Türkiye çocuk istismarında dünya listesinde 3. Sırada. Adalet verilene göre yılda ortalama 8000 çocuk ülkemizde istismara maruz kalıyor.

Sanırım artık çocuklara çığlık atmayı öğreterek istismarı engelleyemeyeceğimizin herkes farkında. İstismara uğrayan çocuklar için vicdanımız, bir kereden bir şey olmaz demeyecek olgunluğa erişti.

Neler yapabiliriz?

12 yaş ve altındaki çocuklara doğru şekilde eğitim verilirse, bu süreçte ve daha sonraki yaşlarında istismara uğrama durumlarını en aza indirgeriz. Okul öncesi dönemden başlayarak çocuğa kendine saygıyı ve bedenini tanımayı öğretmeliyiz. Çocuk kendini önemsemeli ve değerli olduğunu bilmelidir. Bize kendimizi iyi hissettiren duyguları, kötü hissettiren duyguları, iyi dokunmayı ve kötü dokunmayı öğrenmelidir.

Mutluluk; çocuğa mutlu olduğunda ne hissettiği ve mutluluğun ne demek olduğunu sorun. Kendiniz mutlu olduğunuzda ne hissediyorsunuz, mutluluğu siz nasıl tarif edersiniz, anlatın. Siz anlattıkça kendisinde bir şeyler bulup o da söyleyecektir. Mutlu olduğumda kendimi çok hafif hissederim hatta bazen içimden şarkı söylemek, dans etmek gelir. Dakikalarca gülümseyebilirim mutlu olduğumda sanki içimde kelebekler var hepsi kalbimden çıkar ellerime, parmak uçlarıma kadar gelip bana gülümserler. Bu cümleler ve kendi hissettikleriniz çocuğun mutluluğu ifade etmesini kolaylaştıracaklar.

Üzüntü; bazen de üzülürüm. Hatta üzüldüğümde ağlayabilirim de. Saatlerce ağlayacağımı düşünebilirim o an ama zaten gözyaşlarımız bunun için var. Evet evet biz ağlayabilelim diye. Sen nelere üzülürsün, ne olduğunda içinden ağlamak gelir?

Korku; Biliyor musun bugün beni korkutan bir şey oldu. Tabi ki ben de bazen korkabilirim. Böceklerden çok korkarım mesela, aslına bakarsan karanlıktan da azıcık korkuyorum. Korktuğum zaman kalbim çok hızlı çarpar hatta bazen sanki yerinden çıkacakmış gibi hissederim. Olduğum yerde kalırım kıpırdayamam korktuğumda. Sen korktuğun zaman nasıl hissedersin?

Öfke; bazen çok fazla sinirleniyorum ve bu durum öfkeye dönüşebiliyor. Öfkeli insanlar bağırırlar, kimisi elindekini fırlatır ya da durmadan ağlarlar. Sen öfkeleniyor musun?

Gurur; Bak bu fotoğrafta ben ödül alıyorum. O an nasıl heyecanlandım biliyor musun? Ellerimin içi bile terledi. Ne diyeceğimi bilemedim. Kendimle gurur duydum. Sen hiç kendinle gurur duydun mu ?

Çeşitli duygular yaşarız ve herkes duygularını kendine göre yaşar. Bazen mutlu oluruz, bazen üzülürüz bazen endişeliyizdir. Bunları paylaşmak isteriz. En sevdiklerimiz ve en güvendiklerimizle. Çocuklara da güvendikleri yetişkinlerle duyguları hakkında konuşmalarını isteyin. Yetişkinler gibi çocuklarında bireysel farklılıkları vardır. Kimisi içinde yaşar kimisi anlatır. Okulda aynı sınıfa giden çocukların annelerinin bazıları evde hiçbir şey anlatmadığından yakınır. Çocuklar siz anlat dediğinizde hemen anlatmayabilirler. Teşvik edici olun. Önce siz gününüzü nasıl geçirdiğinizden bahsedin. Akşam yemekleri bunun için en güzel fırsattır. Tüm aile bireylerinin bir arada olduğu, sohbetle geçen bir akşam yemeği hem aile içi iletişimi düzene sokar hem de çocuğun aileye güvenini arttırır.

Sizinle en çok iletişime geçtiği zamanları tespit edin. Akşam yemeği olabilir, kahvaltı, oyun oynarken, kitap okurken, uykudan hemen önce, sabah uyandığında… Bu anları kaydedin çünkü bir çocuğun kendinden bahsederek konuştuğu zamanlar , en çok güvende olduğunu hissettiği zamanlardır. Bu zamanları kaydedin koyun bir kenara ve bunlar doğrultusunda ortam hazırlayın sizinle iletişim kurması için.

Çocuğun güvende olmadığı zamanları anlamak zordur çünkü anne babalarının yanında bunu hissetmezler. Yolda yürürken aniden bir köpek havlasa çok korkarım ve kendimi tehlikede hissederim. Parkta oynarken biri beni salıncaktan itse kendimi tehlikede hissederim. Okulda büyük çocuklar yanıma geldiğinde korkarım ve yine tehlikede hissederim . Sen ne zaman kendini tehlikede hissedersin? Diye sorun ve devam edin. Aslında vücudumuz bizi tehlikede olduğumuz anda uyarır. Benim kalbim çok hızlı atmaya başlar, ellerim terler, midem bulanır, bazen tuvaletim gelir, bacaklarım titrer, sanki vücudumun her yeri çok sıcakmış gibi hissederim. Senin vücudunda hiç böyle şeyler oluyor mu? Ne zaman oluyor? Ne hissediyorsun? Bunlardan herhangi birini yaşadığı bir durum olduğunda, hemen güvendiği bir yetişkine söylemesi gerektiğini anlatın.

Çocuğunuzla bir güvenlik ağı oluşturun. Bu ağda kimlerin olmasını istediğini sorun. Kişi sayısına göre bir kalp çizin ya da kendi elini çizdirin. Beş kişiyi geçmeyecek bir ağ olsun. Neden bu kişileri seçtiğini de sorun çocuğunuza. Kalbin içine ya da elin her parmağına bu isimleri yazın. Tehlikede olduğunu düşündüğünde bu kişilerle konuşması gerektiğini anlatın. Güvenlik ağında asla sır olmayacağını herkesin birbiriyle herşeyi konuşabileceğini söyleyin. Bu aşamada sizin davranışlarınız çok önemli. Güvenlik ağından herhangi birisi diğerinden bir şey saklarsa ya da bir şeyi yanlış söylerse çocuğunuzun güvensizlik yaşayacağını unutmayın. Eşinize yanlış konuşan ya da bir şey saklayan eşseniz çocuğunuzda güvensizlik oluşturursunuz. Çünkü çok yüksek ihtimalle ağın ilk iki kişisi annesi ve babası olacaktır. Ağdaki insanların birbirleriyle ilişkisinin çocuğunuzun davranışlarını şekillendireceğini düşünerek hareket etmeniz gerekir. Hayatınızda sırların olmayacağını sürprizlerin olabileceğini anlatın. Çünkü çocuğunuza bu aramızda sır olarak kalacak dendiğinde sizinle paylaşmayacaktır. Sürprizler insanlarla paylaşılır ama sırlar aramızda asla olmamalı demelisiniz. Birisi sana aramızda sır olarak kalacak dese bile bunu mutlaka güvenlik ağındakilerle paylaşman gerekir diye anlatın.

Çocuğa vücudunun özel olduğunu ve ona ait olduğunu anlatın. Hepimizin vücudu var ve hepimizin vücudu birbirinden farklı. Hepimizin özel bölgeleri var. Erkeklerde penis,testisler ve popo. Kızlarda meme, vagina ve popo vardır. Bunlar özel bölgelerimizin doğru isimleridir, bunları farklı isimle adlandırmak doğru değildir. Özel bölgelerimize izinsiz kimse dokunamaz. Bizlerde başkalarının özel bölgelerine izinsiz dokunmayız. Vücudunun sahibi sensin ve sen istemeden sana kimse dokunamaz. Eğer birisi senin özel bölgelerine dokunmak isterse ya da senin dokunmanı isterse yapacağın şey; elini kaldırıp sert bir şekilde “hayır” demek hemen ortamdan uzaklaşmak ve güvenlik ağından birine bunu anlatmak. Vakit geçirmeden bunu yapmalısın; şeklinde anlatabilirsiniz.

Eğer birisi çocuğunuzu öpmek isterse bu yakınınız dahi olsa çocuğunuza sorun. Eğer öpülmek istemiyorsa saygı duyun ve ısrar etmeyin. Öpüversin ne olacak demeyin. Beni öpersen sana çikolata alırım diyen kişilere izin vermeyin ve bu davranışlarının yanlış olduğunu onlara da anlatın. El sıkışabilirler ve ya çak yapabilirler. Çocuğunuz istemiyorsa bunlar için de ısrar etmeyin.

Çocuğunuz kendi için şunu söylemeli; Bu vücut benim ve ben ne dersem o olur!