Emekli Büyükelçi, CHP İstanbul Milletvekili ve Dışişleri Komisyonu Üyesi Namık Tan"İsveç’in NATO üyeliği ile ilgili iktidar politikası hakkında CHP’nin görüşleri" diyerek sosyal medya hesabından paylaşımlar yaptı.

Tan'ın paylaşımları şu şekilde;

"İktidarın, Vilnius’ta bu hafta sona eren NATO zirvesinde, İsveç’in üyeliğine sonunda yeşil ışık yaktığına dair üst düzeyli açıklamalar, Türkiye’nin çıkarlarının ve özellikle güvenliğinin nihayet doğru şekilde gözetilebileceği yolunda ilgili çevrelerde ihtiyatlı bir iyimserlik yaratmıştır

Ancak, bu noktaya gelinceye kadar izlenen politika ile Cumhuriyet Halk Partisi olarak hiçbir şekilde mutabık olmadığımızı kayda geçirmek isteriz. Tek adamın kararlarıyla atılan adımlar ve şantajı çağrıştıran yaklaşımlar, dost ve müttefiklerimiz nezdinde güvenilirliğimize ve öngörülebilirliğimize büyük bir darbe vurmuştur.

Ayrıca, vahim yanlışlarla dolu bu dış politika, Türkiye’ye hiç yakışmamıştır. Süreç içinde Türkiye itibar kaybına uğramıştır. Dış politikada uzun yıllar zarfında oluşturduğumuz güveninin yerini güvensizlik almış, inandırıcılığımız ve tutarlılığımız ciddi şekilde zedelenmiştir. Bunun sorumlusu iktidardır.

Sebep olunan güvensizlik, Türkiye’yi hem siyasi hem ekonomik bakımdan çok ciddi kayıplara uğratmıştır. Hukukun ve adaletin olmadığı bir ülkeye kim doğrudan yatırımı düşünebilir? Bu utanç verici durumun sorumlusunun iktidar ve destekçileri olduğu kuşkusuzdur.

Ancak, Cumhurbaşkanı, örneğin altında bizim de imzamız bulunan son yıllardaki NATO zirve toplantılarının sonuç bildirilerinde hasım ülke olarak belirlenmiş olan Rusya’nın, PKK’ya destek olmak bir yana, ülkesinin başkentinde YPG’nin resmi temsilciliğinin faaliyetine izin veriyor oluşunu neden görmezden geldiğimizi açıklamaktan imtina etmiştir.

Ayrıca, ABD gibi YPG/PKK unsurlarına destek olagelen başkaca NATO üyesi ülkeleri benzer bir değerlendirmeye tabi tutmaya cesaret edememiş, bütün sorumluluğu Finlandiya ve İsveç’in üzerine yıkmaktan çekinmemiştir. Örneğin, YPG/PKK’ya süregelen desteği sebebiyle ABD’ye somut herhangi bir yaptırımdan söz etmeyi aklından dahi geçirmemiştir.

Nedeni gayet basittir: çünkü, sırça köşkte oturan, komşusuna taş atamaz. Ayrıca, iktidarın temel hedefi bağcıyı dövmek değil, iç politikada zemin kazanmaktır. Yalnız, şu bilinmelidir ki, bu ucuz siyaset, özellikle uluslararası planda sizi gülünç duruma düşürmekten başka bir sonuç vermez.