Her toplu iş sözleşmesi sürecinde biraz gürültü patırtı olur ya; şimdilerde de öylesine bir ‘tekerrür’ dönemi geçiyor.

Sonuçta işçi karlı çıkıyor. Her dönem böyledir. Tabi burda söz konusu taraflar işçi olarak emekçiler ve işveren olarak da belediyeler. Belediyeler derken, CHP’li belediyeler… Emekçilerin bir İsveçli gibi yaşayacaklarını düşünemiyoruz ne yazık ki ama CHP’li belediyelerde çalışanlar diğerlerine göre biraz daha iyi bir refah düzeyine sahipler.

Toplu İş Sözleşmesi sürecinde işveren-sendika-işçi arasına girmeyeceğiz elbette, taraf dersen; emekçinin her zaman her zamankinden daha iyi bir ekonomik statüye ulaşmasından yanayız. Her kesime, nefes alabilecekleri ortam bırakılması da zorunlu görünüyor. Greve kadar uzanan eylemlerin halk tarafına yüklenen sıkıntıları daha da büyümeden bir sonuca ulaşılmalı. Böylesi süreçlerde yaşam birimlerinde çöpler bidonlardan konteynerlerden sokaklara taşıyor. Havaların ısınması bir yana, çöp yığınları yüzünden bir yıldan beri yakamıza yapışan salgın da etkisini artırabilir. O halde; bir taraf ezilmeden, diğer taraf üzülmeden iç karartıcı görüntülere bir an önce son verilmeli. Belediye ve sendika yetkilileri, emekçilerin halayları eşliğinde görüşmeleri sürdürseler de bir sonuca ulaşamıyorlar. Uzlaşamıyorlar. Sendika devrimci, belediye sosyal demokrat, çalışanlar emekçi…

Onların siyasi görüşleri önemli değil. Emekçinin partisi akıttığı terdir diyeceğiz elbette ama CHP’li belediyelerle çalışanları arasındaki anlaşmazlıklarda ön planda yer alanlar, yine CHP örgütündekiler oluyor. Çalışanlar emeğinin karşılığını alma mücadelesi verirken, bu uğraşta CHP’liler tarafından yalnız bırakılmıyorlar. Süreç öyle bir işliyor ki; sanki emekçileri coşturan pohpohlayanlar Bolşevik, karşılarına aldıkları belediyeler de Çarlık Rusyasının sarayı…

CHP’den ne beklersen veriyor işte…

Genel Merkezinden ilçesine kadar…

Genel Merkez dedik ya;

Bi de belediye yetkilileri ve sendikalar bi sonuca ulaşamıyor dedik ya;

Sahi belediyelerinde yereli aşan ve ülke gündemi görüntüleri arasında yer alan çöp yığınları karşısında CHP Genel Merkezi ne yapıyor…

‘Ne yapsın, gelsin Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu mu çöp toplasın’ diyorsan eğer, yaklaştın valla…

Bir çocuğun bile yatağa aç girmesine gönlü razı olmayan Kılıçdaroğlu için binlerce işçiyi ilgilendiren ve kendi belediyelerini zora sokan görüntüler ufak kalıyor demek ki… İyi de, bu partinin milletvekilleri nerede…

Hani var ya; belediyelerin kokteyllerinde, açılışlarında boy gösteren, mitinglerinde ‘bana da konuşma hakkı ver’ diye sahne önüne dizilip belediye başkanlarının gözlerinin içine melül melül bakan milletvekilleri…

Nerde!..

Ya bakın CHP’li milletvekilleri…

Sendika ile anlaşmaya varılamayan belediyelerin bulunduğu bölgelerden seçilen milletvekili…

Yukarıda dedik; çalışan çalışmayan CHP’liler emekçilerin yanında yer alıp greve gidenleri coşturup eylemlerin eğlenceli geçmesine katkı sunuyorlar. O halde gelin örgütünüzün yanında olduğunuzu gösterin. Sonuçta gelecek seçimde onların senin için çalışmasını istemeyecek misin…

Ama örgütünün yanında değilsin!..

AKP’ye kaptırmadık diye övündüğün bazı belediyeler, emekçiler greve gittiği için zor durumda. Milletvekili seçildiğin bölgeye geldiğinde utanmasan zabıta merasim bölüğüyle karşılanmak istediğin belediyeleri ziyaret edip hava basmayı bilirsin.

Ama başkanının yanında değilsin!..

Hadi geçtik bunları; ne örgütüne uğra ne de başkanına selam ver ama kurum ve emekçi arasında bi rol oynamayı da mı düşünmezsin…

Hangi partiden ve nereden milletvekili seçilirsen seçil, Mecliste yemin ettikten sonra Türkiye Cumhuriyeti’nin parti gözetmeden çalışacak olan milletvekili sayılmıyor musun… Hadi bunu da geçtik;

Yahu seçildiğin bölgede senin partililerin coşkuyu verdikçe senin partinden bir belediyenin zora girmesi topunuza kına yaktırıyorsa eğer, ‘CHP bekleneni veriyor demektir’ diyenler haklı çıkıyor…

‘Napayım, ordan seçildik diye gelip çöp toplayacak değilim ya’ dediğin belli.

Geleceksin…

Temizlik emekçisinin kıyafetini giyeceksin…

Örgütünle görüşeceksin…

Bu soğukta iyi gider grevdeki emekçilerle çay içeceksin…

Sendika ile oturacaksın…

Başkanın ile konuşacaksın…

Çöp kamyonunun arkasına yapışıp bir sokağın olsun çöplerini toplayacaksın…

Bunların hiçbirisini yapmasan bile, bölgeden seçilmiş bir milletvekili olarak fotoğraf verip kaybolacaksın…

Ama fotoğraf dışındakileri yapabilmek için milletvekili seçilmek değil, milletvekili olmak gerekir…

Kadın olsun, erkek olsun;

Örgütüne, belediyesine, başkanına sahip çıkacak, emekçinin de hakkını savunacak;

CHP milletvekili aranıyor…