Diyanet-Sen Genel Başkanı Ali Yıldız, din görevlilerine ramazan ayında bir maaş ikramiye verilmesi talebinde bulundu.

Yıldız, memur ve memur emeklisinin maaş ve aylıklarına 2024 ve 2025 yıllarında yapılacak zammın belirleneceği 7. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinin ağustos ayında başlayacağını belirtti.

Sözleşme görüşmelerine “Diyanet ve Vakıf Hizmetleri” hizmet kolunda yetkili sendika olarak katılacaklarına işaret eden Yıldız, düzenledikleri çalıştayla hizmet koluna ait sözleşme taleplerini belirlediklerini kaydetti.

‘MOTİVASYON ARTIRACAKTIR’
Sendika olarak 20 yıldır toplu sözleşme masasında üyelerinin mali, özlük, sosyal hak ve menfaatlerini savunduklarını ifade eden Yıldız, şunları dile getirdi:

Ramazan ayı, din görevlilerinin en yoğun çalıştığı ay. Bu ayda mukabeleden teravihe din görevlilerimizin mesai kavramı gözetmeksizin gece gündüz çalışıyor. Dolayısıyla ramazan ayını bu kadar yoğun bir çalışma temposu ile geçiren din görevlilerimize Ramazan Bayramı’nda bir maaş ikramiye verilmesi din görevlilerimizin motivasyonunu artıracaktır. Bu hakkı verilmesini istiyoruz.

İMAM HATİPLER VE VAİZLERE DOKUNULMAZLIK TALEBİ
Yıldız, imam-hatipler ve vaizlerin kürsü konuşmaları üzerinden yapılan tartışmaları anımsatarak şöyle konuştu:

İmam-hatipler ve vaizler gerek cuma hutbesinde gerekse namaz vakitlerinde cemaatine sesleniyor. Din görevlilerimiz bu konuşmalarında Kur’an-ı Kerim ve sünnet çerçevesinde toplumun genel ahlak kurallarına göre serbest olmak istiyor. Bu serbestlikten kasıt kesinlikle siyasi içerikli bir söylem değil. Dini konulardaki anlatımlarla ilgili serbestlik istenmektedir.

İlahiyat ön lisans mezunlarına sınavsız lisans tamamlama hakkının Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğini hatırlatan Yıldız, “Diyanet İşleri Başkanlığında bugün 60 bin civarında ilahiyat ön lisans mezunu personel bulunuyor. Sendika olarak YÖK ile Diyanet İşleri Başkanlığı arasında yapılacak bir protokol ile yalnızca kurumda çalışan ilahiyat ön lisans mezunlarının sınavsız bir şekilde lisanslarını tamamlamalarını istiyoruz” dedi.

CAMİ DERNEKLERİNE YASAL SINIR TALEBİ
Türkiye’de camilerin çoğunun vatandaşlardan toplanan yardımlarla yapıldığına dikkati çeken Yıldız, cami yaptırma ve yaşatma dernek yöneticilerinin fedakarca görev yaptığını söyledi.

Yıldız, caminin inşası bittikten sonra bazı dernek başkanlarının camiyi sahiplendiğini belirterek, şöyle devam etti:

Camileri sahiplenen bazı dernek başkanları, camiye atanan imam-hatip ve müezzinler üzerinde baskı ve yıldırma politikaları ile mobbing uygulayabiliyor. Elbette cami derneklerinin din hizmetlerine yaptıkları katkıların farkındayız ve bunu takdir ediyoruz. Hepimizin bildiği gibi, camiler ve Kur’an Kursları etrafında oluşan vakıf ve dernekler, maddi kaynaklarını dini kurumların isimlerini kullanarak elde ederler. Ancak, çok düzgün hizmet verenlerin yanında kimi vakıf ve dernekler, sahip oldukları imkanları maalesef dini kurumları ve din görevlilerini yönetmek için kullanmaya kalkışıyor. Cami dernekleri imamların amiri değildir. Bu derneklerle ilgili yasal sınırlar net olarak belirlenmelidir. (AA)