31 Mart yerel seçimleri sonrası AKP’nin sanayinin yoğun olduğu gelir getiren illeri bir bir kaybetmesi, AKP içerisinde yaşanan hayal kırıklığı parti içerisinde kırılmalara neden olurken Erdoğan’ın korku imparatorluğu üzerine kurduğu iktidarı sarsılmaya başladı.

AKP içerisindeki çözülmede başı çeken başta devrik eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ve eski Bakanlardan Ali Babacan gurubunun yeni parti girişimleri hız kazandı.

Ali Babacan’ın "yıl bitmeden partiyi kuracağız" açıklamasının ardından görüşme taleplerinin ikiye katlandığına dikkat çekiliyor. Kasım ayı geçmeden parti tabelasını asmaya hazırlanan eski başbakan Davutoğlu da 70-80 kişiden oluşacak kurucular kurulu üzerinde çalışmaya başladı.

Peki, iktidara karşı muhalefeti örgütlemeyi başararak millet ittifakı çatısı altında toplayıp AKP’deki çözülmeyle birlikte Erdoğan’ın yenilmezliğinin önünü açan ana muhalefet partisinin lideri Kemal Kılıçdaraoğlu CHP’li belediye başkanlarının şımarık ve benmerkezci hallerinin önüne geçebilecek mi? geçemeyecek mi? Onu da süreç içerisinde hep birlikte göreceğiz. Görmesine de geçmişten ders çıkarılması kapsamında şunu da hatırlatmadan geçemeyeceğim.

Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP) 1989’da yapılan yerel seçimlerde iktidardaki Anavatan Partisi'ne (ANAP) 7 puan fark atarak zafere ulaşmıştı. Yerel seçim sonuçlarında genel seçime dair önemli bir veri kaynağı olarak kabul edilen il genel meclisi oylarının ise % 28,6’ya ulaşan SHP 1987’de yapılan genel seçimlere göre oylarını 4 puan artırmıştı.

1989’da başta Ankara, İstanbul, İzmir, Adana, Gaziantep ve Kayseri olmak üzere toplam 39 ilin Belediye Başkanlıklarını kazanmış, yoksul emekçi sınıfın umudu haline gelinmişti.

Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı. Yani emekçilerin beklentisi olan sosyal belediyeciliğin yerini rüşvetin tavan yaptığı bir yönetim biçimi aldı. Tabi bunun faturası ağır oldu, Bir sonraki yerel seçimde Ankara, İzmir ve İstanbul dahil önemli belediyeler kaybedildi.

26 Mart 1989’da iktidar partisi olan ANAP’a % 7 fark atıp % 28,6 ile seçimin galibi olan SHP’nin Belediyelerdeki başarısızlığıyla birlikte yaşadığı skandallar da cabası olmuş halkın güvenini kaybederek girdiği 27 Mart 1994 genel seçimlerinde % 17 oy alarak yani 11,6 puan kaybederek sonunu hazırlamıştı.

FATURAYI CUMHURİYET ÖDEDİ

İstanbul, Ankara, İzmir ve önemli ilçe belediyelerini kaybeden SHP’nin yerel yönetimlerdeki başarısızlığının faturasını bugün Cumhuriyet ödüyor. Nasıl mı? AKP iktidarı hükümet olduğundan beri hedefine SHP'nin belediyecilik anlayışını oturttu. O dönemi yaşayan vatandaşa bunu çok iyi pazarladı. Bu mesele uzar gider. Buraya kadar bir hatırlatma yapmak istedim.

Yukarıda da belirttiğim gibi CHP lideri Kemal Kılıçdaraoğlu CHP’li belediye başkanlarının şımarık ve benmerkezci hallerinin önüne geçebilecek mi?

Cumhuriyet Halk Partili belediyelerdeki sıkıntının teşhisi budur. CHP'li belediyelerin şımarıklık ve benmerkezci halleri…

Nasıl mı?

26 Mart 1989 yerel seçimlerindeki başarısını iyi yönetemeyip birçok skandala imza atan SHP’li yerel yöneticilerin bugün birçoğu CHP kadrolarında yöneticilik yapıyor. CHP’li yöneticilerin geçmişten ders çıkaramayarak, SHP’de yaşanan hastalıkların ve alışkanlıkların günümüzde de yaşanması 97 yıllık laik Cumhuriyetin siyasal islamcı kadrolarının eline geçmesine olanak sağlamıştı. Halen de kısmen devam etmekte.

CHP MYK ve PM’nin geçmişten ders çıkartıp bu şımarık hallerin önüne geçerek partili belediye başkan ve yöneticilerini, parti politikaları doğrultusunda hareket ederek gerekli önlemleri alıp parti politikalarını hayata geçirmeli. Seçim beyannamesinde en iddialı olduğu konularından biri olan ulaşılabilirlilik ve liyakat üzerine verilen sözlerin yenine getirilmesi.

Bu örnekleri neden mi verdim. Çünkü bazı CHP’li belediye başkanlarının rantçı ve yanlış politikaları ile kişisel hırslarından dolayı gericiliğe ve faşizme hizmet ettiğinin farkına varması gerekiyor.

Bu durum, CHP ile seçmeni arasında yeni sorunlara neden oluyor. Biz CHP'yi şimdilik uyarmış olalım, gerekirse daha somut örnekler verebileceğimizi de anımsatalım.