Çeviri: Ercan Çankaya

ABD’nin 2020’deki başarısız salgın yönetimini, tersine Çin’in bu alandaki başarısı Çin’in artık daha etkin bir dış politika yürüteceği yorumlarına neden olsa da Çinli uluslararası ilişkiler uzmanı Mao Xiaolin’in Modern Diplomacy’deki makalesinde tersi iddia ediliyor.

Çin’in 2020’lerde büyük bir dış politika değişikliğine gitmeyeceği iddia edilen yazıda, ülkenin Covid-19 pandemisinin damgasını vurduğu 2020’de pandemiyle mücadelede en kendinden emin ve dinamik ülke olduğu vurgulanıyor. Çin’in 2010’larda uyguladığı “ulusal canlanma” politikalarını, 2020’lerde de sürdüreceğinin altı çizilen yazıda, ülkenin bu on yılda da stratejik önceliğinin “büyük güçler”le rekabet olacağı belirtiliyor. Afrika ülkeleriyle kurulan sıcak ilişkiler devam ettirilirken bu kıtaya özel bir önem verilmeye devam edileceği vurgulanıyor.

NATO ASKERİ ÜSTÜNLÜĞÜNÜ DEVAM ETTİRECEK
21. yüzyılın üçüncü on yılında Çin’in ekonomik büyüklük olarak Avrupa Birliği ve ABD’yi geçmesi bekleniyor. Öte yandan NATO, dünyanın en etkili askeri ortaklığı olma pozisyonunu korumayı devam edecek. NATO ülkeleri, özellikle askeri teknolojiler alanında önderliklerini sürdürmeye devam edecekler. Öte yandan, ekonomi alanındaki yumuşak mücadele bu dönemde teknoloji alanında da devam edecek; Çin ve Rusya teknoloji, özellikle askeri teknoloji alanında yükselişlerini sürdürecekler. Çin, Rusya’yla bu alandaki işbirliğine bu on yılda da devam ederse Çin ve Rusya NATO’yu askeri teknoloji alanında zorlamaya ve tehdit etmeye devam edecekler.

‘DÜNYANIN EN BÜYÜK İKİ EKONOMİSİ İLİŞKİLERİNİ GELİŞTİRMELİ’
Pekin’in önceliği, bu dönemde de önceliği ABD, AB, Rusya ve Japonya olacak. Rusya’yla yakın ilişkiler devam ederken ABD ve onun müttefiki Japonya ve kısmen AB’yle açık rekabet devam edecek. Yine de ABD’yle rekabetin açık bir çatışmaya dönüştürülmemesi hedefi bu dönemde de korunacak. Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi’nin geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklama da bu hedefin korunacağını gösteriyor. Wang Yi, açıklamasında dünyanın en büyük iki ekonomisinin terörle mücadele, barışı koruma, salgın hastalıklar, iklim değişikliği gibi konularda ilişkilerini geliştirmesi gerektiğini söylemişti.

JOE BIDEN ETKİSİ
Biden yönetimi altındaki Amerika, daha çok nükleer silahların yaygınlaşmasını önlemeye ve İran’a odaklanacağı için Amerika’nın bu dönemde Çin’le ilişkileri stabil devam edeceğe benziyor. Ayrıca Mike Pompeo’nun Dışişleri Bakanlığı ve Trump yönetiminin Tayvan’a verdiği partizan destekten vazgeçilip Tayvan’la ilişkiler eski düzeye çekileceğinden Çin ve ABD arasındaki karşılıklı diyalog da daha sağlıklı temeller üstünde kurulacaktır. Trump yönetimi döneminde baltalanan Çin ve ABD arasındaki ekonomik ilişkilerin eski düzeyine gelmesi, iki ülke arasındaki diyaloğu da tekrar geliştirecektir.

TİCARİ İLİŞKİLER REKABETİN ÇATIŞMAYA DÖNMESİNE ENGEL
Çin-AB yatırım anlaşmasının bir sonucu olarak Çin, AB’nin en önde gelen ticari ortaklarından biri olmaya devam edecek. Çin, AB ülkelerince teknoloji alanında ciddi bir rakip algılansa da çeşitli alanlardaki işbirliği ve ticari ortaklık, ilişkilerin mevcut haliyle korunmasını garanti altına almış görünüyor.

ÇİN VE RUSYA İLİŞKİLERİ KİLİT ÖNEMDE
Çin; ABD, Japonya ve AB’ye olan karmaşık ilişkilerini yönetebilmek için Kuzey’deki büyük komşu Rusya’yla dostluğunu korumasının bilincinde. Dışişleri Bakanı Wang Yi’nin Rus mevkidaşı Lavrov’la yaptığı telefon görüşmesinde, her iki Bakan da karşılıklı güvene dayalı ilişkilerin salgınla mücadelede öneminin bir kez daha açığa çıktığını vurgulayarak bu ilişkilerin başka alanlarda da iki ülkenin çıkarına olduğunun bir kez daha altını çizdiler. Avrasya’nın bu iki önemli gücünün işbirliği, küresel ve bölgesel güvenliğin korunması ve her iki ülkenin de ABD ve AB’yle olan ilişkilerinin bu seviyede devam edebilmesi de için de ayrı bir önem arz ediyor.