Çeviri: Ercan Çankaya Salgının başladığı tarihten bu yana en fazla Covid-19 kaynaklı ölümün geçtiğimiz Çarşamba kaydedildiği ABD’de, seçimleri kazanan Demokratlar ücretsiz sağlık hakkını tartışıyor ve “Herkes için değil, bir kısım insan için bile ücretsiz sağlık hakkını finanse etmemiz mümkün değil” diyorlar... 2 Aralık, salgının başından beri Amerika’da en çok Covid-19 bağlantılı ölümün kaydedildiği gün oldu. Bir gün içinde 2 bin 875 kişi öldü. Ülkede virüsün bulaştığı hasta sayısı 14 milyonu aşarken resmi rakamlara göre ölü sayısı 274 binin üzerinde. GERÇEK RAKAMLAR AÇIKLANMIYOR Buna rağmen, Liberation News’e göre resmi sayılar gerçek ölü ve hasta sayısını yansıtmıyor. Ülke çapında, bu resmi istatikleri inceleyip denetleyebilecek bir merkezi veri merkezi yok. Tersine, koronavirüsün gerçek hasarını açığa çıkarmaya çalışan sağlık çalışanları işlerinden kovuluyor. New York Times’ta yayımlanan bir analizde kullanılan verilere göre Mart’tan Kasım’a kadar ülke çapında ölenlerin sayısı geçen yılın aynı dönemine 345 bin fazla. Resmi rakamlara göre bile dünya nüfusunun yüzde 5’ini oluşturan ABD’de, Covid-19 kaynaklı ölümlerin yaklaşık yüzde 20’si meydana gelmiş durumda. Rahatlama umutlarını yanlışlar şekilde kış aylarında salgının şiddetini daha da artıracağı öngörülüyor. Salgının ikinci dalgası, daha önce az etkilenen kırsal alanları bile sarmış durumda. ‘ÖLÜMLERİN BU DERECE ARTMASININ SORUMLUSU PATRONLAR’ Amerikan Sosyalizm ve Kurtuluş Partisi’nin yayın organı Liberation News’e göre bu sonuçtan, salgının sonbahar ve kış aylarında şiddetini artıracağına dair uyarıları dikkate almayan, yeterli bir sağlık altyapısı kurmayan yönetim sorumlu. Milyonlarca işçi, işlerini kaybederken patronlarca ödenen sağlık sigortalarını da kaybetti. Ölümlerin, bu derece artmasında en büyük pay patronlara ait. Salgın, şiddetini gün be gün arttırırken neredeyse hepsi özel olan sağlık kuruluşları ‘ekonomik gerekçelerle’ işçi çıkardılar. Yalnızca Nisan ayında 1,4 milyon sağlık personeli işini kaybetmişti. HÜKÜMET DE EN AZ PATRONLAR KADAR SORUMLU Salgının bu derece şiddetlenmesinin bir diğer pay sahibi olan hükümet; hazırlanmak için oldukça uzun sayılabilecek bir vakti olmasına; bu süre zarfında yeni hastaneler inşa edilebilecek, merkezi bir test ve filyasyon sistemi kurabilecek, virüsten en çok etkilenen ve toplumun en altında bulunan kesimler arasında özel araştırmalar yapabilecek olmasına rağmen hiçbir şey yapmadı. TASARI, PATRONLARIN BORÇLARINI ERTELİYOR Salı günü, parlamentoya bir grup sağcı Demokrat ve sözüm ona “ılımlı” Cumhuriyetçi tarafından yeni bir teşvik tasarısı getirildi. Tasarı, dört ay sonra sona erecek federal işsizlik yardımlarında geçen ağustos ayında uygulanan 600 dolarlık artışın yarısı oranında, 300 dolarlık bir artış öngörüyor. Aynı zamanda küçük işletmelere, eyalet ve yerel yönetimlere küçük yardımlar verilmesi planlanıyor. Fakat bunların hiçbiri pandemi kaynaklı ekonomik felaketi durdurabilecek ve hafifletebilecek ölçekte yardımlar değil. Tasarı, ekonomi açısından işlevsel olmadığı gibi sağlık önlemleri açısından da yetersiz. Virüse karşı yeterli güvenlik önlemlerini almadıkları için dava açılan şirketler hakkındaki davaların düşürülmesi öngörülüyor. Adeta gerekli önlemleri alan şirketler cezalandırılıyor. 'ÜCRETSİZ SAĞLIK MÜMKÜN DEĞİL' Tasarının sponsorlarından biri olan Demokrat, Sağcı Senatör Joe Manchin; herkes için sağlık hakkını desteklemeyi reddederken saçma bir argümanda bulunarak “Herkes için değil, bir kısım insan için dahi ücretsiz sağlık hizmetini yerine getirmekte” zorlandıklarını ifade ediyor. Söylemeye bile gerek yok ki Manchin ve şürekası tabii ki mortgage ve kira ipoteklerinin, öğrenci kredilerinin iptali ya da ertelenmesine de sıcak bakmıyor. Fakat patronların cezalarını ertelemekte hiçbir beis görmemişlerdi. ‘İŞSİZ SAYISI 100 MİLYONU BULACAK’ Sadece bu yıl, 60 milyon kişi işsizlik ödeneği başvurusunda bulundu. Önümüzdeki aylarda bu sayı 40 milyon daha artacak gibi görünüyor. Hükümet, krizin hayatlarını alt üst ettiği on milyonlarca insanın kredi borçlarını ertelemeye yanaşmıyor. Bu insanları, yalnızca güçlü bir halk hareketi kurtarabilir.