Hatay'da CHP'nin seçim sonuçlarına itirazları devam ederken Hatay İl Seçim Kurulu, mazbatayı AKP'li Mehmet Öntürk'e verdi. CHP, itirazının İl Seçim Kurulu tarafından reddedilmesinin ardından Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK) başvurdu. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, mazbatanın Öntürk'e verilmesinin ardından YSK’ye giderek YSK Başkanı Ahmet Yener ile görüştü. Özel’in beraberindeki heyette; Genel Sekreter Selin Sayek Böke, Genel Başkan Yardımcıları Gül Çiftçi ve Gökçe Gökçen, Aylin Nazlıaka, Deniz Yavuzyılmaz, Erhan Adem İlhan Uzgel, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Hatay İl Başkanı Hakan Tiryaki, ilçe belediye başkanları ve milletvekilleri yer aldı.

YSK’nın karşısında yer alan Zafer Parkı'nda vatandaşlar bir araya geldi. Yurttaşlar, burada “Hak hukuk adalet”, “Hatay burada dimdik ayakta”, “Hatay’ın umudu Özgür Özel” sloganları attı. YSK önünde Parti Sekreteri Salen Sayek Böke ve Genel Başkan Yardımıcıları Gül Çiftçi ile Gökçe Gökçen’in basın açıklamasının ardından, CHP lideri Özel ve beraberindeki heyet, Zafer Parkı'na geçti. Özel’in ses tellerinden geçirdiği operasyon sonucunda konuşmaması nedeniyle burada da vatandaşlara Böke, hitap etti. Böke, şunları söyledi:

'HATAY HALKI, KENDİ İRADESİYLE SANDIĞA ATTIĞI OYUN SAYILMASINI BEKLİYOR'

Sayın Genel Başkanımız sesinize ses katmak için Türkiye'nin dört bir köşesinde demokrasi, adalet, birliktelik, Türkiye diyen herkesi buluşturmak için adım adım dolaştı. Bu süreç içerisinde sesinden acil ameliyat olmasını gerektiren hastalığa yakalandı. Bugün hep birlikte biz Genel Başkanımıza ses olacağız. Biz demokrasi diyen, hukuk diyen, adalet diyen, halkın iradesine halk sahip çıkıyor diyenler hep bir arada Hatay halkıyla omuz omuza durmak için buradayız. Bundan birkaç gün önce Türkiye büyük bir seçim yaptı. Seçimde yeniyi, yani Türkiye'yi buluşturmayı tercih edenler çok güçlü ses çıkardılar. Bugün de Hatay halkı, kendi iradesiyle sandığa attığı oyun sayılmasını ve iradesinin kendisini temsil edenlerle artık çalışmaya başlamasını bekliyor. Biz de bugün YSK'ye Hatay'da henüz hukuki süreç devam ederken hukuksuzca mazbata verilmiş olmasına itiraz etmek için geldik. Biz de bugün Hatay'da henüz bizim itirazlarımız sonuçlanmadan masa başında siyasetin baskısıyla verilecek kararların Türkiye'nin geleceği için çok kötü olacağına dair bilincimizle buluştuk. Bizler bugün burada hakimlerin, YSK'nin mutlaka vicdanlarıyla, mutlaka Türkiye için buluşmuş olan milyonun sesini yansıtacak bir hukuki kararı vereceklerine dair bir umut ve buna inançla buluştuk.

'3 BİN 389 ÖLÜ SEÇMENE OY KULLANDIRILDIĞINI TESPİT ETTİK'

Biraz önce Sayın Genel Başkanımızın başkanlığında heyetimiz, hem hukuki sürecin olağan akışındaki başvurumuzu hem de olağanüstü başvurumuzu da YSK'ye gerçekleştirdi. Yarın YSK'nin bu konudaki görüşmeleri tamamlamasını bekliyoruz. Ulu Önder Atatürk, Hatay'ı şahsi meselesi olarak tanımlamıştı. Sayın Genel Başkanımız da genel başkan olduğu günden itibaren ‘Hatay benim şahsi meselem’ demişti. Hatay artık demokrasi diyen, hukuk diyen, Türkiye diyen her birimizin şahsi meselesidir. Bugün 2 bin 569 fark gözüken seçimde, 38 bin 888 geçersiz oy o sandıkların içinde beklemektedir. Yurttaşımızın sandığa attığı oyun geçerli ve gerçek halini ortaya koyma sorumluluğu da bugün hukukçuların ve her birimizin omzundadır. Yaptığımız tespitlere göre, 3 bin 389 ölü seçmene oy kullandırıldığını tespit ettik. Geçersiz oyların, geçersizlik sebeplerinin yazılmadığını gözlemledik. Tüm bu gerçekleri ortaya koyan 86 sayfalık başvurumuzu biraz önce hukuka teslim ettik. Artık hepimizin şahsi meselesi olan Hatay ve Hataylılar için kendi iradelerine sahip çıkarken onlarla birlikte olduğunuzu hatırlatmanın zamanıdır.

'BU BİR TERCİH DEĞİL, ZORUNLULUKTUR'

Hataylılar 6 Şubat'ta ağır bir depremin enkazı altında iktidar tarafından yalnız bırakılmış, kaderlerine terk edilmişlerdi. Kültürlerine, canlarına, tarihlerine, o coğrafyadaki kocaman miraslarına sahip çıkmak için o gün beri büyük bir yaşam mücadelesi veriyorlar. Bugün de bunun üzerine o zorluklara rağmen hala konteynerlarda, çadırlarda yaşıyor olmalarına rağmen üstelik de ‘Oy vermezseniz hizmet gelmeyecek’ tehdidine rağmen oylarını kullanmış, iradelerini sandığa yansıtmışlardır. Bugün bize düşen Hataylının bu bütün zor koşullara rağmen iradesini sandığa yansıtmış olduğu gerçeğini tüm Türkiye'ye hatırlatmak ve yapılacak yeniden sayımla, görüşülecek itirazımızın sonucuyla Hatay halkının seçimde gösterdiği iradenin bir iktidarla kendisine hizmete dönüşmesini sağlamaktır. Bu nedenle itirazların hangi partiden yapıldığına bakılmaksızın itirazların halkın iradesini korumak adına yapıldığı gerçeğini gözeterek her şeyin hukuka uygun şekilleneceğine hiç şüphemiz yok. Bu bir tercih değil, bir zorunluluktur. Demokrasinin ve hukukun bir gerekliliğidir.

'BURAYA DAVET EDİYORUZ'

Biz her seçmenin iradesinin sandığa nasıl girdiyse öyle çıkmasını istiyoruz. Hatay'da da bu iradenin böyle gerçekleşmesi, adaletin sağlanması için son bir haftadır Hatay örgütümüz, Hatay milletvekillerimiz bir dakika dahi ayrılmaksızın o sandıkların başında görev yaptılar. Ve geçtiğimiz hafta içerisinde, Adalet Gölge Bakanımız ve İçişleri Gölge Bakanımız; Sayın Murat Bakan ve Sayın Gökçe Gökçen ve Türkiye'nin dört bir köşesinden milletvekillerimiz hiçbir an dinlenmeksizin Hatay halkının iradesinin korunması için bu mücadeleyi Hatay'da verdiler. Şimdi her birinizi yarın buraya gelecek olan Hatay Büyükşehir Belediye Başkanımız ve bu dönemki adayımız Lütfü Savaş, belediye başkanlarımız ve örgütümüzle onların iradesine beraber sahip çıkmak üzere; onlara ‘hoş geldin’ demek ve kucaklamak üzere tekrar yarın buraya davet ediyoruz. Yarın burada tekrar irademize sahip çıkmak, Hatay'ın yalnız olmadığını, hepimizin şahsi meselesi olduğunu hatırlatmak üzere -saatini yarın il başkanlığımız hepimize duyuruyor olacak- demokrasiyi, adaleti, barışı ve Türkiye'nin gücünü arttırmak için mücadele etmeye devam edeceğiz.