CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, yeni Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci’nin FETÖ imamı Kemal Öksüz ile fotoğrafını göstererek “Mesela (Muhammet Emin) Akbaşoğlu veya Cahit Özkan derler ki ‘Bu fotoğraf FETÖ’ye ne kadar mesafeli olduğunu gösteriyor, arada beş kişi var, yanında durmamış, arada Nurettin Canikli var, ondan bile mesafeli, 45 santim daha mesafeli, nasıl FETÖ’cünün karşısında dimdik durduğunu görün’ derler. Gidenin ağabeyi FETÖ’den içeride, gelenin kendisi imamın huzurlarında. Demek ki bu Tarım Bakanlığı’nda FETÖ kontenjanı var. Biz burada karar yeter sayısı arıyoruz ya ‘FETÖ yeter sayısı’ lazım kabinede" dedi. AKP Genel Başkanvekili Binali Yıldırım’ın Rusya’nın Ukrayna’ya müdahalesine ilişkin “Bunda Avrupa ülkelerinin de büyük taksiratı var, Ukrayna'yı çok fazla ayarttılar” sözlerine tepki gösteren Özel, “Oradan üç şey duyuyor, olur olmadık söylüyor. Almayın bunu güvenlik zirvesine. Sana bu milletin işleri emanet edildi, sen koltuğu aldın, Tayyip Erdoğan’a verdin” dedi. Özgür Özel, TBMM’de bugün basın toplantısı düzenledi. Vatandaşlara koronavirüs aşılarını yaptırmaları ve sosyal mesafenin korunamadığı yerlerde maske takmaları çağrısı yapan Özel’in konuşmasından öne çıkanlar şöyle: GİDERAYAK DEMOKRASİ HATIRLAYANA ‘GÜNAYDIN’ DERLER: “Dün, Recep Tayyip Erdoğan’ı takip ederken şaşkınlıkla dinledik. Ya metin yazarı değişikliği ya da U dönüşü ile karşı karşıyayız. Neymiş? Türkiye’nin iki asırlık demokrasi ve kalkınma hamlesi varmış. Bundan önce 200 yıl dedi mi? Dedi. ‘Bu millete 200 yıldır istikamet dayatıyorlar’ dedi. Milletin iradesini o zaman için ‘istikamet dayatmak’ olarak görüyordu. Çağdaşlaşma çizgisini kötü gösteriyordu, şimdi o çizgiyi sahiplenen bir cümle kurmuş. Sabıkalı bunlar. Nasıl sabıkalı? ‘Demokrasi amaç değil araç, araç’ diyorlardı. Seçimle geldikleri halde seçimle gitmek istemediklerini, İstanbul’da kazanılmış mazbataya çöktüklerini, HDP’li belediyelerin belediye başkanlıklarına kayyumlarla çöktüklerini biliyoruz. Demokrasi amaç değil, gitmemek için araç. Gitmemek için bu söyleme sarılıyorlar. Giderayak demokrasi hatırlayanlara ‘günaydın’ derler. Millet, sizi hak ettiğiniz muameleyle gönderecek. Yeniden demokrasi söylemine sarılmanın bu saatten sonra kıymeti yok. FETÖ VİRÜSÜNÜ MİLLETE BULAŞTIRAN SİZSİNİZ: Tayyip Bey, sadece demokrasi diye konuşmuyor. Ağzına geleni söylüyor. Cumhur İttifakı zaten dün bu konuda fazla mesai yaptı. Devlet Bey, iki gün çalıştı çalıştı, önemsiz gördüğü metni bütün gün konuştu. Önemsizse ne konuşuyorsun. Teşekkür ederiz, haberi olmayanların haberi oldu. Dün de Recep Tayyip Erdoğan, ‘virüs siyaseti’ diyor. Bir virüs varsa o, ‘Bu milletin damarından girdik, beyninden çıkacağız’ diyen FETÖ virüsünü bu millete bulaştıran, çoğaltan sizsiniz. 81 valinin 74’ü FETÖ’cü atanmış, 78 emniyet müdürü FETÖ’cü atanmış. Bu sıkıntıları yaşatan sizsiniz. Hala daha o virüsü temizlemediniz. ANAYASA HER DOĞAN İÇİN YAPILIR, ERDOĞAN İÇİN YAPILMAZ: Bir de kalkmış Anayasa değişikliği metni hazırmış. Anayasa dediğimiz metinler toplumsal uzlaşmayla hazırlanır. ‘Bizim metnimiz hazır’ diyor. Bizim anayasa yapmak ile ilgili mutabakatımız hazır ama sivil toplum örgütleriyle konuşmadan, diğer siyasi partilerin katkılarını almadan metin budur denilmez. Onu dese dese Recep Tayyip Erdoğan için özel bir anayasa hazırlayan AK Parti zihniyeti ve onun baş destekçisi Devlet Bahçeli yapar. Anayasa her doğan için yapılır, Erdoğan için yapılmaz. Kendi kıyafetinizin içine giremiyorsunuz, sizin Anayasa’nız ile Meclis’te görüşme yapmak mümkün değil. Ukrayna’yı Meclis gündemine alamıyorsun, gündem dışı konuşuyorsun. Bu parlamentoda günlerce yalvardık, AK Partili milletvekilleri ‘Haklısınız, biz de bakanlara ulaşamıyoruz’ diyor. Şurada bir yerde 7 metrekare oda yaptılar, bakan görüşme odası. Haftada bir geliyorlar, önünde kuyruk, 24 tane milletvekili… Migren krizleri tutmuş, sabahlara kadar uyuyamıyor beyefendiler. Millet görüyor. Dün Ankara İl Danışma Kurulu’nda, ‘Bunlar gelirse’, bin bir türlü şey anlatıyor. E Ankara’ya da yapacaktık, İstanbul’u da perişan edecektik? Diyor musun şimdi ‘çık karşıma’ diye. Ankara yalanı çöktü, İstanbul yalanı çöktü, martın sonu bahar. Türkiye’ye yaz gelecek, siz gideceksiniz. OTOBAN DURACAK, GİŞEYİ YIKACAĞIZ: Güya biz AK Parti’nin getirdiği her eseri yıkacakmışız. ‘Bunlar gelirse Çanakkale Köprüsü’nü yıkacaklarmış.’ Yok, niye yıkalım? Biz, ‘yıkacağız’ derken o ‘Beşli Çete’nin başına yıkacağız, o tuhaf sözleşmeleri. Turgut Özal’ın otoyolundan gidiyorsun, 6 lira 24 kuruş. Recep Tayyip Erdoğan’ınkinden gidiyorsun 74 lira. Otoban duracak, gişeyi yıkacağız. CHP’nin yıkacağı şey, yandaş şirketlere verilen imtiyazlardır. Göreceksin, iktidarın ilk seçimde yıkılacak. Sizin kişisel varlığınız ile mi yapıldı da böyle konuşuyorsunuz? Esnafın alın teriyle, alınan vergiler ile yapıldı. Gitti geldi, 400 lira para veriyor. Maliyeti neyse o hesaplanacak. BİNALİ BEY SEN HANGİ BİLGİYLE ZIRVALIYORSUN, ALMAYIN BUNLARI GÜVENLİK ZİRVESİNE: Bu sefer de Binali Yıldırım. AK Parti Genel Başkanvekili. ‘Avrupa ülkelerin büyük taksiratı var, Ukrayna’nın ayarını bozdular’ diyor. ‘Denge politikası yapacağız’ diyor. Bugün çıkıp herhangi bir siyasi parti, sizin dışınızda, söylese ‘vay efendim Rusya’nın hiç mi suçu yok?’ Binali Bey, sen hangi bilgiyle; bir gitmiş güvenlik zırvasına, çıkmış bunları zırvalıyor. Biz bilmiyor muyuz? Sen AK Parti’nin genel başkanvekilisin. Sen, Yozgat’ta il başkanının bir sorunu var, genel başkanına ulaşamıyorsa, genel başkanının cumhurbaşkanlığı görevi de var, böyle abuk sistemdeyiz, sen meşgul olacaksın, senin işin parti. Devlet işin vardı, darbeyle geldin ama yine de başbakandın. Koltuğu aldın kaçtın. Başbakanlık diye koltuk bırakmadın. TBMM’ye, sonra İBB’ye... İstanbul’u bile emanet etmediler, dış politika… Oradan üç şey duyuyor, olur olmadık söylüyor. Almayın bunu güvenlik zirvesine. Sana bu milletin işleri emanet edildi, sen koltuğu aldın, Tayyip Erdoğan’a verdin. Sen partinin genel başkanvekilisin. Ömer Çelik’i dün söyledik. Bu sefer başımıza Binali Bey çıktı. ‘FETÖ YETER SAYISI’ LAZIM KABİNEDE: Tarım Bakanı affını istemiş. Programı var bugün. Adam bugün bu programı yapıp sosyal medyadan duyuruyorsa, afişleri asıyorsa neden affını istesin. O, affının isteneceğini bile bilmiyordu. Bilse bu programı yapar mı? Niye kandırıyorsunuz milleti? ‘Ben görevden aldım’ de. Zaten herkes biliyor. GİDENİN AĞABEYİ FETÖ’DEN İÇERİDE, GELENİN KENDİSİ İMAMIN HUZURLARINDA: (Yeni Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci’nin FETÖ imamı Kemal Öksüz ile fotoğrafını göstererek) Bu da yenisi. FETÖ’nün baş imamı, yeni Tarım Bakanı. Şimdi bu fotoğrafı gösteriyoruz ya mesela (Muhammet Emin) Akbaşoğlu veya Cahit Özkan derler ki ‘bu fotoğraf FETÖ’ye ne kadar mesafeli olduğunu gösteriyor, arada beş kişi var, yanında durmamış, arada Nurettin Canikli var, ondan bile mesafeli, 45 santim daha mesafeli’ derler. Giderayak iyice güldürüyorlar. ‘Nasıl FETÖ’cünün karşısında dimdik durduğunu görün’ derler. Gidenin ağabeyi FETÖ’den içeride, gelenin kendisi imamın huzurlarında. Demek ki bu Tarım Bakanlığı’nda FETÖ kontenjanı var. Biz burada (TBMM’de) karar yeter sayısı arıyoruz ya ‘FETÖ yeter sayısı’ lazım kabinede. Bir FETÖ ile irtibat ortadan kalkarsa bir başka irtibatı aynen monte etmek gerekiyor demek ki. Nasıl, Sağlık Bakanlığı’nda bir zamanlar bir cemaatten olmadan gelemiyordun. YAŞAM TARZINA MÜDAHALE: Müzik yasağı meselesi devam ediyor. Dünya kadar müzisyen evine ekmek götürmekte zorlandı. En son maske kalktı, müzik yasağı devam ediyor. Bu yasağın temeli nedir? Biriniz çıkın, ‘böyle bir yasak kalmadı’ deyin. Recep Tayyip Erdoğan’dan korkuyorlar. Yaşam tarzına müdahale. ZEYTİNCİLERLE MÜCADELEDE TARIM BAKANI ARTIK ELİNDEN GELENİ YAPAR: Yeni bakanın ne marifetleri varmış diye bakıyoruz. Bir teklif. 9 Mayıs 2019. Zeytin sahalarında enerji üretim tesisleri kurulmasını önermiş. Zeytinlik mevzuları var ya. Altına imza atmış bir Tarım Bakanı’mız var. Hayırlı uğurlu olsun. Tam zamanında gelmiş. Aranan kan geldi. Zeytincilerle mücadelede Tarım Bakanı artık elinden geleni yapar… Eski bakan gidiyor. Giderken affını istemiş. Biz affetmiyoruz, çiftçi affetmiyor, köylü affetmiyor.