400’LER
Türkiye’yle ABD arasında üç temel çetrefilli sorun olduğuna değinilen haberde, ilk ve en büyük sorunun Türkiye’nin Rus yapımı S-400 füzelerini satın alması olduğuna değinildi. Bir diğer sorunun, ABD’nin Suriye’de YPG’ye verdiği destek olduğu belirtilirken üçüncü sorunun, ABD’de devam eden, Türkiye’yi İran’ın ABD ambargosunu delmekle suçlayan Halkbank davası olduğu belirtildi.

‘TÜRKİYE’NİN RUSYA’YLA YAKINLAŞMASI KABUL EDİLEMEZ’
ABD; Türkiye’nin S-400 satın almasına, Türkiye’yi F-35 programından çıkararak ve Aralık ayında ilan ettiği yaptırımlarla Türkiye’nin askeri tedarik kurumunu hedef alarak yanıt vermişti. ABD’nin çiçeği burnunda Dış İşleri Bakanı Antony Blinken; Türkiye’nin ABD’nin stratejik ortağı olarak Rusya’yla, yani ABD’nin stratejik rakibiyle müttefik olmasının kabul edilemez olduğunu belirterek ABD Türkiye ilişkilerinde kırılma noktasının S-400 anlaşması olduğunu vurgulamıştı.

‘HER İKİ TARAF DA BİRBİRİNİ TARTIYOR’
Türkiye Savunma Bakanı ve Eski Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar da ABD’nin YPG’ye desteği kesmesi halinde Türkiye’nin S-400’lerden taviz verebileceğinin altını çizerek eski nesil Rus füzelerinin bir NATO müttefiği olan Yunanistan’daki sınırlı kullanımını örnek vermişti.

Geçtiğimiz hafta başında Hürriyet’e verdiği röportajda da Türkiye’nin müzakerelere açık olduğunu söyleyerek S-400’leri satın almanın, her zaman kullanmak anlamına gelmeyeceğini belirtmişti.

Tüm bu olumlu sinyallere ve karşılıklı iyi niyet gösterilerine rağmen analize göre her iki taraf da birbirini tartıyor; sürtüşme noktalarında çatlaklar oluşmamasına özen gösteriyor.

Analizde, Ankara ve Washington’un gelecekteki ilişkilerini belirlenen sınırlar içinde sürtüşmeden devam ettirebilmesi için iki tarafın da kriz yönetimine odaklanması gerektiği vurgulanıyor.