“İzmir’in Çernobili” olarak anılan atık alanı; 2021 yılına kadar gelen 14 yıllık süreçte kentin ortasında çevre ve halk sağlığını tehdit etmeye devam ediyor.

Kamuoyu, İzmir Gaziemir’de; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından lisans verilmiş bir kurşun ve akü geri kazanım tesisinin bahçesinde 2007 yılında tespit edilen tehlikeli ve radyoaktif atıklardan 2011 yılında bir gazete haberi ile haberdar oldu.  “İzmir’in Çernobili” olarak anılan atık alanı; 2021 yılına kadar gelen 14 yıllık süreçte kentin ortasında çevre ve halk sağlığını tehdit etmeye devam ediyor.

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, 14 yıldır devam eden  çevre ve halk sağlığı sorunu bu durum için AKP İzmir Milletvekili Atilla Kaya’nın katıldığı bir programda, yaptığı bilgilendirmelerdeki yanlış ve eksik hususlar nedeni ile bir açıklama gerçekleştirdi. Atilla Kaya, “Kirletene bakmıyorlar, belediye izin vermiş bize soruyorlar, hep birlikte halt yiyorlar” diye konuşmuştu.

Birgün'n aktardığına göre; AKP İzmir Milletvekili Atilla Kaya'nın açıklamalarına yanıt veren TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi olayı özetle şöyle anlattı:

"ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI SORUMLUDUR"

“-Dönemin Çevre Orman Bakanlığı tarafından söz konusu tesise, gerekli teknik inceleme ve uygunluk değerlendirmeleri yapılarak, 2007 yılında Çevre Mevzuatı ve ilgili yönetmelik hükümleri kapsamında Geri Kazanım Lisansı verilmiştir. Çevre Mevzuatı’na göre geri kazanım lisansı verilen işletmelerin uygunluğu, denetimi bugünkü adı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı sorumluluğundadır.

-Çevre Bakanlığı’ndan lisans almış bir geri kazanım tesisinde atık bertarafına yönelik denetim, izleme ve uygulama yetkisi Çevre Bakanlığı sorumluluğundadır.

2007'DE TEHLİKE KAMUOYUNDAN SAKLANDI VE BUGÜNE KADAR GELEN SÜREÇTE TEMİZLEMEYE YÖNELİK BİR ÇALIŞMA YAPILMADI

-2007 yılında tesiste yapılan denetimde tespit edilen tehlikeli ve radyoaktif atıklar ile ilgili süreç kamuoyundan gizlenmiştir.

-Kamuoyunun haberdar olduğu 2011 yılından itibaren Çevre Bakanlığı tarafından alanın temizlenmesine yönelik çalışmaların yapılacağı belirtilmiş, süreçler yürütülmüş, bugüne geldiğimiz 14 yılda alanın temizlenmesi ve sürecin tüm sorumluların tespitine yönelik çalışma yapılmamıştır.

-Radyoaktif ve tehlikeli atıkların üzeri toprak ile örtülerek çevre ve halk sağlığına zarar vermediği ifadesi yanlıştır. Alana yönelik Çevre Bakanlığı tarafından hazırlatılan raporlarda; alanda toprak ve su kalitesindeki radyoaktif ve ağır metal kirliliği analizler ile belirtilmiştir.

-Alanın temizlenmesi, ilgili süreçlerin yürütülmesi ve bedelinin kirletenden tahsil edilmesi ve gereğinin yapılması Çevre Bakanlığı sorumluluğundadır.

-Firma sahiplerinin alanı temizlemesi için 14 yıldır beklendiği, ancak firmanın temizlemediği ifadesi Bakanlık ve sorumlu kurumların görevlerini yapmadığı, yönetemediklerinin itirafıdır.

-Gaziemir süreci sadece alanında bulunan kirlilik değildir. Ülkeye girişi yasak olan, nükleer kaynaklı atıkların kimler tarafından, hangi yollarla getirildiğinin, kaynağının, sorumlularının tespiti ve gereğinin yapılması Çevre Bakanlığı ile birlikte ilgili, yetkili tüm bakanlıkların görevi nihayetinden iktidarın görevi ve sorumluluğudur.”

"AKP DÖNEMİNDE ÇEVRE ALANINDA BÜYÜK ÇALIŞMALAR YAPILDI İDDİANIZI KAYBETTİĞİMİZ CANLARLA HER GÜN GÖRÜYORUZ"

"AKP iktidarı döneminde çevre alanında büyük çalışmalar yapıldığı ifadesini, ülkemizde doğal varlıklarımıza yönelik olarak son 20 yılda yürütülen yağma, talan politikaları ve yaşadığımız felaketler ile yaşıyor, bilime, mühendisliğe, kamu ve doğaya uzak; ranta, yağmaya, talana yakın durduğunuzu, yürüttüğünüz politikalar ile dönüşen afetlerde kaybettiğimiz canlarla, ağır bedellerle her gün görüyoruz.” denilen açıklamada şunlar söylendi:

“Çevre sektöründe faaliyet gösteren firmanın tüm izin ve denetim süreçleri ve tarihleri değerlendirildiğinde AKP İktidarının başladığı 2002 yılı 58. Hükümet itibari ile Çevresel Etki Değerlendirme süreci gerçekleştirilmeden, ÇED Yönetmeliği Kapsam Dışı değerlendirildiği, Çevre İzin Lisans Belgelerinin verildiği ve denetimlerinin gerçekleştirildiği, kamuoyunun bilgi sahibi olduğu 2011 yılından bugüne 6 Çevre Bakanının görev yaptığı 14 yıllık süre geçmiştir. Programda bahsettiğiniz gibi AKP iktidarı döneminde çevre alanında büyük çalışmalar yapıldığı ifadesini, ülkemizde doğal varlıklarımıza yönelik olarak son 20 yılda yürütülen yağma, talan politikaları ve yaşadığımız felaketler ile yaşıyor, bilime, mühendisliğe, kamu ve doğaya uzak; ranta, yağmaya, talana yakın durduğunuzu, yürüttüğünüz politikalar ile dönüşen afetlerde kaybettiğimiz canlarla, ağır bedellerle her gün görüyoruz.”