AKP’nin “Terörsüz Türkiye” süreci kapsamında hazırladığı ve hafta sonu TBMM Başkanlığı’na sunması beklenen 60 sayfalık raporun ayrıntıları ortaya çıktı. On bölümden oluşan raporda, açılım sürecine ilişkin üç temel eşik ön plana çıktı. Buna göre, Kandil’in tamamen etkisiz hale getirilmesi, 10 Mart Mutabakatı’na eksiksiz uyulması ve Kandil’in etkisizleşmesinin ardından Suriye’de herhangi bir yeni yapının oluşturulmaması sürecin ana şartları olarak belirlendi.
Hürriyet’in haberine göre raporda, bu şartların yerine getirilmesi halinde Meclis’in yasal düzenlemeler için devreye gireceği ifade edildi. Raporda özellikle, örgütün tüm uzantılarıyla birlikte ortadan kaldırılması, silah bırakmanın devletin yetkili mercileri tarafından kesin olarak tespit edilmesi ve bu durumun resmen ilan edilmesi “ilkesel eşik” olarak tanımlandı.
Kandil ve örgüt yapısı için net hedefler
Raporda, Kandil’de bulunan büyük mağaraların temizlenmesi başta olmak üzere, insan kaçakçılığı, uyuşturucu ve silah ticareti gibi faaliyetlerin sona erdirilmesi gerektiği vurgulandı. Örgütün hem yurt içindeki hem de yurt dışındaki tüm uzantılarıyla birlikte tamamen etkisiz hale getirilmesi temel şartlar arasında yer aldı.
Yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesi için PKK’nın silah bıraktığının ve kendisini tamamen lağvettiğinin, devletin yetkili organları tarafından kesin biçimde ilan edilmesi gerektiği kaydedildi. Bu ilan olmadan herhangi bir kanuni düzenlemeye gidilmeyeceği belirtildi.
Geçmiş süreçlere atıf yapıldı
Raporda Atatürk döneminde yaşanan Kürt isyanları sonrasında Meclis’te çıkarılan af düzenlemelerine de değinildi. Bu bölümde, “Bu tür süreçlerin daha önce de denendiği” hatırlatılarak, tarihsel örnekler üzerinden sürecin yönetilmesi gerektiği vurgulandı.
“Kamu düzeni ve toplumsal hassasiyetlerin yönetilmesi” başlığı altında ise adalet, özgürlük ve güvenlik dengesinin korunmasının önemi anlatıldı. Kullanılacak dilin provokasyona yol açmaması, toplumsal hassasiyetlerin gözetilmesi ve sürecin dikkatli yürütülmesi gerektiği ifade edildi.
Suça karışanlar ve karışmayanlar ayrımı
Raporda, örgütün tamamen feshedildiğinin ilan edilmesinin ardından suça karışanlar ve karışmayanlar olmak üzere iki ayrı başlıkta sınır çizildi. Buna göre, suça karışan örgüt mensupları hakkında Türk Ceza Kanunu hükümleri uygulanacak.
Şartların yerine getirilmesi halinde örgüt üyeliği, örgüte yardım ve yataklık ile terör propagandası suçlarından açılan davaların düşebileceği belirtildi. Davası devam edenler açısından da kovuşturmanın sona erebileceği, bu kişilerin beş yıl adli takip şartıyla tahliye edilebileceği kaydedildi.
Dağda bulunan örgüt mensuplarının da aynı hükümler çerçevesinde teslim olabileceği, yargı sürecinin ardından adli kontrole tabi tutulacakları ve belirli aralıklarla imza verecekleri ifade edildi.
Kırmızı çizgi: Silah kullanmayanlar
Raporda dağdaki örgüt mensupları için temel kırmızı çizginin “eline silah almamış olmak” olduğu vurgulandı. Eyleme karışanlar ise örgüt üyeliğinden değil, doğrudan gerçekleştirdikleri eylemlerin niteliğine göre cezalandırılacak. Bu kişiler için ceza indirimi gündeme gelebilecek ancak indirimin “kamu vicdanını rahatsız etmeyecek” ölçülerde olması esas alınacak.
Örgüt yöneticilerinin Türkiye’ye dönmeleri halinde doğrudan TCK hükümlerine tabi olacakları, örgüt üyeliğinden değil, karıştıkları eylemlerden dolayı yargılanacakları belirtildi. Bazı siyasi yasakların kaldırılabileceği, yaşlı, hasta ve engelli hükümlüler için özel düzenlemelerin gündeme gelebileceği de raporda yer aldı.
Demokratikleşme ve topluma kazandırma adımları
Raporda demokratik ve sivil aşamada atılabilecek adımlar kapsamında Seçim Kanunu ve Yerel Yönetimler Kanunu’nun daha demokratik hale getirilmesine yönelik düzenlemelere de yer verildi. Örgütün tamamen ortadan kalkması halinde, terör örgütüne yardım ve yataklık suçları ile kayyım uygulamalarının da düşebileceği ifade edildi.
Topluma kazandırma başlığı altında ise eski örgüt mensuplarına sosyal ve psikolojik destek sağlanması gerektiği vurgulandı. Meslek edindirme programlarıyla bu kişilerin toplumsal hayata uyumunun devlet öncülüğünde desteklenmesi gerektiği belirtildi.
AKP’nin raporunun, Meclis’te kurulacak komisyon çalışmaları kapsamında diğer partilerin raporlarıyla birlikte değerlendirilmesi ve ortak bir metin oluşturulması bekleniyor.




