Atiye’yi severek sabırsızlıkla etkilenerek izledim. Kahramanlar gerçekte varmış gibiydi peşlerinden sürüklendim. Tüm zamanımı diziye ayırıp iki sezonu bitirmek istedim.

Dünyanın dikkatini Anadolu’ya çekmekle kalmıyor kadim medeniyetlerin kaynağı olduğunu gösteriyor. Göbeklitepe, Nemrut gibi dünya kültürel mirasına ait eşsiz zenginliklerin topraklarımızda bulunduğunu – hırslı siyasiler, siyasilerle haşır neşir hırslı bilim adamları bir yana - dünya halklarına sevecenlikle anımsatıyor. Vurdulu kırdılı tabancalı tüfekli mafyalı hokkabazlı dizilerin enerjilerinden uzaklaştıracak güçte karşılıksız sevginin simgesi Atiye’yi tanıtıyor. İnsanı insan yapan dürüstlük, güvenilirlik, özveri severlik, eşitlikçilik erdemlerini yaşatıyor.

Öte yandan davalı bir dizi yönetici yapımcıya açılmış iki dava var. İlki Dünya’nın Uyanışı romanının yazarı Şengül Boybaş tarafından ön jenerikte fragmanda afişte eserine, ismine yer verilmediği, ikincisi Toprak romanının yazarı Buket Uzuner tarafından eseri izinsiz kullanıldığı için.

Değinmek istediğim konu başka.

ATİYE ŞAHMERAN MI?
Atiye her şeyden çok Şahmeran. Dini tarihin mirası bu arketip üzerinde Galatasaray Üniversitesi’nde öğrencilerimle çalışmıştık. Frankofon Bilim dergisi Synergies Turquie sayısında yayımlandı. Şahmeran Tevrat’tan başlayarak İncil’de ve Kur’an’da da yol alarak toplumların kültürlerine taşınmış, Asya, Afrika, Avrupa’dan Amerika’ya uluslarası siyasi ve dini kavşaklarda yerleşmiş simgesel. Claude Lévi-Strauss’un öğrencisi etnolog ve antropolog Maurice Godelier’ye göre güç ve inanç insan topluluklarını yapan dinamikler.

Yazar Edith Montelle İsviçre’de Slatkine Yayınlarından çıkan başlığını Şahmeran’ın Gözü. Mitolojik Anlatılar diyebileceğim [L'OEIL De La Vouivre. Récits mythologiques] kitabında; Fransa, Almanya, İtalya, İsviçre, Luxembourg, İrlanda, İsrail edebiyatlarında bölgeye çağa göre değişen sözcüklerle anılan kimi melek kimi şeytan kanatlı yılan kadın efsanelerine yer veriyor. Kadın Tanrıçaların yaşadığı topraklara Türkiye’ye ait Şahmeran yüce erdemleriyle ayrılıyor. Türk halkı güzel karakterini bu topraklara borçlu. Bugün Şahmeran Göbeklitepe’de geçmişle geleceğin iç içe geçtiği Atiye’de hayat buluyor.

MURATHAN MUNGAN'IN CENK HİKÂYELERİ
Kitabı 2003’te okudum. İnsanın korktuğu yılanın dost, yılanı korkutan insanın hain ve düşman oluşu etkileyici paradoks. İnsandan yılmış, mağarasına çekilmiş Şahmeran’ın ihanet edeceğini bile bile insana yeniden sevgi ve güven duyması cabası. Hayatını yitirme pahasına insanı sevebildiği, hayatın koruyucusu olduğu için Atiye kalbimi fethetti. 

İlk olarak Herodot’un dile getirdiği yarısı kadın insan yarısı yılan figür Şahmeran Orta Doğu’dan Hindistan’a kutsal sırların sahibi. Oğuz ve Göktürk mitolojilerinde ebediyetin ölümsüzlüğün simgesi. Camasbnâme olsun 8. Yüzyılın efsanevi kişiliği Battal Gazi anlatısı olsun hepsinde var. Yunan Mitolojisine göre Medusa, Poseidon, Okeanos ve Thetys'in torunu Echidna’nın yerleşkesi Kilikya’da. Antakya - Reyhanlı – Harran yönünde çizilecek diyagonal üzerinde Arima Dağlarının altında. 

Atiye ve Hediye’de trajik olan; kaçınılmaz kaderinin bilincindeki Atiye’nin Ozan’a ve Erhan’a güveninin boşa çıkışı. Saf sevginin temsili olarak bir başına insanlığın iyilik bilmez nankör yüzünü izleyiciye yücelikle farkettirmesi. Güce ve ihanete direnen varlığıyla, siyasi güç ve inanç ilişkilerinin temel dinamikler olduğu toplumsal gerçeklikleri, hayatıyla ödeyerek ortaya çıkarması.

AKLIMA TAKILAN NOKTA
Yönetmen ve senarist bolluğunun diziyi olumsuz etkilediğini düşünüyorum. Tutarsızlıkların nedeni olsa gerek. Erhan’ın tabanca çekene kendini kayıtsızca bırakması pek anlaşılmıyor. Birinci Sezon daha bütüncül, duygu yükü iyi geliyor. İkincide kimi senaryo tutarsız. 

Vikipedia’ya baktım: 

1. Sezonda 1 yönetmen, her bölüm senaryosu için ayrı senarist var. 

2. Sezonda 3 yönetmen, her bölüm senaryosu için birden fazla senarist var.

Bu çokluk neden? Merakımdan10 yıldır süren Suits ile Lucifer’in bilgilerine de göz attım: 134 bölümlük Suits’in 1 senaristi 1 yönetmeni; 83 bölümlük Lucifer’in1 senaristi 1 yönetmeni var. Neden bilemedim.   

Bildiğim şu: Atiye’ninki gibi karşılıksız saf sevgi var. Sevmek öğretilir, öğrenilir.