Bir Deniz Feneri olayı vardı bir zamanlar…

Feneri hala söndürmemiş olanların varlığı, aydınlatmayan ışığından geriye doğru bakmamızı gerektirdi. Kamuoyunu iyice meşgul ettiği için, 12 sene önce Genel Yayın Yönetmenliğini yaptığım gazetede konuya biraz eğilelim dedik. Bugünlerde yine birileri Deniz Feneri ve FETÖ’nün ayakları ile uğraşırken, burdan bedenin bütününü göz önüne serelim de paraşütü boynuna bağlayarak uçaktan atlamak isteyenlere ders olsun…

Sen şimdi, 11 Eylül ve 3 Kasım 2008 tarihli iki köşe yazısı okuyacaksın. Bak bakalım, Deniz Feneri ve kara para aklama olayında ilişkili kişiler ve de bankalar hangileriymiş…

Deniz Feneri’ne Vakıfbank kıyağı mı?

« : Eylül 11, 2008, 11:23:02 ÖÖ »

Kamuoyunu son günlerde meşgul eden ve iddianamesinde Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın da adı geçen Deniz Feneri davasında, ilginç bir ayrıntı göze çarpıyor.

Davayı bankalar açtırıyor.

Yapılan şikayet ve ihbarları değerlendiren savcılık iddianameye, 'soruşturma davasının başlatılmasına, çeşitli bankaların bu bağlamda yapmış oldukları bildirimleri neden olmuştur' ibaresini düşüyor.

Yani, Deniz Feneri Derneği'nin hesap açtırdığı banka şubeleri, hesaptaki hızlı hareketlilikten kuşkulanınca, savcılığa bildirimde bulunuyor. 'Deniz Feneri Derneği hesabından büyük miktarlarda nakit para çekiliyor, kara para yıkandığından kuşku duyuyoruz' diyorlar. Bunun üzerine savcılık, dernek hesabındaki hareketliliği incelemeye alıyor, sonuçta Başbakan Erdoğan'ın da adını geçtiği bir iddianame hazırlıyor.

Dava konusu Deniz Feneri Derneği'nin hesabı bulunan Alman Commersbank, Deniz Feneri Derneği'ne yazdığı bir yazı ile büyük miktarda nakit para çekilmesinin nedenini soruyor. Bu yazıya yanıt alamayan banka, derneğin hesabını kapatırken, yaşanan hareketliliği savcılığa, '10 Ekim 2005 ile 05 Ocak 2006 tarihleri arasında büyük miktarda nakit paraların çekildiği' şeklinde ve 'kara para yıkama' kuşkusuyla bildiriyor.

Deniz Feneri'nin hesabının bulunduğu bir başka banka olan Volksbank, 6 defada çekilen para miktarı 2,1 milyon euroya dayanınca, yine 'kara para yıkama' kuşkusuyla durumu savcılığa bildiriyor.

Hesap açılan bir başka banka Postbank da 12 hareketle toplam 2 milyon euro para çekilince, aynı kuşku ile savcılığa müracaat ediyor.

Vakıfbank kıyak mı geçti?
Alman bankalar hesaplarda yaşanan hareketliliği 'kara para yıkama' kuşkusu ile savcılığa iletirken, Deniz Feneri'nin hesap açtığı bir başka banka olan Vakıfbank, sessiz sedasız ödemelerini yapıyor. Hem de aralarında büyük miktarların da bulunduğu ödemeleri.

Sanıklardan Mehmet Gürhan, sadece kendi imzasıyla toplamı 5 milyon euronun üzerinde para çekiyor Deniz Feneri Derneği hesabından. Örneğin; 4 Ocak 2006'da 300 bin, 6 Ocak 2006'da 300 bin ve 25 Ocak 2006'da 500 bin olmak üzere, 21 gün içerisinde 1 milyon 100 bin euro nakit para çekiyor.

Yine aynı Mehmet Gürhan 5 Temmuz 2007 tarihinde dernek hesabından bir seferde 650 bin euro nakit para çekiyor ama Vakıfbank'tan 'tık' çıkmıyor.

Bunun dışında Deniz Feneri Derneği'nin Vakıfbank şubesinden Mehmet Taştan ve Firdevsi Ermiş tarafından toplamda milyonlar çekilirken, bankadan yine 'tık' çıkmıyor. Örneğin, 19 Ocak 2007 ile 9 Şubat 2007 tarihleri arasında dört defada toplam 1 milyon 280 bin euro nakit çekiliyor. Bu paraların kamu yararına çalışan bir derneğin hesabından çekilmesi Vakıfbank için gayet doğal geliyor ki, yine 'tık' çıkmıyor.

Kamu yararına çalışan, hele adı Türkiye'de fakir fukaraya yardım ederken sıkça şikayet konusu olan ve biraz da din eksenli bir dernek ile aynı olursa, Deniz Feneri'nden kuşku duyulmaz şeklinde düşünmüş olabilir Vakıfbank…

Vakıfbank, bir kamu bankasıdır…

Başındaki kişiler, devletin başındaki kişilerin belirlediği isimlerden oluşur. Bu da bir nevi, Vakıfbank, devletin emrindedir demektir…

Vakıfbank yönetimi, acaba yurt dışı şubesi tarafından Deniz Feneri Derneği hesabındaki hareketlilik konusunda uyarıldı mı, bu da ayrı bir soru işareti. Commersbank, Volksbank ve Postbank çalışanları bankacı da Vakıfbank çalışanları postacı mı yani;

Adrese teslim, sahibine ver usulü mü çalışıyorlar, bir başka soru…

Adı geçen Alman bankaları Deniz Feneri'nin kara para yıkadığı kuşkusuyla savcılık iddianamesine girerken, neden Vakıfbank'ın böyle bir zekilik yapmadığı, dürüstlük örneği vermediği, yapamadığı ya da veremediğini ise, sahibi olan devletin müfettişleri araştırsın…

Bizden söylemesi; Deniz Feneri Derneği'nin yurt dışında bulunan bankalardaki şubelerde bulunan hesap hareketliliği konusunda Vakıfbank, bankacılık açısından sınıfta kalmış ya da sınıfta bırakılmıştır.

Araştırılması ve sorulması gerekir:

Vakıfbank, Deniz Feneri'ne sessiz 'tık'sız kıyak geçmek zorunda mı kaldı!..

Vakıfbank kuşku uyandırdı!

« : Kasım 03, 2008, 01:34:11 ÖS »

Almanya'da hukuken aydınlığa kavuşturulmuş olsa da Türkiye'deki ucuyla Deniz Feneri hala sönük duruyor…

Anımsatalım;

Bildiğin gibi Deniz Feneri (Tescilli Dernek) eline geçirdiği paraları, Alman bankaları ve Vakıfbank Frankfurt şubesine yatırarak değerlendirdi…

Bu bankalarda yaşanan hesap hareketlerinden huylanan Alman bankaları 'kara para aklama' kuşkusuyla savcılığın devreye girmesini sağlarken, adı geçen derneğin bir de kendisinde hesabı bulunan ve hatırı sayılır hareketlilik yaşanan Vakıfbank Frankfurt Şubesi çalışanları, sinekli bakkal çırağı gibi kırık leblebi satıyormuşçasına yüklü ödemelere sessiz sedasız devam etti…

Konuya ilişkin haberi, 11 Eylül tarihli Gerçek Gazetesi'nde manşete taşıdık…

Alman hukukçular, bu işin bir de Türkiye ayağı olduğu konusuna vurgu yaptılar…

Haklılar da:

Üç yanı denizlerle çevrili Türkiye'de de bir, Deniz Feneri adlı yardım kuruluşu var…

Türkiye'de de bir Vakıfbank var…

Ve Türkiye'de evden eve paketler taşıyan Deniz Feneri adlı bu yardım kuruluşunun, Vakıfbank'ta hesabı var…

Doğal olmayan bir durum var mı, Yok..

Kazın ayağının nasıl göründüğünü pekiştirmek için, 15 Eylül 2008 tarihinde hem Vakıfbank Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Beyazıt'a hem de Vakıfbank Genel Müdürü Bilal Karaman'a birer yazı göndererek, Vakıfbank Frankfurt Şubesi'nde bulunan Deniz Feneri hesabındaki hareketlilik anımsatıldıktan sonra, 1,5 aydır yanıt alamadığımız üç adet soru yönelttik:

1- 'Kamuya yararlı' statüsünde bulunan bir dernekten 'kara para aklama' kuşkusu uyandıracak kadar yüklü para çekilmesi, Vakıfbank A.G. için normal midir?

2- Yönetimi, denetimi Türk ya da Türk kökenli insanlar tarafından oluşturulan Vakıfbank A.G. şubeleri, ortağı olan Vakıfbank Genel Müdürlüğü'ne söz konusu para hareketlerini bildirmişler midir?

3- Vakıfbank'ta bağış hesabı bulunan Deniz Feneri Derneği hesabından, Almanya'da olduğu gibi Türkiye'de de kuşku uyandırabilecek miktarda nakit para çekilmiş midir?

Hepsi bu!..

Yani Vakıfbank çıkıp da; 'Vakıfbank A.G. Frankfurt Şubesi'nde bulunan Deniz Feneri e. V. hesabındaki hareketlilik, çalışanlarımız tarafından bize bildirildi' ya da 'bildirilmedi' yanıtını veremiyor…

Daha önemlisi:

Vakıfbank çıkıp da; 'Bankamızda hesabı bulunan Deniz Feneri derneği, Türkiye'de kuşku uyandıracak kadar yüklü miktarda nakit para çekmiştir' ya da 'çekmemiştir' de diyemiyor…

Hayır işlerine meyilli olduğu kamuoyunca bilinen Vakıfbank, hayırlı müşterisinin hesap hareketleri hakkında bilgi vermeyeceğini de belirtmediğine göre…

Eee…

Bu yazıyı da iletelim bakalım Vakıfbank yöneticilerine…

Zaten iş yakında ayyuka çıkacak…

Biz kuşkulandık…

Hukuk da aynı kuşkuyu taşırsa, kamuoyunu adam yerine koymayan Vakıfbank'ın yanıtlarını o zaman hep birlikte öğreneceğiz!..

***

Evet…

Belki kendi loşlukları içinde el yordamıyla da olsa bişeyler yakalar 12 sene önce yazdığım köşe yazılarını şöyle içlerine sindirerek okursa eğer;

Deniz Feneri’nde ışık arayanlar!