Anayasa Mahkemesi, polisin Gezi Direnişi sırasında göstericilere pala ile saldıran ve üç kişiyi yaralayan lokantacı Sabri Çelebi ile lokanta çalışanlarını engellemede yetersiz kaldığını tespit etti. Kararda, “Elinde kesici alet bulunan şahsın kolluk görevlilerinin arasından geçerek çevrede bulunan kişilere saldırdığı, kolluk görevlilerinin bu kişiyi yakalamak ve kontrol altına almak noktasında gerekli özeni göstermediği açıktır” denildi. Anayasa Mahkemesi olay sırasında yaralanan ve “Polis, Sabri Çelebi’nin sırtını sıvazladı” diyen gazeteci Ender Ergün’ün bireysel başvurusunu karara bağladı. Gazeteci Ergün, “kolluk görevlilerinin gereksiz ve orantısız şekilde güç kullanarak müdahalede bulunması nedeniyle toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının; müdahale sonucunda meydana gelen yaralanma ile bu olaya ilişkin yürütülen soruşturma sonucunda verilen kovuşturmaya yer olmadığı kararı ve göstericilere karşı bazı sivil kişilerin saldırılarına mani olunmamasından ötürü açılan tam yargı davasının reddi nedenleriyle de insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağının ihlal edildiği” iddiasında bulundu. ERDOĞAN’DAN ŞİKAYETÇİ OLDU Gazeteci Ergün, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Yardımcısı ve bazı bürokratlar ile kolluk görevlilerinden şikayetçi oldu. Taksim Dayanışması’nın çağrısına uyarak hem vatandaş olarak hem gazetecilik yapmak üzere Taksim Meydanı'na gittiğini belirten Ergün, polisin uyarı yapmaksızın attığı göz yaşartıcı gazdan kronik akciğer rahatsızlığı nedeniyle fazlaca etkilendiğini ve plastik mermi ile kolundan yaralandığını kaydetti. Ergün, bu müdahale sonrası kaçarken ellerinde kesici alet ve sopalar bulunan sivil bazı kişilerin saldırısına uğradığını, bu saldırıda kolundan kesici alet ile yaralanmasına rağmen polisin bu kişileri bilinçli olarak engellemediğini de ifade etti. POLİSİN ARASINDAN GEÇEREK SALDIRDILAR Başvuruyu görüşen Anayasa Mahkemesi, kararında polisin “Palalı” olarak bilinen kişi ve arkadaşlarının saldırısına ilişkin polisin tutumunu şöyle değerlendirdi: “Sivil kişilerin ani gelişen ve kısa bir sürede fiilî saldırıda bulunduklarının söylenmesi zordur. Zira ellerinde kesici ve bereleyici aletlerle kalabalığın arasına dalan sivil kişilerin azımsanmayacak bir süre devam eden eylemleri söz konusudur. Bazı görüntülerde ise elinde kesici alet bulunan şahsın kolluk görevlilerinin arasından geçerek çevrede bulunan kişilere saldırdığı, kolluk görevlilerinin bu kişiyi yakalamak ve kontrol altına almak noktasında gerekli özeni göstermediği açıktır.” Mahkeme, polisin bu tutumuyla insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağının koruma yükümlülüğü boyutunun ihlal edildiğine karar verdi. Ayrıca, göstericilere ölçüsüz müdahale ile de gösteri yürüyüşleri düzenleme hakkının ihlal edildiğine hükmedildi. YENİDEN SORUŞTURMA Mahkeme ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden soruşturma yapılmak üzere dosyayı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderme kararı aldı. İhlal tespitinde bulunmanın Ergün’ün manevi zararını gidermeyeceğine karar veren mahkeme, 32 bin 500 TL manevi tazminata da hükmetti.