Çeviri: Ercan Çankaya

Yunanistan’da başkent Atina ve Selanik’teki üniversitelilerin başını çektiği öğrenciler, hükümetin kampüslere özel bir polis birimi kurma yasa tasarısına karşı ayakta.

Çarşamba gün, Selanik üstünde güneş doğmadan önce öğrenciler üniversitenin etrafını çoktan çevrelemiş; barikatlarını kurmuştu. Bu öğrencilerin ilk meydan okuması değildi.

Hükümetin itaatsiz gördüğü üniversitelere “düzen getirmek” adına disiplin kurulları ve kampüslerde görevlendirilecek özel bir polis birimi kurma tasarısına karşı öğrenciler uzun süredir ayaktaydı. Öğrencilerin talepleri basit: Bu tasarının geri çekilmesini istiyorlar. Bu yasanın, baskıcı ve muhafazakar bir azınlığın sahte güvenlik ihtiyaçlarına hizmet eden baskıcı bir yasa olduğuna inanıyorlar.

‘KİTAPLARDAN ÇOK BARİKATIN ARKASINDAYIM’
Üniversitenin iş idaresi bölümünde üçüncü sınıfı öğrencisi Stergios Grigoriou, barikatın arkasında kitapların arkasından daha çok vakit geçirdiğini söylüyor. Grigoriou bu konuda yalnız değil. Ülke çapında, 1974’teki faşist cuntanın darbesinin geri püskürtülmesi sonrasında mücadeleyle kazanılan demokratik haklara yeni bir saldırı söz konusu. Öğrenciler buna direniyor.

Yasa tasarısı, Meclis’te bugün oylanacak. Hem Atina ve Selanik’te hem de ülkenin diğer şehirlerinde sağcı hükümetin güvenlikçi politikalarına karşı başını öğrencilerin çektiği bir direniş var.

KANLA KAZANILMIŞ HAKLAR...
Yunanistan, nüfusu itibariyle Avrupa’nın nispeten küçük ülkelerinden biri. Eğitimin bir sınıf atlama aracı görüldüğü ülkede, 24 devlet üniversitesi ve 600 binden fazla öğrenci var. 1973’te Albaylar Cuntası’nın Atina Politeknik Üniversitesi’ndeki öğrenci ayaklanmasını bastırmasının ardından 1974’te cuntanın püskürtülmesinden bu yana kampüslere polis giremiyordu. Bu sebeple öğrencilerin direnişinin sembolik bir önemi de var.

‘KAMPÜS POLİSİ’ ÇEVİK KUVVET EL ELE
Kampüs polislerinin silahsız olacağı öne sürülse de polisler gözaltına alma yetkisine ve gerektiğinde kampüse çevik kuvvet çağırma yetkisine de sahip olacak. Sadece bu madde dahi yasanın güvenlik ve kampüslerdeki adi suçlara yönelik değil, öğrenci direnişini ve sol hareketleri hedef aldığını gösteriyor.

SYRIZA’DAN İLGİNÇ ÖNERİ
Ana muhalefet partisi Syriza da dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde üniversite kampüslerinde polis bulunmadığı belirterek tüm üniversite bileşenlerinin ve hatta polisin bu yasaya karşı olduğunu ileri sürüyor. Çözüm olarak da AB’nin dayattığı kemer sıkma politikaları döneminde işten çıkarılan üniversite güvenlik görevlilerinin işe geri alınmalarını öneriyor. Bu kemer sıkma politikalarının çoğunun Syriza döneminde hayata geçirildiği hatırlanırsa Syriza sözcüsünün önerisinin garipliği ortaya çıkıyor.

KKE: ‘YASA, KAYITSIZ ŞARTSIZ GERİ ÇEKİLMELİ’
Yunanistan Komünist Partisi ise üniversite polisi oluşturma gibi bir girişimin kabul edilemez, gayrimeşru ve hukukdışı olduğunu belirterek yasa tasarısının kayıtsız şartsız geri çekilmesini istiyor.