"Devletimizin bugün en çok ihtiyaç duyduğu alanlardan birisi de liyakattir. Liyakatli kişiler isteriz. Birikimli kişiler isteriz. Devlet yönetiminde liyakat olursa, Devletin saygınlığı artar. Şunu söylediğim zaman, bazen kızıyorlar bana. Değerli arkadaşlar; devleti yönetmek aslında dürüst siyasetçi açısından dünyanın en kolay işidir. Neden? Çünkü devlette görev alanların, herkesin görev tanımı yasalarla tanımlanmış durumda. Dolayısıyla devleti yöneten kişi, bürokrasi ve liyakat yasaların ön gördüğü şekliyle görevini yaparsa hiçbir sorun yok. Siz sadece bürokrasiye talimat verirsiniz. Dolayısıyla bizim, hayatın her alanında liyakati egemen kılmamız lazım."

Bunu ben değil CHP lideri Kılıçdaroğlu söylüyor. Bu sözlere katılmamak elde değil. Hani Anadolu’da bir söz vardır, “doğru söze ne hacet'' diye. Bu söz ''Doğru sözün üstüne bir şey söylemeye gerek var mı'' anlamına da gelir.

Neyse biz konumuza gelelim: 31 Mart 2019’da yapılan yerel seçimlerde kazanan CHP’li belediye başkanları, il genel meclis üyeleri ve belediye meclis üyeleri Kılıçdaroğlu’nun ilkesel olarak benimsediği, her fırsatta da dile getirdiği liyakat meselesine parti içerisinde ne kadar uyuyor? Ya da Kılıçdaroğlu’nun sözü ne kadar dinleniyor?

Daha önceki yazılarımda da sık sık bahsetmiştim: Eskilerde toprak ağalarının kendi çapına göre dağda bir eşkıya grubu bulunurdu. Ağalar, dağlarda gezen eşkıyalarının tüm ihtiyaçlarını karşılar. Eşkıyalar da ağaların saltanatını sürdürmeleri için ahali ve köylüye zulmederler. Eşkıyaların bu zulüm ve korkuları sayesinde de ağaların çarkları döner durur…

Bu durum ülkemizin birçok tanınmış yazarlarının romanlarına konu olmuştu. Yaşar Kemal’in İnce Memed romanı örneğinde olduğu gibi…

Bu arada sevgili Yaşar Kemal’imizi de saygıyla anmadan geçmek olmaz…

Anlayacağınız sistem aynı işliyor.

Nasıl mı?

Anlatayım: Eskinin toprak ağaları şimdinin siyaset ağası olmuş. Her birinin farklı farklı belediyelerde ya başkanları ya meclis üyeleri, müdürleri köşe kapmış Ankara’daki siyaset ağalarının iş takibini ya da yaptıkları büyük büyük akçeli işlerden aslan paylarını ayırdıkları artık çuvala sığmayan mızrak misali olmuş…

Örneğin geçtiğimiz günlerde Aydın'da, Kuşadası Belediye Başkan Yardımcısı Oğuzhan Turan, belediyenin otoparkına girdiği sırada silahlı saldırıya uğramış ve yara almadan kurtulmuştu. Oğuzhan Turan saldırının ardından yaptığı basın açıklamasında ‘ranta müsaade etmediklerini’ ve bu nedenle daha önce de çeşitli tehditler aldığını söylemiş ve “Kuşadası Belediyesi yönetimi olarak şantaja, tehdide, rant ve çıkar sağlamaya çalışan çevrelere karşı gelmeyi sürdüreceğiz ve bu tip organize kötülüklere geçit vermeyeceğiz” diyerek kendisine bir de kahramanlık hikayesi yazmıştı.

Çok geçmeden anlaşıldı ki gayrimenkul işi yaptığı öğrenilen Harun Özekin olay sırasında kaçmış, sonra da polise teslim olmuş, emniyet ifadesinde ise konunun başka bir boyutu olduğu gözler önüne serilmişti.

Özekin ifadesinde Oğuzhan Turan’ın da olduğu iddia edilen rüşvet çarkında Çağlar adlı bir kişiye ait Kadınlar Plajındaki bir pansiyonun mühürlenmesiyle başlayan zincirde aracı olduğunu belirttiği ifadesinde mührün kaldırılması için Başkan Yardımcısı Turan’ın 120 bin lira istediğini ve bu paranın yarısı olan 60 bin lirayı da banka havalesi olarak gönderildiğini kalanını ise mührün kaldırılmasından sonra ödeneceği konusunda mutabık kaldıklarını sonrasında ise mührün kaldırılmadığından dolayı Oğuzhan Turan’a silahlı saldırıda bulunduğunu anlatıyordu.

Geçtiğimiz hafta Toplumsal muhabiri Umut Taştan da söz konusu rüşvet çarkının nasıl işlediğine ve Turan’a yapılan silahlı saldırı sürecindeki WhatsApp yazışmalarına ulaşmıştı.

Dahası var…

CHP’li Bülent Tezcan’a yakınlığıyla bilinen Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel.

Hani Kemal Kılıçdaroğlu Kamuda Liyakat arıyor ya.

Burada Kılıçdaroğlu’nun hakkını yememek lazım. Adam ne yapsın?

Bir tarafta iktidarın türlü entrikalarıyla uğraşıyor. Bir tarafta parti içi dengeleri ve Millet ittifakı içerisindeki dengeleri korumaya çalışırken onlarca belediye başkanı ve meclis üyelerinin tek tek seceresini tutamaz. Tutması da fiziken biraz imkânsız gibi.

İşte tam da burada biraz önce bahsettiğim siyaset ağaları devreye giriyor. Kendisine yakın olan kişileri filanca il ya da ilçe Belediye başkan adayımız diye referans oluyor.

Sonrası mı?

Sonrası malum. Bir tarafta had bilmezlik, halkçı belediyecilik yapacağına halka zulmeder duruma gelip şımarık şımarık hareketler partiye yakışmayan hal hareketler.

Liyakat demiştik: …

Adam tam bir suç makinesi:

Kuşadası Cumhuriyet Başsavcılığı 2010/8241 soruşturma numaralı dosyası; Hizmet nedeniyle görevi kötüye kullanma.

Kuşadası Cumhuriyet Başsavcılığı 2011/2609 soruşturma numaralı dosyası; Görevi kötüye kullanma.

Kuşadası Cumhuriyet Başsavcılığı 2018/108 soruşturma numaralı dosyası; Görevi kötüye kullanma

Kuşadası Cumhuriyet Başsavcılığı 2011/5811 soruşturma numaralı dosyası; Tehdit

Kuşadası Cumhuriyet Başsavcılığı 2013/1948 soruşturma numaralı dosyası DOLANDIRICILIK…

Kuşadası 1. Asliye Ceza Mahkemesi 2013/5746 numaralı dosyası; Görevi kötüye kullanma.

Kuşadası 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2014/1332 Esas sayılı dosyası; Görevi kötüye kullanma. Yargılaması Kuşadası 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor.

Kuşadası Cumhuriyet Başsavcılığı 2015/10274 soruşturma numaralı dosyası; Hizmet nedeniyle görevi kötüye kullanmak.

Kuşadası 2. Asliye Ceza Mahkemesi 2017/51 Esas sayılı dosyası. Hakaret. Kasten yaralama. Kuşadası Gazeteciler Derneği Başkanı Erol Özkan’a karşı işlenmiş bir suçtan dolayıydı. Dava sonuçlandı. Ö: Günel ceza aldı.

Kuşadası Cumhuriyet Başsavcılığı 2016/2342 soruşturma numaralı dosyası; Görevi kötüye kullanmak.

Aydın Cumhuriyet Başsavcılığı; 2017/20977 numaralı dosyası; FETÖ’ye üye olmak…

CHP’nin adayı olarak Kuşadası’nda belediye başkanlığı koltuğunu ele geçiren Ö. Günel’in FETÖ ile bağlantısı olduğu iddiaları…

Şimdi FETÖ 7 kişinin de avukatlığını yaptığı ileri sürülen ve hakkında birçok görevi kötüye kullanmanın yanı sıra dolandırıcılık soruşturması olan birisi nasıl olurda Türkiye’nin dünyaya açılan turizm ilçesinde belediye başkanı olur.

Liyakat demiştik.

İktidara yürüyen CHP önce bağırsaklarındaki parazitlerden kurtulmalı bence…