Ortadoğu’daki emperyalist sömürünün yarattığı derin sorunları İslam dini üstünden çözmeye çalışanların yarattığı yıkım giderek artıyor. Pompalanan Yahudi düşmanlığı da aslında Allah’ın sözlerinden oluşan Kuran-ı Kerim’e ters düşüyor.

Kuran-ı Kerim’de Allah, peygamberliği ve kitabı(Tevrat-Zebur-İncil) İbrahim'in soyuna verdiğini söyler. Peygamber İbrahim'e lütuf olmak üzere, İshak ve Yakub'u bağışladığını ve onları peygamber kıldığını bildirir. Kur'an, "İshak Mileti"ne; yani Yakupoğullarına, "İsrailoğulları" olarak hitap eder.

Bir kez daha vurgulayalım: Kuran-ı Kerim’de Allah açık açık, İsrailoğullarının İbrahim’in soyundan geldiklerini vurgular: “Ve onun (İbrahim’in) soyundan Davud’u, Süleyman’ı, Eyyub’u, Yusuf’u, Musa’yı ve Harun’u hidayete ulaştırdık.”

Yani nebi, resul gibi kutsal kişiler Yahudilerden çıkmıştır. İbrahim, İshak, Yakub; Yusuf, Musa, Harun, Yuşa, Davud, Süleyman, Eyyub, Zekerya, Yahya, İsa…

Bugün Yahudi düşmanı kesilen Müslümanlar inançları gereği bu Yahudi büyüklerini Peygamber kabul ederler.

Daha ilginci de şudur: Yahudilerin bile peygamber saymayıp kral kabul ettikleri Davut’a ve Süleyman’a Kuran’daki Allah peygamber der, Müslümanlar da buna kuşkusuz iman ederler.

***

Sıkı durun, işin daha ilerisi vardır. Bakın, Kuran-ı Kerim’de Allah bu Yahudiler için ne demiş: “Muhakkak Biz, İsrailoğulları'na kitap, hüküm ve peygamberlik" verdik. Onları, temiz olanlarla rızıklandırdık. Ve onları, âlemlere üstün kıldık. (Casiye Suresi, 16. Ayet)

Görüyorsunuz, Tevrat’ta değil Müslümanların kitabı olan Kuran’da Allah, Yahudileri diğer milletlerden üstün yaptığını söylüyor.

Ne gariptir ki daha sonra Hz. Muhammet söyledi diye sözler uydurularak Kuran-ı Kerim’de övülen İsrailoğlulları (Yahudiler) kötülenmeye çalışılıyor.

Ya da Kuran’daki bazı ayetler ele alınıp onlar diye kötülenen inançsız topluluklar yerine parantez içine Yahudiler yazılıyor. Bilimi dışlayarak cehaleti ile övünen ümmet de İsrailoğullarından durmadan şamar yiyor.

FİLİSTİNLİLER KÖTÜLENİYOR

Kuran-ı Kerim Allah’ın sözleri olarak kabul edildiğine göre…Kuran’ın bir harfi bile değiştirilmediğine göre… Her ayet de hak olduğuna göre… Müslümanlar bu İsrailoğulları’nın üstünlüğünü kabul etmemeli mi? Böyle yapanların imanları zedelenmez mi?

Müminler bunları düşünedursun, biz bir de Allah’ın, kutsal Kuran’da Filistinlilerle Yahudilere nasıl baktığını inceleyelim.

Bakara Suresi 247. Ayetten 252. Ayete kadar Filistinlilerle Yahudilerin 3 bin yıl önceki savaşı anlatılıyor... Ayetleri okuyunca göreceksiniz ki Allah, Filistinlilere karşı Yahudi kralı Talut’u (Davut’u) tutmuştur. Yahudiler, Musa-Harun soyunun mirasçıları gibi gösterilirken, bunların savaştığı Filistinliler kâfirler diye kötülenmektedir. Sonunda; bir Yahudi olan Davut da Filistinli savaşçı Calut’u Allah’ın yardımı sayesinde öldürerek onların topraklarına el koymuş; kral olmuştur.

Yani, Filistin topraklarının Yahudiler tarafından zorla ele geçirilmesini Allah, Kuran’da överek anlatmaktadır. Kuran’ın verdiği mesaja bakarsak ve orada her yazılanı hak bellersek; bugün İsrail devletinin Filistinlilere karşı yürüttüğü sömürgeci ve ırkçı politikayı Allah’ın emri gibi görmemiz gerekir.

Ama biz asla öyle bakmadık, bakmıyoruz, bakmayacağız ve mazlum Filistinlilerin yanında olacağız.

Ne yani Kuran-ı Kerim’de bu konuda söylenenlere aykırı düşünüyoruz diye kâfir mi olduk?

O AYETLER TARİHSELDİR

Kuran-ı Kerim’de yer alan ve Yahudileri üstün millet olarak gösteren ayetler ile Filistinlilerin Yahudi Kralı Davut tarafından katledilmesini yücelten ayetler, tarihseldir. Ne demek bu? Yani bu ayetler belli bir döneme özgüdürler; bir dönem için geçerli olabilecekken daha sonra toplumların değişmesiyle geçerlilikleri düşmüştür. Kuran-ı Kerim’de böyle pek çok ayet vardır. Örneğin köle sahipliğinden söz eden ayetler gibi…

İşte Prof. Mustafa Öztürk, Kuran’ın tarihselliğinden söz ettiği için ülkemizdeki Taliban kafalı ilahiyatçı yobazlar ve ensest kafalı bazı hocalar tarafından ölümle tehdit edildi ya…

İsrail ve Kudüs sorununu, sömürgeciliğe direniş çizgisinden çıkartıp bir din sorunu haline getirirseniz Müslüman dünyası ve özellikle de Filistinliler hep yitirecektir.

Kudüs’ün İsrail tarafından başkent ilan edilmesinin bizdeki dinci hükümetler döneminde olması, sizce bir rastlantı mıdır?