Atakum Belediyesi, Atakum Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi (ATAK), Atakum Kent Konseyi Kadın Meclisi iş birliği ile “Atakum Kadın Girişimciler Buluşması” gerçekleştirildi. Kadın girişimciler, ATAK’ın kuruluşuna öncülük eden Av. Gülay Deveci’nin davetiyle birlik ve dayanışma amacıyla bir araya geldi. Buluşmaya, Atakum Belediye Başkanı Av. Cemil Deveci, Av. Gülay Deveci, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Samsun Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Mihriban Akyüz, Atakum Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Esin Çelebi ve yaklaşık 350 iş kadını katıldı. Programda aynı zamanda Uzm. Dr. Harika Sönmez ve Uzm Dr. Zeynep Gülçin Yıldırım çocuk sağlığı hakkında merak edilenleri cevapladı. KETEM’de görevli sağlık çalışanları da meme sağlığı hakkında bilgiler verdi. Kadınlar, Atakum Belediyesi personeli solist Arzu Çakır’ın seslendirdiği şarkılarla keyifli anlar yaşadı. Kadınların hünerli elleriyle üretilen ürünlerin yer aldığı ATAK standı da oldukça ilgi gördü. 'ATAKUM’U GÜÇLENDİRDİNİZ' Atakum’un en güzel günlerinden birisini yaşadığını söyleyen Atakum Belediye Başkanı Av. Cemil Deveci, “Siz Cumhuriyet kadınlarısınız, siz Atatürk’ün Cumhuriyet’i emanet ettiği kadınlarsınız. Siz, Avrupa’nın pek çok demokratik ülkesinden daha önce özgürleştirilmiş, bağımsızlaştırılmış Cumhuriyet’in kadınlarısınız. O nedenle bugün buradasınız. Siz Atakum’u güçlendirdiniz, Atakum’a baharı getirdiniz ve kentimizin kimliğini değiştirdiniz. Atakum insani gelişmişlikte Karadeniz’de birinci, Türkiye’de altıncı kent. Sizin sayenizde. Bağımsız, özgür, ülke ve aile ekonomisine katkı sunan, istihdam yaratan kadın kente güzellik katıyor. Sizleri bir kez daha kutluyorum. Toplumda kadın-erkek eşitliği yoksa, kadın özgür ve bağımsız değilse; kadın ekonomik, ticari, siyasi alanlarda erkekle eşit konumda hatta ondan bir adım önde değilse o ülkede insani yaşam sorunu vardır” diye konuştu. 'HEP BERABER GÜÇLÜYÜZ' İş hayatında yaşanan cinsiyet eşitsizliği ve kadınların ekonomik yaşamda verdiği mücadelenin tarihsel sürecini anlatan Av. Gülay Deveci, “Bugün genelde karar verme mekanizmalarında erkekler var. Kadınlar ve erkekler aynı işi yaptıkları halde farklı ücret alıyorlar. Türkiye’de yapılan bir araştırmaya göre erkek 100 birim maaş alıyorsa, kadın 80 birim maaş alıyor. Bu da eşitsizliğin göstergesi. Bu nedenle kadınların kendi işyerlerine sahip olması çok kıymetli. Pek çok alanda cam tavan sendromu acı biçimde karşımıza çıkıyor. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğini kırabilmek adına, ilk önce kendi zihnimizde ayaklarımızın üzerinde durduğumuzu, ekonomik bağımsızlığımızın olduğunu, akıllı olduğumuzu ve akıllı çocuklar yetiştirmemiz gerektiğini kabul etmemiz gerekiyor. Türkiye’de kadınların yaşadığı şiddeti önlemek için daha fazla okumalı, girişimcilik yapmalı, ekonomik bağımsızlığımızı kazanmalıyız. Anne olarak çocuklar daha fazla kadınların etkisi altında olduğundan çocuklarımızı da bu anlayışla yetiştirmemiz lazım. Bu zinciri kırabilmek bizim elimizde. Bunu bizden sonraki kız kardeşlerimize, kız çocuklarımıza borçluyuz. Bu ülke böylelikle kalkınır. Bir pandemi yaşadık. O pandemide pek çok iş yeri kapandı. Çok sıkıntılar çekildi. Ama güzel şeyler de var. Pandemide İstanbul’da kadın girişimcilerin sayısı yüzde 3 artmış. Bu nedenle de bazı topluluklar kadınlara teknolojik destek sunmuşlar. Özellikle ev hanımlarının e-ticarette etkinliği olmuş. Büyük alışveriş siteleri de teknolojik destek sunarak kadınların işlerini daha fazla geliştirmelerini sağlamışlar. Devletin de kadın girişimcilere yönelik katkıları var. Bunlardan da faydalanalım. Biz mesela arkadaşlarımızla birlikte ATAK kadın kooperatifini kurduk. Bir arkadaşımız proje yazdı ve biz devletten 175 bin TL hibe alarak yola çıktık. Makinalarımızı aldık ve başladık. Var olan imkanları kullanmamız gerekiyor. Birtakım destekler var. Bunları takip edelim, duyuralım ki kadınlarımızı daha çok geliştirelim. Atakum bu konuda şanslı. Atakum’daki kadın arkadaşlarımız belirli bir eğitim seviyesinde, kendi dünya görüşlerini kazanmışlar ve ayakları üstünde durmayı hedef edinmişler. Ama bizim görevimiz sadece Atakum ile sınırlı değil. Bizim önce Samsun’u arkasından tüm Türkiye’yi değiştirmemiz ve dönüştürmemiz gerekiyor ki bizden sonraki kız kardeşlerimiz, kız çocuklarımız daha müreffeh, daha rahat hayat bir sürsün. Her birinize çok teşekkür ediyorum. İyi ki geldiniz, iyi ki varsınız. Hep beraber güçlüyüz” ifadelerini kullandı.