Bilimsel açıklamalar doğruysa ki oraya kulak vereceğiz doğal olarak; bu hamur daha çok su götürür…

Koronavirüs baş döndürücü bir yayılma hızı yakaladı. Baş gösterdiğinden bu yana ivmesinden bi sapma göstermedi. Vuhan’dan yola çıkan virüslü hasta daha uçaktan inip New York’a ayak basmadan korona Amerikan hava sahasında cirit atıyordu. Koronavirüsün birinci derecede tebelleş olduğu ülkelerde vaka ve ölüm sayılarında bir süreliğine de olsa azalma yaşanırken, her tarafta şimdi de ikinci bir dalga bekleniyor. Sınırları kapatmanın da bi işe yaramadığını Avrupa ülkelerindeki gelişmelerden okuyabiliyoruz. Uçak inmez TIR geçmez sınırlarda hiçbir vasıta bulamasa da korona dediğimiz, biner rüzgara bizden çıkar Bulgaristan’dan geçer ulaşır Almanya’ya… Ya da tam tersi, çıkar oralardan gelir bize…

Aşısı ilacı bulunmaz ise yaşayanlar görecek; korona 2 yıl içinde 50 milyonu götürecek…

Hadi adı ilk duyulduğunda neyin nesi olduğu bilinmediği için hazırlıksız yakalandık. Vaka dediğimiz bulaşma sayısı birçok ölümle birlikte telaffuz edildikten sonra işin ciddiyetini kavradık. Da… Hala ciddiye alamadık

Koronavirüsü yok edemiyoruz ama en azından uzak tutma şansımız var. Bunun için öyle fazla bi efora gerek de yok. Elini yıka, maskeni tak, mesafeyi koru… Hepsi bu ya…

Ve buna karşın hala ukalalık yapıp hadi kendisinden geçtik; etrafındakilerin sağlığıyla oynayan parazitlere karşı yaptırımların acımasız bir düzeye çekilmesi ve katı bir şekilde de uygulanması kaçınılmaz görünüyor. Yineliyoruz:

El yıkama, maske ve mesafe koronavirüsü yok etmiyor sadece uzak tutuyor. Şimdilik en azından eldeki bu silahları kullanalım. En azından bu üç kurala sıkıca sarılanlar kendi sağlıklarına olduğu kadar diğerlerinin de sağlığına dikkat ediyor, yaşamına saygı gösteriyor demektir. Ya arkadaş, elini yıkayıp yıkamadığını takip edemediğimiz ama maskeyi ısrarlı bir şekilde cebinde taşımayı yeğleyen ve bütün uyarılara karşın sarmaş dolaş tur atmayı marifet sanan virüs;

Sözüm vurdumduymaza:

Kafatasına gereksiz yere beyin yerleştirilmiş canlı, ha koronavirüs ha sen…

Dikkatini çekti mi;

Karşısından birinin geldiğini gören 7-8 yaşındaki çocuklar bile önce maskelerinin yokluyor, sonra kendilerince mesafe koymak için uzaktan geçmeye özen gösteriyor.

Neden biliyor musun:

Çünkü o çocuklar yaşamak istiyor. Hem de sağlıklı… Bu yüzden onların bu arzularını saygıyla karşılaman ve yardımcı olman gerekir. Kimsenin de ‘Ne olacak bizim çocuğun okulu eğitimi’ diyerek velvele yapmasına gerek yok. Kimsenin çocuğunu seçip önlemler arasına atmıyorlar. Eğitimse, herkesin durumu aynı. Yıl kaybedilecekse, herkes birden kaybedecek. Can kaybetmekten iyidir…

Aramızda maskesiz sarmaş dolaş gezinenleri uyaralım. Dedik ya;

Kimsenin çocukların yaşama arzularına engel olma hakkı yok. Bu hamur daha çok su götürür dedik ya başta, bu vurdumduymazlıkla vaka ve ölü sayısı artar eksilmez. İşin ciddiyetini artık kavramak gerekir. Günlük açıklanan sayıların gerçek olduğuna inanmayanların yorumlarını da geçtik. Açıklananlar bile ürkütücü değil mi… Sana belki felaket tellallığı gibi gelecek ancak, değindiğimiz gibi ilacı aşısı bulunmazsa eğer koronavirüsün, 2 yıl sonra ölü gömecek insan da bulamayabilirsin. İkincisi, devam ederse üçüncüsü dalga geçmeden gelir. Tabloda en azından umut veren fırça izleri görmek istiyorsak el yıkama, maske takma ve mesafe bırakma gibi herkesin yapabileceği önlemlere dikkat edelim.

Çocukların hatırı için…

Anla artık yürüyen virüs!