25-26 Temmuz 2020 CHP İktidar Kurultayında yayınlanan kitapçığın başlığı "İKİNCİ YÜZYILA ÇAĞRI".

El kadar kitapçık 20 küsur sayfa. 2.sayfada Atatürk’ün fotoğrafı var altında imzası ve bir deyişi: "Benim iki büyük eserim vardır; biri Türkiye Cumhuriyeti, diğeri Cumhuriyet Halk Partisi’dir."

Bugün Türkiye Cumhuriyeti ve CHP zaman içinde savunmasız bırakılmış, aleyhtarları tarafından saldırıya uğramış, zarar görmüş, görkemleri yok edilmiş iki harabe.

Mustafa Kemal’in kıyametten sonra çiçek açtırdığı Türkiye Cumhuriyeti’nde - zamanla CHP dahil - niteliği niceliği giderek azalan siyasi partiler ülke toprağının ve halkının üzerini molozla örttüler. Cehaletin, Vandalizm’in taşlarıydı bu. İki eserin külleri, isleriydi. Atılan çamurlar, kurşunlardı. Atatürk’ün yarattığı eserler tortu yığınlarıyla görünmez edildi.  

Bu yıkılara yansıyan imaj kendimizinki değil de nedir?
Olan bitenin hatırası iki büyük yapıttan kalan geçen zamanı temsil eden alegorik iki yığın. Kendi çatışmalarımızdan çıkan döküntüler bilgi dağarcığımızı ve hayal gücümüzü karma karışık ediyor.

Bir yüzyıl önceden kalmış korumasız ıssız bu kalıntılar üzerinde Atatürk’ün eserlerini yeniden üretme umudu tartışılır. Gene de onları onaracak, eski görkemlerini verecek çağdaş amaçlı bir çalışmanın gerçekleşebileceğine inanmak istiyorum.

"İKİNCİ YÜZYILA ÇAĞRI" ya dönelim:
6. Sayfadan alıntı: "Egemenliğimizi hiçbir surette; hiçbir kişiye, zümreye ve sınıfa bırakmayacağız. Kendisini tek başına millet olarak, tek başına devlet olarak görenlerle mücadele edeceğiz. Cumhuriyetimizin üzerinde kurulmak istenen hiçbir vesayeti kabul etmeyeceğiz. Bu uğurda her bedeli ödemeye hazır olduğumuzu da tüm dünyaya ilan ediyoruz."

CHP kendini hâlâ Atatürk’ün eseri olarak görüyorsa 2023’e kadar mücadelesini vermiş olmalı. Bedeli İKİNCİ YÜZYILA kalamamak olur çünkü.

7. Sayfadan alıntı: "Bu Kurultay, çevreyi tahrip eden, emeği vahşice sömüren, bütün insanlık değerlerini ayaklar altına alan, sadece kendisini ve yakın çevresini refaha kavuşturan sömürü düzenini değiştirme Kurultayıdır. "

Sömürü düzeninin kurulmasını engelleyememiş olan CHP bu düzeni 2023’te değiştireceğini iddia edebilir mi?

Kitapçıkta "Tek kişilik Saray Hükümeti" nin Türkiye’yi "5 temel sorunla" karşı karşıya bıraktığı söyleniyor, sorunlar sayılıyor. 10. ve 23. Sayfalar arasındaysa İktidar Kurultay’ının 13 maddesi yer alıyor. CHP 100. yılında Cumhuriyeti demokrasiyle taçlandıracağını, bunun azminde ve kararlılığında olduğunu söylüyor. Ve "Yeni bir Anayasa" dan söz ediyor.

Nasıl bir Yeni Anayasa bu?
İktidar Kurultay’ının 1. Maddesi (aynen): "Yeni bir Anayasa ile güçlendirilmiş Demokratik Parlamenter Sisteme geçilecektir. Güçlü Demokratik Parlamenter Sistem için öncelikle geniş bir toplumsal mutabakat sağlanacak, her türlü vesayetten uzak, darbe hukukundan arınmış, gücünü milletten alan yeni bir Anayasa yapılacaktır."

CHP Kurultayından 7 ay sonra - 24.03.2021’de yapılan - AKP Kurultayının söylemi de bu: Türkiye'yi en az bir asır boyunca taşıyacak lafza ve ruha sahip yeni bir anayasaya kavuşturmak.[1] Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle demiş: "Esasen Türkiye'de sorunların kaynağının 1960'tan beri hep darbeciler tarafından yapılan anayasalar olduğu açıktır. Ne kadar değiştirirsek değiştirelim anayasanın ruhuna derç edilen darbe ve vesayet izini silmek mümkün olmuyor."[2]

Eski darbelerin izlerini Anayasadan silmek isteyen AKP’ye 15 Temmuz 2016’daki yeni darbeyi neden önleyemediniz demezler mi?

CHP ve AKP[3] Kurultayları "Yeni bir Anayasa" ile güçlendirilmiş "geniş bir toplumsal mutabakat sağlanacak" diyorlar. İktidar da Muhalefet de aynı şeyi söylüyorsa anlaşılan önce kendi aralarında mutabakata vardılar.

CHP seçmen kitlesini mi değiştiriyor?
CHP’nin "Haziran 2015 genel seçimlerinden önce gerçekleştirdiği seçim kampanyasında, laiklik ilkesine asgari düzeyde yer verdiği gibi, AKP’nin önüne koyduğu ve medyaya yansıyan 14 maddelik koalisyon koşullarında da laiklik ilkesini unuttu!"ğu seçmenlerin henüz aklında.

Laiklik konusunda AKP yönetimiyle görüşmelerinde tarihsel misyonundan sapma gösterdiği[4] de unutulmuş değil.

Öyleyse Şubat 2021’de Birgün’e verdiği yanıtta “Laiklik ilkesinin Anayasa’dan çıkartılacağını tahmin etmiyorum." diyen CHP lideri İKİNCİ YÜZYILA ÇAĞRI yaparken BİRİNCİ YÜZYILDA varlığını borçlu olduğu seçmenlerinin tahminlerini hepten öngöremiyor demektir. 

Laiklik ilkesinin yer almayacağının tahmin edildiği "Yeni Bir Anayasa" ile CHP ne yazık ki Atatürk’ün 2. Büyük Eseri olmaktan çıkmış oluyor.

 

[3] A. y; "Türkiye'nin yeni ve sivil bir Anayasa'yı tartışması değişen şartların kaçınılmaz gereğidir. Mümkün olan en geniş mutabakatla ortaya çıkacak yeni anayasa metni mutlaka milletin onayına sunulacaktır."

[4] Örsan K. Öymen; https://odatv4.com/chp-laiklik-ilkesini-rafa-kaldirdi-0808151200.html