Almanya'da ölen insanların evlerini tasfiye eden Sinoplu Hüseyin Ersoy, ülkede gündem oldu. Baden-Württemberg eyaletinde yer alan Mannheim kentinde yaşayan Ersoy, bir evde bulduğu 557 bin euro ve 2 bin 700 İsviçre frankını mirasçısına geri vermesi sonrası ülkenin gündemine oturdu. Almanya’da kahraman ilan edilen 45 yaşındaki 3 çocuk babası Ersoy’u, Almanya’nın gündemine oturan olay ise hayatını kaybeden bir adamın evini boşalttığı sırada bir dolabın kapağını açmasıyla başladı. İşçi olarak 1999’da Almanya’ya gelen Ersoy yaptığı açıklamada, 17 sene bir fabrikada çalıştıktan sonra fabrikadan ayrılıp kendi işini kurduğunu belirterek, “Boşaltılması gereken evler, dükkanlar, bodrum katları, çatı araları varsa bahçeler gibi yerlerin boşaltılması gerekiyor. Benim de ev boşaltma, daire boşaltma, iş yeri boşaltma firmam var” dedi. Başına gelen olayın boşaltılması gereken bir daire işi ile başladığını aktaran Ersoy, “Normal bir şekilde işimizi aldık daire içinde işimiz bitince bodrumdaki oda bölümüne geçtim ertesi gün orada fazla iş olmadığı için zaten bir sonraki güne bırakmıştım. Eski bir dolabın içindekileri boşaltırken, kutunun içerisinden bir torba çıktı. İçerisinde kitap olduğunu düşündüm. Çantayı açınca içinde kitap değil para olduğunu gördüm” dedi. 'HİÇ BU KADAR PARAYI BİR ARADA GÖRMEMİŞTİM' İlk başta çanta içerisindeki paraların sahte olduğunu düşündüğünü aktaran Ersoy, “Ufak bir kontrolden sonra paraların sahte olmadığını anladım. Yüklü bir miktar olduğunu anladım ve heyecanlandım. Çünkü hiç bu kadar çok parayı bir arada görmemiştim” ifadelerini kullandı. 'EVE GÖTÜRÜP SAYDIM' Dairedeki işlerini bitirdikten sonra buldukları paraları saymak üzere eve götürdüklerini aktaran Ersoy, “İşimizi bitirip paraları eve götürdüm. Saymam gerektiğini düşündüm. Çünkü az bir meblağ değil. Saydığımda 557 bin euro artı 2 bin 700 İsviçre Frank’ı vardı” dedi. Paraları saymasının ardından eşi ve çocuklarına durumu anlattığını ifade eden Ersoy, “Eşimle ve çocuklarımla konuşup, bu paranın bize ait olmadığını düşünerek parayı teslim etmek üzere bayanı aradık. Kendim imam hatip mezunu olduğum için kul hakkının miras hakkı olduğunu düşünerek teslim ettik” dedi. Ersoy, “Rabbim her şeyle bana gelin ama kul hakkıyla gelmeyin, diyor. Bunu bilerek o parayı sahiplenemezdik. Alman bayanı aradığımızda işimizi bitirdiğimizi ve anahtarı teslim etmek istediğimizi aynı zamanda evde bir miktar para bulduğumuzu fakat miktarı belirtmeden izah ettik” dedi. 'BİZİMLE GÖRÜŞMEK İSTEMEDİ' Kovid-19 salgını nedeniyle paranın mirasçısının kendileriyle ilk etapta görüşmek istemediğini aktaran Ersoy, “O zamanlar Kovid-19’un en yoğun dönemleri olduğu için bayan koronavirüs tehlikesi sebebiyle bizimle görüşmek istemediğini belirtti. Ben ısrarla görüşmemiz gerektiğini belirttim. 9-10 gün sonrası için randevu verdi. Kendisi bu civarda değildi ve başka bir şehirde yaşıyordu. Ailenin tek çocuğuydu” dedi. Eşiyle birlikte dairede buldukları parayı mirasçısına teslim etmeye gittiklerini belirten Ersoy, mirasçıya ilk olarak kendisini buraya getiren kuvvetin İslamiyet olduğunu belirttiğini aktararak, “Kendisinin rızası olmadan kesinlikle 1 euroya dahi dokunamayacağımızı söyledik. Ben bunu kendim söyledim ve konuşmanın devamını eşime bıraktım. Bayan eşime ne kadar para buldunuz diye sordu. Eşim tahmin edin deyince bayan 500 euro ya da 600 euro civarı olabilir diye tahmin etti” dedi. 'ŞAKA YAPTIĞIMIZI SANDI' Mirasçının tahminlerinin yanlış olduğunu kendisine söyleyince kadının kendilerine "50 bin euro olamaz" dediğini aktaran Ersoy, “Eşim 50 bin euro değil ama 550 binden fazla olduğunu söyleyebilirim, dedi. Kendisi şaka yaptığımızı zannetti. Parayı kendisine gösterip masanın üzerine koyunca o da şok geçirdi. Çünkü babasının böyle bir parası olduğundan kendisinin de haberi yokmuş. Emaneti sahibine teslim edince kuşlar gibi hafifledim. Kul hakkı yemeyi Allah kimseye nasip etmesin” dedi.