Ohoo…
Hop oturup hop kalkarak okuduysan eğer dünkü yazıyı, elbette hasar görmüşsündür…
Lafım, ‘Sana ne oluyo’ diyene.
Niye hop hop;
Eğer okurken bi ara ayaklandıysan sandalye ya da koltuğa hızlı çökme, beynin hasar görür.
1974-75-76’da CHP gençlik kollarındaydım, hepsi bu. Şimdi CHP’li değilim. Yani yıllardır bu partinin içinde yer almadım, hala da öyle.
Artı, Alevi kökenli olmama karşın, olması gerektiği gibi, anlayacağın bir Alevi gibi yaşamıyorum. Ama senin anlayamadığın bişe var;
Amerika’da üç-beş polis tarafından canı çıkana kadar dövülen bir siyahinin acısını duymak için Afrika’da doğmak gerekmiyor.

Bizde ‘kötünün iyisi’ diye bi tanımlama vardır. Yapışacaksın. Bugün için başka bir alternatifin yoksa, yapışacaksın iyiye...
Niye:
Bazı şeyler giderse geri gelmesi, elde tutmak için dökmediğin teri süreç içerisinde olmaz yerlerden çıkarmanı gerektirir.
Türkiye’de siyasetle uğraşan ya da uzaktan yakından seyreden herkesi tongaya düşüren bi saray yolcusu atıldı ortaya. Hala da bir muamma olarak duruyor zulada. Bitti mi, gelip geçti mi; büyük kurultayda görürüz. Bi dümen dönüyor CHP üzerinde. Dün yazdık siyaset rüzgarını arkasına aldığını ama, rahatsız olanların da bu parti içerisinde belaltı oyunlarına giriştiğini de anlatmaya çalıştık.

Şimdi de Ankara’da bir 25 milyon aldı gidiyor. Neymiş, eski milletvekilinin inşaatı mühürlenmiş. Günlerce de bu konuşulacak. Yani biri bitmeden ikincisi çıkıyor ki; ‘öküzün büyüğünü ahırda unuttuk’ derler ya:
Kanal İstanbul!
Ortaya atılanlar, atılacak olanlar dönüp dolanıp CHP’nin çenesini yoracak. AK Parti cephesi ve Cumhurbaşkanı bugüne kadar olduğu gibi ‘Ben yaptım oldu’ya getirecek. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin protokolden çekilmesini de bugün olmazsa yarın koz olarak kullanacak.

Neyse, konu bu değildi. CHP dedik, alternatif ya… İktidara en yakın muhalefet, hatta AK Parti iktidarı vakit kazanma yoluna girmeden yarın seçime girse, iktidar olacağı kuvvetli bir ihtimal gibi duran parti. İşte bu realite AK Parti’yi sıkıntıya sokuyor, kıvrandırıyor. Ama bi bakıyorsun, sancıyı CHP çekiyor. Seni hınzır; gülersin değil mi!..

‘Saray yolcusu’ demişken, gözlerin çevrildiği Muharrem İnce’nin açıklamalarını izlemişsindir. Dediklerini yabana atma. Parti içerisinde bi ‘çete’den söz etti. Var mı;
Bilmem; yok mu!

Varsa ve buna kafa yorulmuyorsa, yakın bir gelecekte bu yazıyı bi daha okuyacağına inanırım. Genel Merkez, örgüt, belediyeler içerisinde ne kadar komplocu, entrikacı, algı mühendisi gibi çalışan var ise, kurtulmak gerekir. Sıradan memur bile olamayacak ancak verilen makamların gölgesinde korku imparatorluğu oluşturan kim varsa kurtulmak gerekir. Bunların, sonradan kaynak yapılanlardan daha tehlikeli olduğunu görmek yeterli.
Hepsi bu…
Gördün mü;
Çok da zor değil!