Ahmet Davutoğlu, Yavuz Oğhan, Akif Beki, İsmail Saymaz’ın sorularını yanıtladı.

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Davutoğlu, "O malum troll çetesi. Pelikan çetesi denilen çete. Bildiri denilen şeyi, benim gıyabımda imzalanan MKYK toplantısının ardından ben Varto'ya gittim. Son ziyaretimdi. Pazar günü böyle bir bildiri yayınlandı. Arkasındaki isimleri biliyorum, kimlerin finanse ettiğini biliyorum." şeklinde konuştu.

Davutoğlu'nun açıklamalarından öne çıkan kısımlar şu şekilde:

-En temel problem düşünce özgürlüğünün olmayışı.

-2017 Nisan'ı öncesinde yeni anayasa paketiyle ilgili düşüncelerimi anlatabilmek ve kaygılarımı anlatmak için TV kanallarına girişimlerde bulundum. Hiçbiri olumlu cevap veremedi.

'BENİ ALMAN AJANLIĞIYLA SUÇLADILAR'

O malum troll çetesi. Pelikan çetesi denilen çete. Bildiri denilen şeyi, benim gıyabımda imzalanan MKYK toplantısının ardından ben Varto'ya gittim. Son ziyaretimdi. Pazar günü böyle bir bildiri yayınlandı. Arkasındaki isimleri biliyorum, kimlerin finanse ettiğini biliyorum. Ellerimi açtım ve 'ben ne yaptım bu insanlara' dedim. Bu şey beni istifaya zorlamak için Alman ajanlığıyla suçluyordu.

Bugün hala ben 3 yıl sonra ilk defa konuşuyorum. 3 yıl susmadım aslında. Cumhurbaşkanımıza, uluaşabildiğim kadar ulaştım. Partideki arkadaşlara bildirdim.

Pelikan çetesinin bildirisi çıktığında muhteris bir grubun elde ettikleri menfaat karşılığında şahsiyet katliamı olarak değerlendirmiş ve biraz da acıyarak bakmıştım. Böylesine zelil yöntemlere başvurulduğu için. Yol ayrımında olduğumuzu hissettiğim için de başbakanlık makamını bırakmayı partinin bölünmemesi devlette kriz çıkmaması için tercih ettim.

Muhteris bir grubun çıkarları için yayınladığını düşündüğüm paçavra, daha sonra yaşananlara baktığımızda Türkiye'nin istikrarına, Türkiye'de bir takım heveslerin ortaya çıkmasına zemin hazırladığını düşünüyorum. 1 Kasım sabahı bu ülke yeni bir ümide uyanmıştı. Ekonomide tedbirler alınacaktı. Üç ay içinde bütün sözlerimizi yerine getirmişiz. Asgari ücrete enflasyonun beş misli zam yapmışız, buna rağmen enflasyon düşüş trendine girmiş... ÜFE yılda yüzde 3.2'ydi şimdi aylık o düzeylerde.

Türkiye'nin yüzde 50+1'e muhtaç edildiği, gizli koalisyonlara zorlandığı bir senaryonun oluşması için benim devre dışında bırakılmam gerekiyordu. Şimdi gördüğüm bu.