Çeviri: Ercan Çankaya

Hindistanlı askeri stratejist Shashi Asthana’nın Modern Diplomacy’deki analizine göre Karabağ Savaşı, NATO’nun kriz anlarında stratejik karar alma kapasitesinin zayıfladığını gösterirken Siyasal İslam’a moral ve motivasyon kazandırdı.

Azerbaycan’la Ermenistan arasındaki ateşkes çok sayıda masum insanın hayatını kaybetmesini engellese de Ermenistan kamuoyunda derin bir hayal kırıklığı ve üzüntüye neden oldu. İHA’lar gibi yeni teknoloji teçhizatların da yoğun bir şekilde kullanıldığı, siyasi güç oyunlarıyla son teknoloji silahlardan sonuna kadar yararlanılan savaş; hibrit savaş stratejisinin son ve en gelişmiş örneklerinden biri oldu. Modern Diplomacy’de yayımlanan makalede bu savaştan stratejik ve askeri anlamda çıkarılacak çok önemli dersler olduğu iddia ediliyor.

KARABAĞ’IN GELECEĞİ HÂLÂ BELİRSİZ
Azerbaycan ve Ermenistan arasında imzalanan ateşkes anlaşması Azerbaycan ve Türkiye’de memnuniyet yaratsa da Ermenistan kamuoyunun artan öfkesi, Karabağ bölgesindeki Ermeni halkın huzursuzluğu barış sürecinin geleceğini belirsiz hale getiriyor.

‘HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRADILAR’
Savaştan önce ve savaş sırasında önemli stratejik hatalar yapsalar da Ermenistan yönetimi yenilgiyi zamanında kabul ederek ülkelerinin kaybının daha da büyümesini engelledi. Karabağ bölgesinin stratejik önem taşıyan şehri Suşa’nın kaybedilmesinin ardından orduyu bölgenin en büyük şehri Hankendi’ye ve Ermenistan’ı Karabağ’a bağlayan karayoluna konuşlandırdılar. Analizde, yenilgiyi kabul etmelerindeki bir diğer etkeninse müttefiklerinin ve Rusya’nın zayıf desteğiyle hayal kırıklığına uğramış olmaları olduğu iddia ediliyor.

‘NATO VE ABD KRİZ YÖNETME YETENEĞİNİ KAYBETTİ’
İki devlet arasındaki altı hafta süren savaş, NATO ve Avrupa Birliği’nin kriz döneminde müttefiklerine yardım etme kapasitelerini kaybettiğini göstermesi bakımından oldukça öğretici. Çatışmanın uluslararası politika düzeyinde en önemli etkisi Siyasal İslam’a kazandırdığı moral motivasyon oldu.

‘ERDOĞAN’IN İŞTAHINI KABARTACAK’
Analizde Azerbaycan'ın zaferinin; Erdoğan’ın yeni Osmanlıcılık hayallerini, bölgede bulunan petrol ve doğalgaz boru hatları üstündeki kontrolünü artırma iştahını kabartacağını savunuyor. Bölgedeki anlaşmazlık ve karşılıklı düşmanlığın uzun sayılabilecek bir tarihi olmasına rağmen sonuncusunun Erdoğan’ın aktif desteğiyle tetiklendiği iddia ediliyor.

Pakistan ve Suriye’deki çatışma bölgelerinden Azerbaycan’a maaş karşılığında cihatçıların taşınmasına aracılık edildiği suçlamasının da yer aldığı makalede, savaşın Erdoğan’ın Radikal İslamcı gruplar arasındaki popülerliğini artıracağına işaret ediliyor.

Savaş, NATO’nun bölünmüşlüğünü ve kriz anlarında karar alma kapasitesinin zayıfladığını göstermesine rağmen son zamanlarda NATO’nun zayıflığının açığa çıktığı tek olay değildi. NATO, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de Yunanistan’la karşı karşıya gelmesine de kararlı bir müdahalede bulunamamıştı. Analize göre bu çoklu ittifaklar çağında, NATO’nun ne kadar kararlı olabileceği de ayrı bir tartışma konusu.