Bazı aklıevveller, 6 muhalefet partisinin Tayyip Erdoğan hegamonyasını yıkmak için bir araya gelmesini beğenmiyor. İşin içine Atatürk’ü, Türk milletini sokarak, bileşen liderlerin sağcı olduklarını söyleyerek kamuoyunu yanıltmaya çabalıyorlar. Bunlar aslında Saray iktidarının gizli destekçileridir. Kamuoyu bunlara Saray trolleri diyor; biz ise Saray’ın yanaşmaları adını verdik.

TARİHSEL BİR BAŞARI
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun hem kendi siyasal yaşamında hem Türk demokrasi tarihinde yarattığı en büyük başarı; bir araya gelemez denilen siyasi yapılanmaları bir masa çevresine oturtmuş olmasıdır. Türkiye’yi bu otokrat yağma düzeninden kurtaracak bildirge de hazırlanıp imzalanmıştır.
Bu gelişme, dünya siyasetini de etkileyecek kadar önemlidir ve daha şimdiden başta Macaristan olmak üzere başka ülkelerde de denenmeye başlanmıştır. 

ŞU REZALETE BAKIN
Tayyip Erdoğan’ın önünü açarak onu bugünkü noktaya taşıyan operasyon, ABD’nin Ortadoğu’yu Ilımlı İslamcı düzene sokmak için geliştirdiği projenin (BOP) sonucuydu. Proje Amerikancı idi ama başarıya ulaştırılması için Türkiye’deki siyasi partilerin birbirlerine düşman haline getirilip parçalanması gerekiyordu. Bu amaçla sosyal demokratların toplandığı alan SHP ve DSP’ye bölünmüştü. Yasaklı olan CHP de atağa kalkmıştı. 

Merkez sağ ise ANAP ve DYP çevrelerinde parçalanmıştı. Bu ortamda yapılan 27 Mart 1994 belediye seçimlerinde Refah Partisi adayı Tayyip Erdoğan yüzde 25,1 oy almasına karşın başkanlığı kapmıştı. Bugün İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Erdoğan’dan iki kat daha fazla (Yüzde 54,2) oy almasına karşın Erdoğan iktidarı tarafından çalışamaz yapılmak isteniyor ama o dönemin iktidarları kendisine asla böyle bir baskı yapmamıştı. Erdoğan, İstanbul’da istediğini alıp satmış, ihaleleri istediğine vermiş; bu yüzden ciddi yolsuzluk iddialarıyla mahkemeye verilmiş ama işin içine zaman aşımları sokularak bu akçeli işlerden paçayı kurtarmıştı. Bu soruşturmaları merak edenler rahmetli Mehmet Bölük’ün yazdığı El-Tayyip isimli belgesel kitaba bakabilirler.

İşte 1994 seçimlerinde birbirlerini kıran partilerin aldığı oylar:

Refah Partisi: 25,1
ANAP : 22,1.
SHP: 20,3
DYP: 15,3
DSP:12,3

Eğer merkez sağdaki Anavatan Partisi (ANAP) ile Doğru Yol Partisi (DYP) birleşse idi Tayyip Erdoğan’ı bozguna uğratacaklardı. Yine sosyal demokrat iki parti Sosyaldemokrat Halkçı Parti ile Ecevit’in DSP’si birleşseydi Erdoğan o koltuğa asla oturamayacaktı. 
Eğer 1994’te Türkiye’de Kemal Kılıçdaroğlu gibi bir birleştiren lider olsaydı… Bırakın bütün muhalif partilerin birleşmesini merkez sağda veya sosyal demokrat alanda birleşmeler yaşansaydı Türkiye bugün yaşadığımız “Karanlık Çağ”a girmeyecekti.

İşte 28 Şubat’ta Türkiye’yi kurtarmak için bildirge imzalayan 6 lider, 1994 felaketinin yinelenmemesi için çalışıyor.  Bu tarihsel birlikteliği karalamaya, küçük düşürmeye çalışanlar özünde çağdaş Türkiye düşmanlarıdır ve yakın siyasi tarihimize de “Saray Yanaşmaları” olarak geçeceklerdir.
Son söz: Tarihten ders çıkartmayanlar, tarihin çöplüğüne atılırlar.