Toplumsal Haber Merkezi

Direnişler Meclisi, adalet isteyen herkesi 1 Mart’ta İstanbul Barosu’na çağırıyor. Direnişler Meclisi, yaptığı çağrı açıklamasında “yaşadığımız acıları ve hak ihlallerini; öfkemizi ve inancımızı; sabrımızı ve umudumuzu birbirimize nakşetmek için 1 Mart’ta İstanbul Barosunda düzenleyeceğimiz “Adalet İstiyorum Forumu” nda buluşalım istiyoruz. Gelin ömrümüze yük ettikleri zulümden heybedimize adaleti doldurmanın asaletini çoğaltalım” dedi.

1 Mart 2020’de adalet isteyen herkesin bir araya geleceği forumda, Çorlu tren katliamı, Soma maden katliamı, Ermenek katliamı, Suruç katliamı, Roboski katliamı ve 10 Ekim katliamında hayatını kaybedenlerin yakınları ve temsilcileri ile, işten atılan emekçiler, barış akademisyenleri, kadın cinayetleri, katledilen çocuklar, tutsak avukatlar, baskı altındaki gazeteciler, tutsak sanatçılar, kayıp aileleri, KHK’larla ihraç edilenler ve adil yargılama talep edenler hakkında birçok katılımcının desteğiyle konuşmalar yapılacak.

ADALETİ BİRLİKTE ÖRMEYE ÇAĞIRIYORUZ!
Direnişler Meclisi sosyal medyada şu çağrıda bulundu:

Kamu emekçileri KHK’lar ile bir gecede işsiz bırakıldılar, açlığa ve yoksulluğa mahkum edildiler; içine itildikleri çaresizlikten dolayı yaşamlarına son verenlerin, iş cinayetlerinde katledilen KHK’lıların sayısı az değil. İşçiler güvencesiz ve insanlık dışı koşullarda çalışmaya zorlanıyor; işten atılıyor, geçim sıkıntısı içinde yaşıyorlar. Kopyala-yapıştır dosyalara gizli tanık ve itirafçılar eklenerek insanların adli yargılanma hakkı gasp edilip yaşamları çalınıyor. Emekçi halkların meydanlardaki sesleri bombalar ile susturulmak isteniyor. Barınma, ulaşım, sağlık, altyapı sistemlerinde tedbir alınmaması kaza ve doğal afetler sonucunda katliama dönüşüyor. Her gün yüzlerce kadın tecavüze uğruyor, katlediliyor ve çocuklarımız istismar edilip katlediliyor. Halkın haber alma hakkını savunan gazeteciler; halk için üreten aydın ve sanatçılar; halkı savunan avukatlar ya tutuklu ya işsiz ya da iktidarın baskısı altında mesleğini icra etmekte zorlanıyor. Sanatçıların konserleri, oyunları yasaklanıyor, sanatlarını yapmaları, halkın sanatla kendisini ifade etme hakkı engelleniyor. Kazanılmış belediyelere kayyım atanarak halk iradesi gasp edilmeye devam ediyor. 15 Temmuz’un faturası 20 günlük asker Harbiyeli öğrencilere kesiliyor!

“… Ses ol, ışık ol, yumruk ol
Karayeller başına indirmeden çatını
Sel suları bastığın toprağı dönüm dönüm
Alıp götürmeden büyük denizlere
Çabuk ol”

Yüreğimiz aynı acılar ile kavruluyor, ateş evlerimizi sarmış durumda. Bize de su olmak, ses olmak, ışık olmak kalıyor… Brecht “halkın ekmeğidir adalet” der. Bizi aç bırakan ve bize adaletsizliği “kader” diye satanlara karşı “o” ekmeği savunmalı!

“Ama sen
Yine de verirsin çiçeğini yaralı ağaç
Uçarsın yaralı keklik
Kan diner yol açılır
Gün döner gece kısalır”

Fakat elbet bu kanı dindirerek adaleti sağlayıp günü döndürecek de yine bizleriz…

Diyoruz ki:
Sessizce ağlarsak ömrümüz yas olur ki gözlerimizde yaş heybedimizde yas olmasın.
Sözümüz birlik, heybedimiz adalet olsun…
Direnişler meclisi olarak yaşadığımız acıları ve hak ihlallerini; öfkemizi ve inancımızı; sabrımızı ve umudumuzu birbirimize nakşetmek için 1 Mart’ta İstanbul Barosunda düzenleyeceğimiz “ADALET İSTİYORUM FORUMU” nda buluşalım istiyoruz. Gelin ömrümüze yük ettikleri zulümden heybedimize adaleti doldurmanın asaletini çoğaltalım.