Çeviri: Ercan Çankaya Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in eski metin yazarı Abbas Gallyamov, Moscow Times için kaleme aldığı analizde Putin’in siyasi gündemini tükettiğini söyledi. Yeniden başkan seçilebilmek için düzenlediği son referandumdaki başarısının bile Putin’e yardım edemediğini söyleyen Gallyamov, Putin’in belki bir müddet daha iktidarda kalabileceğini, fakat birçok insanın gözünde çoktan bir “topal ördeğe” döndüğünü söyledi. Hiç kimsenin, hatta kendisine en bağlı kurmaylarının bile Rusya’nın Putin iktidarında gelişebileceğine inanmadığını iddia etti. Sorulması gereken esas soruların Putin iktidarının ne zaman sona ereceği ve bir sonraki başkanın kim olacağı olduğunu belirten Gallymov, Rusya’da başbakanların aynı zamanda müstakbel devlet başkanları olarak algılandığını, Mikhail Mishutin’in bu yıl başbakanlığa atanmasının o yüzden 2020’nin en önemli politik olayı olduğunu iddia etti. ‘RUSLAR ARTIK PUTİN’DEN YORULDU' Mevcut durumda Putin, yasal olarak 2024’te yeniden aday olabiliyor. Fakat Gallyamov’a göre aday olmayıp yerine başka bir aday göstermesi de ihtimal dahilinde. Belarus Devlet Başkanı Alexander Lukashenko bu yıl geniş kitlelerce protesto edilmişti; Putin, aynısının kendi başına gelebileceğini tahmin ediyor. Gallyamov’a göre “Ruslar artık ondan yoruldu.” ‘HER ŞEYİNİ RİSKE ATMAKTANSA BAZI AYRICALIKLARINDAN VAZGEÇEBİLİR’ Anketlerdeki güven oranı yüzde 50’nin altına düşen Rus Devlet Başkanı’nın kısa vadede tekrar popülerliğini artırması mümkün olsa bile uzun vadede eski günlerine dönebilmesi mümkün görünmüyor. Başkanın seçim tabanının küçülmeye devam edeceğinin iddia edildiği yazıda, riske girmekten kaçınan herkes gibi Putin’in de Lukashenko gibi her şeyini riske atmaktansa bazı ayrıcalıklarından vazgeçebileceği iddia ediliyor. Levada Center’ın son anketine göre Putin ve Mishutin’in popülerlik oranları ters orantılı artıp azalıyor. Mesela Putin’in oranı temmuzdan eylüle yüzde 66’dan 69’a çıkarken Mishutin’inki 60’dan 57’ye düşmüştü. Fakat eylülden kasıma Putin yüzde 69’dan 65’e düşerken Mishutin tam tersi şekilde yükselişe geçmişti. ‘YELTSİN DE BÖYLE GİTTİ’ Eski Başkan Boris Yeltsin’in son yılında da atadığı tüm başbakanların popülerliği artmıştı. Kamuoyu, aslında kim olduklarına çok da bakmadan Yeltsin’in yerini alabilecek herhangi bir adayı destekleme eğilimine girmişti. Tüm bu işaretler, Mishutin’in kasım ayında Putin’den ziyade kendisine sadık bakanlar lehinde yaptığı kabine değişikliğine ayrı bir önem verilmesi gerektiğini gösteriyor. Bu, Putin’in iktidarı devretmeyi bir fikir olarak aklının bir köşesinde tutmaktan ziyade bu konuyu ciddi ciddi düşündüğünü gösteriyor. KOMÜNİST PARTİ SEÇMENİ RADİKALLEŞİYOR Duma seçimleri öncesinde, siyasi partilerdeki değişimlerin de özel önem kazandığını iddia eden Gallyamov, bu konuda iki farklı eğilim gözlemlemenin mümkün olduğunu belirtiyor. İlki ülkenin ikinci büyük partisi olan Komünist Parti’nin alt kademelerindeki keskinleşme. Bu keskinleşme, parti yönetimini iktidara karşı daha ödünsüz pozisyonlar almaya zorluyor. Komünist Parti, sıfırlama referandumunda bu yüzden ret oyu kullandı. Ardından alternatif anayasa değişiklikleri önererek alternatif bir referandum düzenledi. Şimdi de duma seçimlerinde oyların çalınmasını ve tahrif edilmesini önlemek için 1 milyon seçmenine seçim gözlemciliği eğitimi veriyorlar. ‘YENİ SAĞ GÜÇLENİYOR’ İkinci eğilimse seçimleri kazabileceğini gösteren, Yeni Halk adında güçlü bir sağ partinin siyasi arenada belirmiş olması. Yeni sağ partinin yasallık kazanması, masada sağ muhaliflerin de en az Komünist Parti kadar temsil edileceğini gösteriyor.