AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ordu Stadyumu, Fatsa OSB ve eğitim yatırımları ile yapımı tamamlanan diğer projelerin toplu açılış töreninde fındığın kilogramının 54 liradan alınacağını açıklayarak şöyle dedi: 2022 alım sezonunda kabuklu fındığa kg başına alan destekli olarak levant ve Giresun kalite ortalamasını 54 lira olarak açıkladık." Erdoğan, konuşmasında Fatsa’nın ‘Terzi’ lakaplı sosyalist Belediye Başkanı Fikri Sönmez’e getirdi ve şöyle dedi: “Bu Ordu, terörün nemenem şey olduğunu iyi bilir. Ordu, Terzi Fikri’yi de iyi bilir, onların bedelini benim Ordum çok ödedi. FATSA HALKI TERZİ FİKRİ’Yİ İYİ BİLİR Gerçek Gündem’e konuşan SOL Parti Meclis Üyesi Alper Taş, Erdoğan’ın Fikri Sönmez’e ilişkin ifadelerine şu yanıtı verdi: 24 Temmuz’da Sol Parti olarak, Fatsa Cumhuriyet meydanında fındık mitingi yaptık. Fındık üreticilerinin sözünü kürsüye taşıdık. Fatsa halkının büyük teveccühünü kazanmış Fikri Sönmez’i de miting alanında andık. Binlerce insan Fikri Sönmez’i alkışladı, unutulmadığını o alkışlarla bir kez daha kanıtladı. Erdoğan sanırım o tabloyu görmüş ve rahatsız olmuşki bugün böyle bir laf etmiş. Mecazi anlamda, Fikri Sönmez’i iyi biliriz diyor. Evet, Fatsa halkı, Fikri Sönmez’i iyi bilir. ERDOĞAN, CUNTACI TARAFINI ORTAYA KOYDU Taş, Erdoğan’ın 2010 referandumundaki, 12 Eylül’le ilişkin söylemlerini hatırlatarak sözlerine şöyle devam etti: Bu durum Erdoğan’ın zavallılığının bir göstergesi. Yıllar geçmiş, Ordu’dasınız ve üreticiye söyleyeceğiniz bir söz yok. 54 TL fındık alım fiyatını belirliyorsunuz ve hala daha 12 Eylülcülerin kininin devamcısı olarak Terzi Fikri’ye laf ediyorsunuz! 12 Eylül 2010 referandumunda darbelere karşı mücadele ettiklerini ilan etmişlerdi. Darbecilerin cezaevinde katlettiği ve 11 Temmuz 1980'de ‘Nokta’ adlı askeri operasyonla görevden aldığı Fikri Sönmez’i aynı cuntacıların zihniyetiyle mahkum etmeye çalışıyorsunuz. Cuntacılar, ‘biz gelmeseydik, her yer Fatsa olacaktı’ derlerdi. Cuntacıların hapishanesinde hayatını kaybetmiş bir devrimciyi bugün yıllar sonra mahkum etmeye çalışıyor. Bu onun cuntacı tarafını da ortaya koyuyor. Taş, son olarak şunları söyledi: “Fikri Sönmez geçmiş bitmiş bir süreç, isim değildir. Türkiye’nin geleceğidir. Erdoğan, bunu görüyor. Terzi Fikri’nin Fatsa’sında, başkanlık sistemi ile inşa etmeye çalıştığı rejimlik karşısında halkın söz ve karar sahip olduğu anlayış vardı. Bu yüzden tek adam rejimini inşa eden Erdoğan’ın, halkın söz ve karar sahibi olduğu Fatsa’yı hedef göstermesi anlaşılabilir.” “12 Eylülcülerin, Fatsa’ya bedel ödettikleri doğrudur ama o demokrasiye ödetilen bir bedeldir. O bedelin üzerine zaten Erdoğanlar iktidar oldu. Fikri Sönmezler cezaevinde katledilirken, Erdoğanların önü açıldı. Küçücük bir ilçede demokrasi ufku ortaya konduğu için Fikri Sönmez’in temsil ettiği değerler onlar için halen daha bir tehdit oluşturuyor. Çünkü kendi dayandıkları tek adam rejimini alt edecek olan Fikri Sönmez’in değerleridir, pratikleridir. Bu değerler kazanacak ve Erdoğanlar kaybedecek. Korkmuş olmalı ki sözümona Terzi Fikri’yi Ordu’da mahkum etmeye çalıştı. FİKRİ SÖNMEZ KİMDİR? Sosyalist hareketin belediyecilik anlayışını somutlaştıran, kendisinin ve ailesinin geçimini terzilik yaparak sağlayan Fikri Sönmez’in, namı değer Terzi Fikret, 14 Ekim 1979’da Fatsa Belediye Başkanı seçilmiş ve başlayan süreçte alternatif biçimlerde örgütlenmeyi hayata geçirmişti. Sönmez, Belediye Başkanlığı’na adaylığını açıkladığında günden 14 Ekim 1979 yerel seçimlerinin olduğu güne kadar üç defa silahlı saldırıya uğradı. Bu saldırılarda iki kişi hayatını kaybetti. Sönmez’in siyasal hayatı Türkiye İşçi Partisi’nde başladı, sonrasında Mahir Çayan’ın liderliğini yaptığı Türkiye Halk Kurtuluş Partisi Cephesi’nde devam etti. Sönmez, Fatsa’yı 11 bölgeye ayırarak halk komiteleri oluşturdu. Fatsa sokaklarının öngörüsüz kanalizasyon çalışmaları ve bakımsızlık nedeniyle çamur deryasına dönüşmüş olması, halk komitelerini harekete geçirdi ve tarihe geçen “Çamura Son” kampanyası başlatıldı. Terzi Fikri, elinde kürekle bu kampanyada çalıştı. Öğrencilerden kadınlara tüm Fatsalılar yedi günlüğüne olağan gündelik yaşamı durdurarak mahalllerini çamurdan temizlediler. Terzi Fikri, 12 Eylül Darbesi’nden önce tutuklandı. 4 Mayıs 1985’te Erzincan Cezaevi’nde geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti.