Beyoğlu Belediyesi İstiklal Sanat Galerisi’nin Ekim 2021’de açılışa özel düzenlediği "Şifa Veren Sanat Ebru” Sergisi sanatseverlerin akınına uğramayı sürdürüyor.

Ocak sonunda bitmesi planlanmış olan sergi Mart sonuna kadar kalacak.

Ünlü Ebruzen Dr. Hikmet Barutçugil’in atölyesinde çalışmış, Türkiye ve İstanbul hayranı beş kadın ressam yeni keşfettikleri ve büyülendikleri geleneksel Türk sanatı Ebru ile Klasik Rus resim ekolünü bağladıkları eserlerde, "sezgilerinde, hayallerinde, rüyalarında yaşadıkları yüce manevi halleri"[1] kendi teknikleriyle yansıttılar. Barutçugil, "Öncelikli ilgi alanım olan, ‘ebrunun batıni’(görünmeyen) tarafının farkında olduklarını eserlerinde yaptıkları soyutlamalarda gözlemlemekteyiz." diyor.

2020 Yılında UNESCO kıstaslarında Kültür Bakanlığı tarafından ‘YAŞAYAN İNSAN HAZİNESİ’ olarak ilan edilen, başta British Museum olmak üzere çeşitli müzelerde ve özel koleksiyonlarda eserleri bulunan Dr. Hikmet Barutçugil 45 kitabın yazarı. Pandemi döneminde projenin kendilerine önemli bir ‘şifa kaynağı’ olduğunu, aynı duyguyu yoğun biçimde hepsinin yaşadığını belirtiyor.

Barutçugil’in rehberliğinde beş ressam

Hikmet Barutçugil’in yanı sıra Aygül Okutan, Jenya Yayıkoğlu, Lara Gendelman Oruç, Ludmila Altınışık, Tatiana Morozova ve çoçuk sanatçı Asya Yayıkoğlu, eserleriyle Mart sonuna dek İstiklal Sanat Galerisi’nde olacak.

Aygül Okutan İstanbul’un etkisini Napolyon gibi hissettiğini, "Bütün dünya tek bir ülke olsaydı, İstanbul onun başkenti olurdu" düşüncesini paylaştığını söylüyor. Barutçugil’in sanatından çok etkilendiğini, insan elinin böylesi bir renk uyumu ve armonisi sağladığını daha önce görmediğini belirtiyor.

Tarihe ve Arkeolojiye merak duyan Jenya Yayıkoğlu, insana kutsal hisler duyuran öz Türk sanatı ebrunun etkileyici yanının, kişi farketmeksizin renklerin su üzerinde benzersiz desenler oluşturması olduğunu söylüyor.

İçindeki saklı varlığı uyandırma biçiminden etkilendiğini söyleyen Lara Gendelman Oruç ebru sanatıyla duygularını alıştığından farklı deneyimlediğini, bilincinin bir başka güçlü dönüşüm geçirdiğini belirtiyor.

Ludmila Altınışık, Türkiye’nin kadim toprakları içinde bir kültür mozaiği, henüz çözülmemiş birçok başka gizemin barındığını hissettiğini, İstanbul Boğazının olağanüstü atmosferinin ve martı çığlıklarının eserlerini ortaya çıkarmakta önemli rol oynadığını söylüyor.

Evrenin enerjisinin ve yaratıcılık ruhunun dünya üzerindeki etkilerine merak duyan Tatiana Morozova sanatçının durumunun buna bağlı değişimlerini gözlemliyor. Bu anlamda Türkiye’nin benim için özel bir yeri var, diyor.

Çocuk sanatçı Asya Yayıkoğlu ebru kâğıtlarından çok etkilenmiş. Resim yapma isteği ortaya çıkmış. Çalışmalarını annesinin gözetiminde yürüten Asya, 8 sayısının kendisi için önemini, onu bireylerden kelebeklere, çiçeklere ve kuşlara nasıl götürdüğünü, resimde yanlış yapmaktan korkmadığını anlatıyor.

Pandemide evlerine kapandıklarında, öz Türk sanatı Ebru’yu Klasik Rus resim teknikleriyle birleştirirken şifa bulduklarını belirten sanatçılar, İstanbullulara iki sanatın farklı boyutlarını sunuyor. Serginin gelecek nesiller için esin kaynağı olmasını, başka mecralara taşınmasını diliyorlar.


[1] Şifa Veren Sanat Ebru, Beyoğlu Belediyesi Kültür Yayınları, İstanbul, Ekim 2021, 175s.