AKP’nin yandaş basını içinde en “overrated” olanlar arasında gelen Zafer Şahin dün bir twit attı. Şahin, marketleri yumurta üstünden vurdu. Sonuçta “tavuklar dolarla mı yumurtluyor?”

AKP iktidara geldiğinde bir çeyrek altın aldığın paraya, şimdi bir koli yumurta alamıyorsun. 

Tavuklar dolar yemiyor ama bildiğin altın yumurtluyor. 

AKP’nin yandaş kalemleri bir yana siyaset erbabı da aynı kafada…

Zamları onlar yapmıyormuş! 

Zamlar uluslararası fiyatlardan oluyormuş!

Mahir Ünal takındığı o önemli pozuyla buyurdu bu fikri.

Türkiye’de yolları, köprüleri, tünelleri AKP yapar. Zamları Miki yapar.

Miki de kim mi? 

Uçurtmayı Vurmasınlar filmini anımsayanlar iyi bilir Miki’yi. 

AKP’nin 12 Eylül zamanından öykünerek çocukları da bolca hapse koyduğu bu günlerin de filmi çekildiğinde mutlaka göreceğimiz bir film sahnesiydi bu.

Örme hırkasıyla Ulucanlar cezaevinde annesiyle çile dolduran Barış her gece yatağa işiyor, annesini sırılsıklam ediyordu. Annesi kızınca da bahane hazır : Ben yapmadım Miki (fare) yaptı. Disney’in tüm çocukların sevgilisi olan çizgi karakteri.

AKP de bizi barış gibi ikna edebileceği düşüncesinde.

Benzini, doğalgazı, elektriği Miki yani uluslararası şeyler artırıyor.

Yumurtayı marketler.

Ev fiyatları serbest piyasa, otomobil zaten herkesin kapısının önünde 2 tane. 

Halk Ekmek kuyrukları ekmek ucuz olduğu için değil, Belediye az ekmek yaptığı için.

Enflasyon yüzde 50, maaşlara da 50 zam yapılıyor ama halk yine çaresiz. Belli ki o birinci 50’nin hesabında ciddi bir yanlış var.

AKP kendi hesapladığı enflasyona uygun zam verdiği halde halkın mutsuzluğuna çare olamıyor. Ama gelin görün ki bütün bunların oluşumunda zerre dahli yok.

Erdoğan’ın şoförlüğünden Vekilliğe kariyer basamaklarını parmak ısırtarak çıkan Ahmet Hamli Çamlı’ya bakarsak sorun CHP’den kaynaklanıyor. Ahmet Hamdi Çamlı’nın ruh ikizini ise İstanbul sokaklarında bulmuşlar. Zihinsel rahatsızlığı nedeniyle devlet yardımı ile geçinen bir kadın vatandaş da “zamlar AKP’den değil CHP’den kaynaklanıyor” şeklinde görüş bildirmekte.

Bu noktada devreye AKP’nin son zamanlardaki hızlı bir diğer vekili Hacı Ahmet bey giriyor ve o da “geçmiş zamanlardaki yanlış politika ve ihmallerin” mesul olduğunu ifade ederek AKP’yi bir kez daha AK’lıyor.

Muhtemelen AKP bir kez daha seçim kazanır ve Anayasa’yı değiştirmeyi başarırsa oldukça sade bir anayasamız olacak.

Anayasa Madde 1: AKP her zaman haklıdır.

Madde 2: Haksız olduğunda 1. Madde geçerlidir.

Cumhuriyet tarihinde hiçbir kişiye (Atatürk dahil), partiye (Cumhuriyeti kuran CHP dahil), kuruma (3 kere darbe yapan Ordu dahil) nasip olmayan bir süre boyunca ve sonsuz selahiyetle ülke yöneteceksiniz ve sonunda başarısız olunca pardon bile demeyeceksiniz.

Bu kadar pişkin ekmeği nerede bulursanız paraya kıyın bolca alın.

Ne Orwell’ın 1984’ü, ne Kafka’nın Şato’su, ne Huxley’in Cesur Yeni Dünya’sı, ne Bradbury’nin Fahrenheit 451’i, ne de Suzan Collins’in Açlık Oyunları, Türkiye distopyasını tarif etmede hayal güçlerini bu denli geliştirmiş değildiler.

Türkiye 2022 Orwell’ın yalanları perdeleyen Gerçek Bakanlığının, Kafka’nın o akıl almaz Şato’sunun, Huxley’nin o mavi kanlı elitlerinin, Bradbury’nin kitapların ateşiyle ısınanlarının ve açlıkla terbiye edilmenin bir marifet olmasının sahnesi oldu.

Türkiye 2022 başarısızlığından utananların değil, başarısızlıklarını gururla bir nişane ve bayrak gibi göndere asanların ülkesi oldu.

Türkiye 2022 ülkeyi soktuğu en ağır krizi sanki sıradan bir politikaymış gibi gururla savunanların ülkesi oldu.

Türkiye 2022 aynı hataları tekrar tekrar yaparak farklı bir netice elde edileceğine inanan ve inanmamızı bekleyenlerin ülkesi oldu.

Türkiye 2022 kendi kendini imha etmek için zaman ayarlı bir patlayıcıyı sürekli çalıştıran acaip bir otomata döndü.

Gerçeğin sürekli şekil değiştirdiği, gerçeğin sadece iktidarda kalmanın tanımı anlamına geldiği bir amorf varlık 2022 Türkiye’si.

Türkiye 2022 Yoval Noah Harari’nin şu cümlesinde özetlenen insanların ülkesi aslında:

“İnsanlar cehaletlerinin farkına pek varmazlar çünkü kendilerini, benzer düşünen arkadaşlar ve düşündüklerini destekleyen haberlerden oluşan bir yankı odasına kapatırlar ve odada inançları durmadan desteklenirken neredeyse hiç sorgulanmaz.”